2015 MAYIS 30 İST-FET

Türkiye Cumhuriyeti’in kendine özgü güzelliklerinden birisi de belli başlı bütün kurumlarının kendinden büyük olmasıdır. Mesela polis teşkilatı şu anda 170 yaşındadır! Cumhuriyet 1923’te kurulduğundan 92 yaşında olduğu sanılıyor. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1963’te 600. yaşına bastığı kabul edildi, Yeniçeriler’in kuruluşu 1363 baz alınarak... Sonra Nihal Atsız “Be hey şaşkınlar” diyerek ortaya daha irrasyonel bir iddia attı:
-MÖ 209’da Hiung-nu hükümdarı Mete ilk düzenli orduyu kurdu. Bizim Ordu işte onun devamıdır!

1960’larda bu öneri fazla uçuk bulunduğundan Yeniçerilikte karar kılınıyor. Fakat 12 Eylül 1980’de yapılabilecek bütün saçma sapan işlere ek olarak da Nihal Atsız’ın “tarih tezi” kabul ediliyor. Bu yüzden 92 yaşındaki genç devletin en temel kurumu 2224 yaşını sürüyor.

Aklı başında bir normal insana bunu izah etmek kolay olmasa da “tarihi gerçek” bu şekliyle idame ettiriliyor.

Tarihteki son Türk devleti unvanına sahip Cumhuriyetimiz, en sonunda yukarıdaki harika özelliklerine sahip çıkan bir Cumhurbaşkanı’na kavuştu 2014’ün Ağustos ayında:
“Gücünü halkından alan/ düşmanlara korku salan/ Recep Tayyip Erdoğan!”

Bu türküyle 14 Ağutos Seçimini kazanan RTE henüz “Saraylı” olmamıştı! Ama herkes ondan korkmaya başlamıştı. Özellikle tarihe verdiği önem bakımından çok üst düzey bir itibarı hedefliyordu. Günlerden bir gün Saray’ın merdivenlerinde Nihal Atsız’ın tarih tezine uygun askerler belirdi! Bunlar eski Türk Devletlerinin askerleriydi.

Sosyal medyada alay konusu yapıldı! Yerli münafıkların yalan ve iftiralarına yabancı basın da katıldı. “Duşa Kabin Oğulları Beyliği” diye olmayan bir Türk Boyu yaratıp onunla ve Türkiye’nin yeni lideriyle gırgır geçtiler. Ülkemiz açısından acıklı manzaralar oluştu.

Merdivenlerdeki askerler, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na mensuplardı. Cumhurbaşkanı bu tarihi kıyafetleri giymeleri için kendilerine ricada bulunmuştu. Onlar da RTE’yi kırmamışlar yabancı basının ve yerli işbirlikçilerinin alay ettikleri görüntüleri oluşturmuşlardı. Hiç düşünmediler ki, bu askerlerin bağlı olduğu TSK ordusu MÖ 209’a dayanıyor. Bu tarihi gerçek 1980’den beri böyledir...

RTE bugün büyük bir tarihi gerçeği daha ortaya koyuyor olacak: İstanbul’u sahiden kim fethetti?

Bugüne kadar hep Fatih Sultan Mehmet diye bilindi... İşte 21 yaşındaymış da falan filan! O yaşta bir çocuğun yapabileceği bir iş olabilir mi, İstanbul’u fethetmek?

İstanbul’un sahici fatihi ancak ve ancak “Gücünü halkından alan/ Düşmanlara korku salan” modern zamanların geçmişte yaşayan bir lideri olabilirdi. Tarihi gerçeği yazacak Nihal Atsız gibi bir bilge de kalmadığından bu izahatı yapmak da yaşayan efsaneye düştü.

30 Mayıs 2015 İstanbul’un yeni fetih tarihi olarak kayıtlara geçecektir. 29 Mayıs 1453’ü unutacağız. O yanlış bir fetih tarihidir. 30 Mayıs İstanbul’un fetih tarihinin yeni sayfası olarak yazılacaktır. Bunu RTE yapacaktır!

Çünkü onun esas görevi devamlı surette tarih yazmaktır! Bu misyonla yeryüzüne indirilmiş olduğuna dair kuvvetli deliller mevcuttur. Bu delillerin bilinmez yerlerde bulunduğu kesinleşmiş gibidir. Sadece nerede olduğu bilinmemektedir!

İstanbul, İstanbul olalı böyle bir olay yaşamamıştır. Gelecek kuşaklarca bu canlı tarihin bilinmesi için bütün okullar Yenikapı’ya çağırılmıştır!.. 7 Haziran genel seçimleri falan hava cıva kalır bu büyük tarih gösterisi yanında. Herkes yazsın bir kenara:
-30 Mayıs 2015: İstanbul fethedildi, vallahi ve billahi!..