Nihayet Türkiye’yi kokain rotasına dönüştüren baronlara operasyon yapıldı. Ancak Türkiye’de yaşadığı öne sürülen Hollandalı baron Jos Leijdekkers yakalanamadı. Peki nasıl kurtuldu? Derin bağlantılar çözülürse Türkiye’yi mafya üssüne dönüştürenlerle de yüzleşeceğiz.

Hollandalı baronu kimler korudu?

Türkiye'nin kokain güzergahına dönüştürüldüğünü bu köşede defalarca anlattık. Nisan 2020'de Kolombiya'da Türkiye'ye gönderilmek üzereyken yakalanan 4,9 ton kokainin arkasındaki güçleri yıllardır öğrenemedik. 2021'de Panama'da 616 paket kokain de Türkiye yolunda yakalandı ama arkasındaki bağlantılar karanlıkta kaldı.

Kocaeli Dilovası'nda Ağustos 2021'de yakalanan yarım ton kokainin sahiplerine de operasyon yapıldığını duymadık. Haziran 2022'de Mersin Limanı'nda açık ara Türkiye rekoru olan 1,7 ton kokain yakalaması baronlara ulaşılması için bir fırsattı. Birkaç sanıkla dosya kapandı. Onlarca örnek daha sıralayabiliriz.

Nihayet Türkiye'nin kokain rotasına dönüştürülmesine karşı önemli operasyona imza atıldı. Kokain kaçakçısı suç örgütüne yönelik 13 Haziran'da yapılan operasyonda İstanbul, Muğla, Antalya, Ankara ve Aydın'da 23 şüpheli gözaltına alındı. 1 milyar lira değerindeki malvarlığına el konuldu. Operasyon sırasında 100 milyon liranın üzerinde nakit ve mücevherat ele geçirildi. Baskın yapılan adreslerde altın kaplama silahlar, pahalı saatler de bulundu. 

‘Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ suçundan yürütülen soruşturma, Latin Amerika, Hollanda, Belçika, Türkiye ve Avusturalya’yı saran devasa bir kokain ağını ortaya koyuyor. Ama baronlar yine yakalanamadı.

BARON VE TÜRK ORTAKLARI

İddiaya göre; kokain organizasyonunun tepesinde Jos Leijdekkers var. Hollanda medyasının Türkiye’de yaşadığını iddia ettiği Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronlarından Jos Leijdekkers yakalanamadı. Bir iddiaya göre Rusya’ya kaçmıştı. Ancak halen Türkiye’de gizlendiği de öne sürülüyor. İddiaya göre; onun ortakları ise Türkiye ve Avrupa’da uyuşturucu kaçakçılığının büyük isimleri: Abdullah Alp Ü. ve Naci Y. Onlar da yakalanamadı ve iki uyuşturucu baronunun Avrupa ülkelerinde gizlendiği tahmin ediliyor.

Şimdi bu baronlara ve ilişkilerine yakından bakalım:

Suç örgütünün tepesindeki Jos Leijdekkers’in lakabı ‘Bolle Jos’yani ‘Tombul Jos.’ Henüz 31 yaşında. Avrupa güvenlik güçleri, 2018’de suç örgütlerinin şifreli haberleşme sistemlerine sızdı ve ele geçirilen mesajlardan Leijdekkers’in Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olduğu anlaşıldı. Bir ahtapot gibi kolları Latin Amerika’dan Avrupa’ya oradan Türkiye ve Ortadoğu’ya uzanıyordu. Hollanda ve Belçika’daki limanlarda rüşvetle derin bağlantılar kurmuştu. Kolombiya’dan Avrupa’ya onlarca ton kokaini ulaştırdığı iddia ediliyordu.

TELEFONDAN ÇIKAN CİNAYET

Şifresi kırılan mesajlarda işkence yapılarak öldürülmüş bir kadının görüntüleri de bulundu. Bu kadın, 2019’da Amsterdam'da kaçırılan ve Fas kökenli Naima Jillal’dı ve suç örgütleriyle bağlantısı vardı. ‘Bolle Jos’un daha önce de kokain sevkiyatlarının yakalanmasından sorumlu tuttuğu kişileri öldürttüğü öne sürülmüştü. Ancak genç baronu Hollanda polisi yakalayamadı. Hakkında kırmızı bülten çıkarıldığında İspanya’da kaldığı belirlendi, ardından Dubai’ye geçti. Palmiye şeklindeki yapay adada lüks villasında yaşıyordu ve iddiaya göre; kokain kaçakçılığını buradan organize etti. Hatta kokaini konteynerden almaya hazırlanan adamlarına gönderdiği fotoğrafta şezlongda çıplak ayakları ile deniz görünüyordu ve bir adada olduğunu yazmıştı.

Hollanda polisi ise onu ele geçirmek için ödül koyuyordu. 

200 BİN AVRO ÖDÜL 

Jos Leijdekkers’i ihbar edenlere 75 bin avro ödül verileceği açıklandı. Daha sonra bu ödül 200 bin avro’ya çıkarıldı ve bu ülke tarihinde bir suçlunun ihbar edilmesi için konulan en büyük ödül oldu.

Hollanda’nın en çok aranan suçlularından Fas kökenli Hollanda vatandaşı Ridouan Taghi, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından Hollanda’ya iade edilince ‘Bolle Jos’ için tehlike çanları çalıyordu. Yeni bir ülke arayışına girmişti.  

VATANDAŞLIK İDDİASI

Hollanda medyası uzun süredir manşetlerinden düşürmediği ‘Bolle Jos’un Dubai’den Türkiye’ye geçtiğini iddia ediyor. Hatta İstanbul ve Bodrum’da yaşadığı yazıldı. Türkiye’de çekildiği iddia edilen fotoğrafları da yayınlandı. Hollanda polisi, kırmızı bülten çıkardığı uyuşturucu kaçakçısını yakalamak için Türkiye ile temas kurarken medya baskıyı artırıyordu. Haberlerde Jos Leijdekkers’in Türk pasaportu ve Türkiye’de çok sayıda mülk aldığı öne sürüldü. Milyonlarca avro koruma parası veren uyuşturucu kaçakçısının, devlet içindeki bazı kirli unsurlar tarafından himaye edildiği de iddia edildi. 

Bu iddiaları daha önce gündeme getirmiş ve Bolle Jos’un Türk vatandaşı olup olmadığını sormuştuk. Ancak bir yanıt verilmedi. Şimdi Jos Leijdekkers’in kara parasına yönelik operasyonun iki yıldır süren bir soruşturmanın sonucu olduğu açıklandı. Bu operasyonla Hollandalı uyuşturucu baronunun bağlantıları da deşifre oldu.

TÜRK BACANAĞI İLE ORTAK

İddiaya göre; Türkiye’de halen uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla aranan ve yurt dışında olduğu belirlenen uyuşturucu kaçakçısı Abdullah Alp Ü., Jos Leijdekkers’in ortağıydı. Uzun yıllar Hollanda’da yaşayan Abdullah Alp Ü., aynı zamanda Jos Leijdekkers’in eşinin kardeşiyle evli, yani bacanağı. Suç organizasyonunda Türkiye’deki önemli uyuşturucu baronlarından ve yıllardır aranan Naci Y.’nin de yer aldığı öne sürülüyor. Naci Y.’nin yurt dışında olduğu biliniyor, kardeşi ise gözaltına alınan 23 kişinin arasında.

Abdullah Alp Ü. ve Naci Y., 4 yıl önce çok önemli bir uyuşturucu operasyonunda gündeme gelmişti. 17 Aralık 2018’de Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelen ihbarda şöyle deniliyordu:

“Yurt dışında yaşayan Naci Y. ve Abdullah Alp Ü., uluslararası uyuşturucu ticareti yapıyor. İstanbul’a Avrupa ülkelerinden uyuşturucu madde gönderiyorlar…”

EROİN İLE KOKAİN TAKASI  

İhbarın devamında uyuşturucuyu teslim alan kişilerin isimleri sıralanmıştı. Soruşturmada Türkiye ile Avrupa arasında eroin ile kokainin takas edildiği organizasyon çözüldü.

Afganistan’dan Türkiye’ye getirilen eroin Hollanda’ya gönderiliyor ve karşılığında Latin Amerika’dan Avrupa’ya sevk edilen kokain alınıyordu. Zanlıların kullandığı Sarıyer’deki villaya yapılan operasyonda güvenlik kamera kayıtları incelendi ve uyuşturucunun bir ülkenin İstanbul Başkonsolosluğu’na ait diplomatik plakalı araca yüklendiği görüldü. Diplomatik plakalı araçlar incelendiğinde uyuşturucunun bu otomobillerle sınırlardan geçirildiği belirlendi. O dönem de Naci Y. ve Abdullah Alp Ü. yurt dışında olduğu için yakalanamadı.

GİZEMLİ BALİNA

Baskınlarda yaklaşık bir ton eroin, 100 kilo kokain ve 140 kilo uyuşturucu hap ile çok sayıda kripto telefonda ele geçirilmişti. Zanlı tarafından açılan bir telefonda diğer kullanıcıların kod isimleri yazıyordu: ‘Balina’, ‘Loyalswan’, ‘Abi’, ‘Hipsteel’, ‘Narin’ ve ‘Limidedbow.’

Sadece ‘Balina’ kodunu kullanan ve suç örgütünün lideri olduğu mesajlardan anlaşılan kişinin kimliği belirlenemedi. Aralarında gümrük müşavirlerinin de bulunduğu 25 kişi hakkında açılan davanın iddianamesinde şöyle deniliyordu: “Uluslararası uyuşturucu madde ticareti yapan suç örgütü, açık kimliği tespit edilemeyen ‘Balina’ lakaplı şahsın elebaşılığında kuruldu.”

Son operasyonla ‘Balina’nın gerçek kimliği belirlendi mi? Bilmiyoruz.

Ancak çok daha önemli sorular var;

Jos Leijdekkers, Türk pasaportu kullandı mı? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu mu? 

Türkiye’de kimlerin koruması altındaydı?

Son operasyondan nasıl kurtuldu?

Onu yakalamak için özel bir ekibin kurulduğu ve yakalanması için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü öğrendim. Ancak Hollanda medyasında yer alan iddialar doğruysa onu himaye eden güçlü isimler de vardı. Zaten bu koruma kalkanı olmasa uzun süre Türkiye’de barınamazdı.

Bir gün  Jos Leijdekkers’in Türkiye’deki derin bağlantıları ortaya çıkarılırsa ülkeyi dünya mafyasının üssüne çevirenlerle yüzleşeceğiz. Kara paranın merkezi ve baronların güvenli sığınağı olmaktan belki o zaman kurtulacağız. Aksi halde beyaz zehir devleti ve toplumu çürütmeye devam edecek.