2019 yılı ilk çeyrek küçülme rakamı %2,6 olarak açıklandığında gördük ki, devlet hoyratça para harcamaya devam ederken (kamu harcamaları %7,2 artmış), en önemli daralma %4,7 ile hanehalkı harcamalarında yaşanmış. Devlet çok harcamış ama vatandaşın harcadığı para geçen yılın aynı dönemine göre ciddi oranda düşmüş. Neden? Çünkü millette harcayacak para yok. Nasıl olsun ki? İşsizlik oranı […]

2019 yılı ilk çeyrek küçülme rakamı %2,6 olarak açıklandığında gördük ki, devlet hoyratça para harcamaya devam ederken (kamu harcamaları %7,2 artmış), en önemli daralma %4,7 ile hanehalkı harcamalarında yaşanmış. Devlet çok harcamış ama vatandaşın harcadığı para geçen yılın aynı dönemine göre ciddi oranda düşmüş. Neden? Çünkü millette harcayacak para yok. Nasıl olsun ki? İşsizlik oranı manşet verisine göre %14,7 iken gerçekte %20’nin üzerinde ve yedi milyondan fazla insan işsiz. Çalışmıyorsanız gelir de elde edemezsiniz. Bu durumda nasıl harcama yapabilirsiniz ki?

Yanlış anlamayın, devletin harcamaları daha çok parası olduğu için artmamış, bütçe açığını büyüterek artmış. Aslında devlette de harcayacak para yok ama onlar yine de harcamış. Devlette de para olmadığını nereden mi biliyoruz? Çarşamba günü açıklanan Hazine nakit gerçekleşmeleri söylüyor para olmadığını; 2018 ilk beş ayında 11,54 milyar TL olan nakit açığı 2019 yılının aynı döneminde %600 artarak 66,74 milyar TL olmuş.

Ama merak etmeyin. Şimdi öyle bir “çözüm” buldular ki hem siz “rahat rahat” harcayacaksınız hem de siz harcadıkça devlet de harcayacak paraya ulaşacak. Bunu sizin sırtınızdan yapmalarını dert etmediğiniz sürece sorun yok.

Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) çözümü buldu. Vatandaşın yorganının ayağına küçük geldiğini fark etti ve uzun süreli taksitlerle yeni büyük bir yatak alarak ayağınızı rahat rahat uzatmanıza imkân sağladı.

Madem harcama yapacak paranız yok, o zaman borçlanın. Olmaz mı? Borç yiğidin kamçısıdır diye boşuna mı demiş atalarımız. Borcunuz çoğalırsa çalışmak ve daha çok para kazanmak için çaba sarf edersiniz. Siz harcayın ki devlet de harcasın.

BDDK çarşamba günü yaptığı bir düzenleme ile kredi kartlarına uygulanan taksit sürelerini uzattı. Mobilya veya beyaz eşya alırsanız 18, elektronik eşyalarda 12 aya kadar taksit yapılacak. Üstelik size sağlanan “kolaylık” bununla da sınırlı değil. Bir de kredi kartı asgari ödeme oranını düşürdü. Daha önce kredi kartı borcunuzun %40’ını ödemeniz gerekirken şimdi bu oranı %30’a indirdiler.

Artık hem daha uzun süre taksitli alış veriş yapacaksınız hem de kart borcunuzun daha azını ödeyeceksiniz. Evet, sizin borcunuz katlanarak artacak ama olsun. Siz borca battıkça bu borçlanmadan sizin dışınızdakiler kazanacak. İş dünyası mal satarak, bankalar daha fazla faiz geliri elde ederek ve devlet de daha fazla vergi toplayarak kazanacak.

Salon takımınızı yenilediğinizde sadece eşinizi mutlu etmeyeceksiniz. Bankaya faiz, devlete de KDV ve ÖTV ödeyeceksiniz. Üstelik sadece bu değil. Bir de bankalara ödeyeceğiniz faiz üzerinden KKDF adı altında bir vergi daha ödeyeceksiniz.

İyi bir yöntem değil mi? Tek kaybeden siz olsanız bile ülkeniz için bu fedakârlığa katlanamaz mısınız? Onlar üst kamaralarda oturuyor ve sadece siz kürek çekiyor olsanız bile, unutmayın, “sonuçta hepimiz aynı gemideyiz”. Bu ülke için ne yaptınız diye soran olursa da “borçlandım” dersiniz.

Memleket için bu kadar fedakârlığa da katlanın canım. Yeni koltuklarınıza oturup yeni televizyonunuzda sörvayvır seyrederken ülkeniz için yaptığınız hizmetin gururunu yaşayın.