Türk Tabipleri Birliği (TTB) bir süredir hekimlerin yurtdışında çalışmak için aldıkları “İyi hal belgesi” sayılarını yayımlıyor. En son 1 Kasım’daki paylaşıma göre 2021 yılının ilk on ayında bu belgeyi almak için başvuran hekim sayısı bin 111, 2022 yılında 2 bin 154 iken 2023 yılının aynı aylarında 2 bin 541 olmuş.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu konuşmasında konuya değinmiş. TTB’den alınan "İyi hal belgesi" rakamları ile Sağlık Bakanlığı’ndan alınanların örtüşmediğini belirttikten sonra söylediklerini kendisinin Twitter’da paylaştığı videodan aynen aktarıyorum.

“Hekim göçü… Özellikle, 2002’de 1.359 bizden isteyen, İyi Hal Belgesi ama 450 kişi yurtdışında olan. Yurtdışında çalışan sadece 450 kişi, gerisi ülkede. Emniyet bilgisiyle söylüyorum. 2023’te 401 kişi yurtdışına çıkmış görünüyor. 401’in de 250’si pratisyen ve asistan bir kısmı. 149 uzman. Dolayısıyla yurtdışına giden üçte biri uzman üçte iki pratisyen, ağırlıklı pratisyen olduğunu görüyoruz. Peki daha çok nereye gidiyorlar? Almanya’ya mı gidiyorlar? Hayır. Katar, Kuveyt, Dubai, sonra Almanya. Dolayısıyla 401 hekim, 450-401… Kaç hekimimiz var? 205 bin. Kaçı gidiyor? 401, 450, 500 olsun. 600 olsun. Binde kaç? 1.9 (% 0.19) 2 olsun, 2,5 olsun, 3 olsun… Yani bin kişiden, hadi sizin hesabınızla iki kat yapalım, 4 kişi gitmiş oluyor. Sorun mu? OECD’nin (raporu), ne diyor? Hindistan, Pakistan’ı karıştırmıyorum. Almanya, hekimlerin % 5’i, yani 18.800’ü; İngiltere’nin % 8.6’sı, yani 18.314 kişisi yurtdışında. Bununla biz kıyaslanabilir miyiz? Dünya’da olan, pandemi sonrası özellikle olan durumun bizdeki yansımasının ne kadar minimal olduğunu söylüyorum.”

∗∗∗

Sağlık Bakanı Koca’nın sözleri bir dizi soru işareti taşıyor.

“Emniyet” derken muhtemelen pasaport alıp yurtdışına giden hekimleri kast ediyor da bu rakamlar ne kadar “emniyetli”?

Yurtdışına giden hekimlerin ne kadarı Türkiye’de hekim ücretleri düşük olduğu için, ne kadarı çalışma koşullarının ağırlığı, şiddet, liyakatsiz yönetimler yüzünden gidiyor?

Koca’nın yurtdışına giden hekimlerin ağırlıklı olarak pratisyen hekim olduğunu vurgulamasının manası ne?

Doktorların Almanya’dan çok Katar, Kuveyt, Dubai’ye gitmesi neyi değiştirir?

Türkiye’deki hekimler Almanya’daki, İngiltere’deki hekimlerin başka bir ülkede çalışma imkanına sahip olsalardı bu yüzdeler nasıl olurdu?

Türkiye, Almanya ve İngiltere’de hekimlerin yurtdışına gitme gerekçeleri aynı ya da benzer mi?

Türkiye’den yurtdışına giden hekim sayısı minimal ise Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce neden “Geri dönün” çağrısı yaptı?

∗∗∗

Normalde bunların tartışılması gerekiyordu ama sosyal medyada bir başka video daha paylaşıldı.

Bu videoda Bakan Koca “Peki daha çok nereye gidiyorlar? Almanya’ya mı gidiyorlar? Hayır. Katar, Kuveyt, Dubai, sonra Almanya” dediği sırada bir Komisyon üyesi “Sizden dolayı.” diye itiraz ediyor…

Bakan da “Bizden dolayı değil” diye cevap veriyor…

Bu esnada sağ eliyle yurtdışına giden hekimleri gösteren tabloyu tutarken sol elinin baş parmağını da Medipol’ün kasasında para sayar gibi işaret parmağına sürtüyor.

Yani, “Bizden dolayı değil, paragöz oldukları için gidiyorlar” demek istiyor.

∗∗∗

Koca’nın bu hareketi doğal olarak hekimler arasında büyük infial yarattı.

TTB hızla yaptığı açıklamada “Sağlıkta şiddetin ve hekim intiharlarının tırmandığı, umutsuzluğun ve geleceksizliğin derinleştiği, fakültelerde tıp kitaplarının yerini yabancı dil kitaplarının aldığı ülkemizde hekimlerin neden göç ettiğine ilişkin Sağlık Bakanı’nın ‘analizi’… UTANIYORUZ!” dedi.

Hekim sendikalarından Hekim Birliği “üzülerek takip ettiklerini”, Tabip-Sen “şaşkınlıkla izlediklerini” açıkladılar.

Peki Hekim-Sen ne yaptı, dersiniz?

Onu da sendikanın Risale-i Nur şakirti Başkanı Adil Kurban’ın tweetinden öğrendik.

“Değerli meslektaşlarım bugün paylaşılan videosunda incitici ifade nedeniyle Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya mesaj attım bunun üzerine hemen beni aradı ve videonun tamamının paylaşılmadığını ve bu yüzden yanlış anlaşıldığını söyledi. Aşağıda ki videoyu seyredince daha iyi anlaşılıyor. Yani demiş ki giden hekimlerimiz çok azaldı diyor ve gidilen ülkelerin özelliğini ifade ediyor.”

Gene o bozuk Türkçesiyle yazdıklarını okuyunca içimden derin bir “Fesuphanallah!” çektim.

Sağlık Bakanı yanlış bir şey söylemiş, yanlış bir hareket yapmış olabilir, ya da yanlış anlaşılmış olabilir.

Düzeltmek isterse kendisi ya da bürokratları düzeltir.

Siz sendika mısınız, Bakanlık Bürosu mu; size ne oluyor mübarek?

Hayır, ipliğiniz iyice pazara çıktı, ne haliniz varsa görün de, hâlâ sizin peşinizden giden hekimlere acıyorum.