Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Yerel seçim öncesi en yoğun mesaiyi seçim işbirlikleri için harcayan muhalefet, seçime kısa süre kalmasına karşın tüm gücüyle sahaya inemedi. Parlak aday tartışmaları yerine halkın talebini öncelemek gerekiyor.

İttifaklarla yorulan Türkiye siyaseti
Fotoğraf: Depo Photos

Başkanlık seçimlerinde sandıktan çıkabilmek için gerekli olan yüzde 50+1 oy zorunluluğu, Türkiye siyasetini ittifaka mecbur bıraktı. İttifaklarla kimliksizleşen, güç kaybeden siyaset her seçimde daha fazla ittifaka mahkum oldu, ittifak kurdukça da daha fazla zayıfladı.

Bu gerçekle 31 Mart yerel seçimlerine hazırlanan siyasi partiler cephanelerinin büyük bölümünü seçmeni ikna etmek yerine birbirlerini ikna etmekle harcadı. Son genel seçimden Millet İttifakı dağılarak çıkarken Cumhur İttifakı bütünlüğünü korudu. Ancak rakibindeki bu çözülmeye karşın Cumhur İttifakı seçim yarışına güçlü bir şekilde başlayamadı. AKP’nin oy oranındaki büyük erime bu partiyi, MHP’nin desteğine karşın başka desteklere de muhtaç hale getirdi.

Millet İttifakı ise 14/28 Mayıs sonrası karşılıklı suçlamalarla çözüldü. İYİ Parti’nin desteğini kaybeden CHP eksiğini DEM Parti’nin oylarıyla kapatma arayışına girdi.

YERELE BIRAKILAN İTTİFAK ARAYIŞI

Cumhur İttifakı’nın bileşenleri AKP ile MHP, 2018’de başlayan ittifaklarını 30’u büyükşehir 59 il ve 117 ilçede sürdürme konusunda kolaylıkla anlaştı. CHP ise İstanbul Büyükşehir Belediyesini merkezine alan DEM Parti ile ittifak arayışlarında hem çok zorlandı hem de aradığı ölçüde bir işbirliği zemini yaratamadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in DEM Parti Genel Merkezi’ni ziyareti, Kürt seçmene yönelik sıcak mesajlarına karşın yerel örgütlerin belirleyici olduğu ittifak arayışları büyük ölçüde sonuçsuz kaldı. Özel’in taban işbirliğinin yerel örgütlerin uzlaşmasıyla sağlanabileceği yönündeki tercihi teoride doğru idi belki ama pratiğe yansıması böyle olmadı. İki parti İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Hatay, İzmir, Manisa, Mersin ve Şanlıurfa ile çok sayıda ilçede işbirliği yapma çalışmalarından başarı ile çıkamadı.

DEM PARTİ’NİN ÖZGÜL AĞIRLIĞI

CHP’nin seçmen desteğini, DEM Parti’nin de özgül ağırlığını öncelemesine, yerel siyasetçilerin kişisel hesapları da eklenince masadan Cumhur İttifakı’nı sevindiren bir sonuç çıktı. DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Meral Danış Beştaş ile Murat Çepni’yi aday göstermesine karşın Başak Demirtaş’ın adaylığından vazgeçilmesi Ekrem İmamoğlu’na örtülü bir destek olarak yorumlandı. 39 ilçeden 22’sinde de aday çıkartmayan DEM Parti’den yapılan “Adayımızın olmadığı her yerde seçmenimizi özgür bırakıyoruz” açıklaması “Bu İmamoğlu’nun hanesine yazar” yorumlarına neden oldu. Ancak diğer il ve ilçelerde bu ölçüde bir uzlaşı bile sağlanamadı.

DEM Parti, aday çıkartmaması beklenen Adana’da CHP’nin adayı Zeydan Karalar’a, İzmir’de de Cemil Tugay’a karşı aday çıkarttı. Adana’da belediye meclis üyelikleri konusundaki anlaşmazlığın, İzmir’de de Tunç Soyer’in aday gösterilmemesinin uzlaşmayı bozduğu ifade edildi.

Mersin’de ise aday çıkartılmasına karşın DEM Partili seçmenin oylarının büyük ölçüde CHP’nin adayı Vahap Seçer’e gideceğine kesin gözüyle bakılıyor. DEM Parti’nin 3 Mart’a kadar Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Bozan’ı adaylıktan geri çekmesinin sürpriz olmayacağı ifade ediliyor.

CHP’nin DEM Parti lehine aday çıkarmaması beklenen Urfa’da da yerel örgütler arasında sorun çıkınca CHP son dakikada aday gösterdi. Genel Başkan Özgür Özel’in memleketi Manisa’da ise DEM Parti jest yaptı ve aday çıkartmadı. Sonuçta CHP ile DEM Parti arasındaki uzlaşı Mersin ve Manisa ile sınırlı kaldı.

Muhalefet cephesinin bir diğer partisi olan TİP ile işbirliği ise sadece Kocaeli’nin Gebze ilçesinde sağlanabildi. CHP ve DEM Parti TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın belediye başkanlığına aday olmasıyla bu ilçede aday göstermedi.

Muhalefet cephesindeki sancılı uzlaşma arayışlarından biri de İzmit Merkez İlçe için yaşandı. DEM Parti İl Başkanı Nuri Tan, yerel düzeyde yürütülen görüşmeler neticesinde CHP’nin adayı Fatma Kaplan Hürriyet’i destekleyeceklerini açıkladı. Aradan bir gün geçtikten sonra DEM Parti Genel Merkezi’nden adayın geri çekildiği ve CHP adayının destekleneceği iddiası yalanlandı.

Listelerin kesinleşeceği 3 Mart öncesinde hala tabanda işbirliğini sağlamaya yönelik uzlaşma arayışları sürüyor.

SİYASET DEĞİL ADAY İSMİ YANLIŞI

Muhalefeti iktidar cephesi karşısında zayıflatan, parti örgütlerinde kızgınlık, seçmende küskünlük yaratan bu strateji siyasetin aday isimlerine hapsedilmesinin sonucu. Siyasi söylemlerle var olmak yerine şöhret, etnik ya da mezhepsel özellikler öncelenerek yürütülen seçim çalışmalarının sonuçları 1 Nisan sabahı test edilmiş olacak.

Erdoğan’ın icadı olan ve ittifakları zorunlu kılan modele karşı yine onun yöntemleriyle mücadele etmenin başarı getirmediği birçok kez görüldü. CHP Lideri Özel’in sözünü ettiği cam tavanı kırmanın yolu ancak parlak adaylarla değil daha geniş halk kesimlerinin desteğini sağlayacak siyasi söylemlerle sağlanabilir.