Üç aydır karın yağmasını bekliyorum. Şöyle her yerin bembeyaz olduğunu göreyim, elime kahvemi alıp evin penceresinden dışarıyı izleyeyim istiyorum. Ama ne mümkün. Stockholm'e şimdiye kadar...

Üç aydır karın yağmasını bekliyorum. Şöyle her yerin bembeyaz olduğunu göreyim, elime kahvemi alıp evin penceresinden dışarıyı izleyeyim istiyorum. Ama ne mümkün. Stockholm'e şimdiye kadar 2 defa kar düştü, o da çok tutmadan eriyip gitti. Bu kış ilk kar yağışında, komşularımız balkonlarından havai fişek fırlattılar. Sanıyorum küresel ısınma korkusunu, bir çeşit kutlamayla dağıttılar. Yine de bu totem, pek bir işe yaramadı. Noel de beyazlar altında kala-madan geçip gitti. Kışların inanılmaz çetin olduğu, buz tutan göllerde kar araçlarıyla yollar açılıp doğal buz pislerinin yapıldığı, soğuğa dayanıklılığın güç simgesi kabul edildiği bu kuzey ülkesinde, ılıman havalar yaşıyoruz. Mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar ve ara ara güneşli günler, başkentlileri şaşkına çevirmiş durumda. Beklenen kar aylardır yağmayınca Stockholm Belediyesi, yol temizleme masrafına girmedi ve bu iş için ayrılan binlerce kron da cepte kaldı. Uzmanlar, sıcaklıkların bu yaz, mevsim normallerinden 1.5 derece fazla olacağını söylüyor. İsveç'te belki de ilk kez, güneş çarpması vakaları, önümüzdeki yaz yaşanacak.

Değişim yeni başlamamış olsa da bu ülkenin insanları bunu, bu kış hayatlarında hissettiler. Herkes havaları konuşuyor. Isı değişikliği yüzünden İsveç'teki kuş türleri azalıyor. Doğabilimciler "Sessiz bir bahar, bizi bekliyor" diyor. 90'ların başında başlayan bu azalmayla 4 kuş türünün sayısı, yarı yarıya kadar inmiş. Kuşlar ortadan kayboluyor. Aynı yok oluş torsk balığı için de geçerli. Kuzey denizlerinde artık eskisi kadar bol bulunmayan bu balığın avlanmaması için bir kampanya başlatıldı. İsveçliler iki haftadır bu balıktan satın almıyor. Böylece balığın tutulması, dondurulup tüketime sunulması azaltılmaya çalışılıyor. İlk kez bu kadar erken, yılın birinci ayında olgunlaşan yerli patatesler de, marketlerdeki raflardan önce, gazetelere çıktı.

Isı artışı böylesine belirgin yaşanırken, herkesi bir korku kaplamışken, 14 Ocak'ta bilbord reklamlarından, gazete ilanlarına ordan face-book'a kadar ortalık bir grubun propagandasıyla doldu. Kendilerine "Karbondiyoksit Arkadaşları" diyen bu kişiler, küresel ısınmanın global bir yalan olduğu savunuyordu. "Onlar çevre kirliliği diyor, biz buna hayat diyoruz" sloganlarıydı. 14 ayrı kurum tarafından desteklenen grubun, baş sponsoru da İsveç Ziraat Üniversitesi olunca kafalar karıştı. "Küresel ısınma yok kardeşim" naraları atan bu arkadaşlar, bilimin de desteğini arkalarına aldıkları için web sayfalarına girmek farz oldu.

Sitenin açılış sayfasında rahat bir televizyon koltuğunda oturan bir adam, şunları söylemeye başlıyor: "Küresel ısınmayı bilim insanları kanıtlıyor, hazırladıkları diyagramlarda gösteriyorlar. Isınmanın arttığını söylüyorlar. Ben bundan hiç kormuyorum, çünkü böyle bir şey yok. Bilim insanlarını ve yürütülen politikaları görmemek lazım. Bu konudaki en keskin kılıç Al Gore, Nobel'i aldı. Ben karbondiyoksiti çok seviyorum, sandviçime koyar yerim, kolamın içine atın, içerim... Karbondiyoksiti sürekli nasıl aşağıya çekeceğimizi anlatanlara bir önerim var, nefes almayın. Rus bilim adamları soğuk havada kalp krizi geçirme riskinin yüzde 32 olduğunu, sıcakta bu yüzdenin, yüzde bire düştüğünü kanıtladı. Korkacak bir şey yok... Gelin bana katılın, rahatlayın."

Olayda bir ironi olduğu, İsveç Ziraat Üniversitesini temsilen konuşan ikinci adamın filmi dönmeye başlayınca anlaşılıyor. Üniversite, 'Küresel ısınmaya inanmıyorum' diyenleri ikna etmek için, bu halkla ilişkiler çalışmasını başlatmış. "Isınma var, inanın ve bu konuda daha fazla bilimsel araştırma yapılması için bizi destekleyin" diyor. Kampanya ses getirmiş olsa da, bir umut, belki küresel ısınma yalandır diye siteyi tıklayanlar rekora doğru koşsa da, şimdi başka bir şey tartışılır oldu.

"Bir üniversite, toplanan vergileri neden böyle harcıyor? Üniversitenin görevi bu mudur? Bu çalışmayla ne elde edilecek?" Bu 'sıcak' tartışmanın ortasında kalan İsveç Ziraat Üniversitesi, 'Küresel ısınma yalandır'a inananları tavlamaya çalışırken şimdi daha çok ter dökecek gibi.