Sanatçılar üzerine yazılmış yazılar, anı kitapları ve biyografik yapıtlardan söz etmek istiyorum bugün. Yaşamlarını sanata adamış, iz bırakmış insanların yaşam öyküleri genç kuşaklar için hazine değerinde.

İz bırakanlar
Akira Kurosawa.

Önümüzdeki hafta bir büyük yazarı anacağız. 30 Aralık 1994 günü İstanbulda bir kafede terörist bir saldırıda yaralanarak hastaneye kaldırılan, 11 Ocak 1995’te yaşamını yitiren sevgili Onat Kutlar’ın öykülerini ve sinema yazılarını içeren kitapları kadar önemli olan bir kitabı da “Gündemdeki Sanatçı”dır. Onat’ın Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bir dizi yazısı yer alır bu son kitabında. Sevdiği, değer verdiği sanatçıları anlattığı bu yazılar birer röportaj olmanın çok ötesinde usta işi deneme yazılarıdır.

Kutlar, Ara Güler’den İdil Biret’e, Komet’den Ömer Kavur’a farklı disiplinlerden çok sayıda sanatçı ile yaptığı söyleşilerden yola çıkarak bu sanatçıları genç kuşaklara tanıtmayı amaçlamıştı bu yazılarında. İz bırakan insanlar üstüne yazılmış olağanüstü portreler içerir Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘Gündemdeki Sanatçı” kitabı. Bir gün gelecek, okullarda ders kitabı olarak okutulacağından kuşkum yok. Çünkü bu sanatçı portreleri yalnızca bir sanatçıyı tanıtmaz, her biri başlı başına bir yaşam dersi niteliğindedir.

İlhan Selçukun dediği gibi Yazıldığı dönemden günümüze, aradan geçen çeyrek yüzyıla bakılarak Türkiyenin toplum - siyasetçi - aydın - medya çemberinde düşğü kısırdöngüyü sorgulatacak türden, pek çoğu ironi merceğiyle okunabilecek makaleler”den oluşan bu kitabı her sanatseverin okumasını dilerdim. İlhan Selçuk’un saptamasına katılmamak olası değil: “Onat Türkiye’nin bir ‘önsözüdür; çünkü sanatın, yazının, uygarlığın ‘sonsöz’ü yoktur… Onat yaşarken diriydi, öldükten sonra da diri kalacak.”

IŞIĞINA TAVŞAN OLDUĞUM FİLMLER

Bir başka büyük yazarla devam edelim. Şiirleri, öyküleri, senaryoları ve tiyatro oyunları ile edebiyatımızın yaşayan büyük ustaları arasında anılmayı hak eden bir yazar, Murathan Mungan’la. Yaşadıklarından öğrendiklerini okuru ile cömertçe paylaşır Murathan. Sinema tutkusunu yakından bilirim. İletişim Yayınları ile Video Sinema Dergisini çıkardığım dönemde, beni kırmayıp, dergimizin yazarları arasında yer almayı kabul etmişti. Sinema yazılarından bazılarını “Kullanılmış Biletler” adlı kitabında toplayan yazarın en yeni kitabı da, sinema anılarından oluşuyor. Sevdiği filmleri, yönetmenleri anlatırken tıpkı o filmleri yapanlar gibi Murathan Mungan’da geleceğe iz bırakıyor. Yorumladığı yapıtlara izleyicinin farklı bir bakış açısından yaklaşmasına olanak veriyor. Yorumunu okuduktan sonra bir filmi yeniden izleme hissine kapıldığımız kaç yazar vardır?

Metis yayını “Işığına Tavşan Olduğum Filmler”in ilk bölümünde okuru gerçeğe açılan üç kapıdan geçmeye davet ediyor Murathan Mungan: “Ne görmek istiyoruz? Blow-Up, Antonioni; Ne duymak istiyoruz? The Conversation, F.F. Coppola; Hangi hikâyeye inanmak istiyoruz, Kurosawa”. Sonra, farklı diyarlardan beş filmi (Uzak Doğudan “Kirli İşler”, Kafkasya’dan “Narın Rengi”, Arap coğrafyasından “Çöl İşaretçileri”, Amerika’dan Altman’ın “Quintet”i ve Gus van Sant’ın “Kara Gece”sini) yorumluyor. ‘Işığına Tavşan Olduğum Filmler’ başlığı altında yaşamında iz bırakmış popüler filmleri ve ‘auteur sineması’ örneklerini, aile teması üstüne yapılmış önemli filmleri gündemine alan Mungan’ın bilgi ve samimiyetle dokunmuş sinema yazılarını genç eleştirmenlerimiz için bir okul olduğunu düşünürüm.

SAYFALARA YANSIYAN PORTRELER

Sinema yazarlarımızın yazdığı tanıtım kitaplarından önceki yazılarımdan birinde söz etmiştim. Film festivallerinin (Antalya ve Adana) yayınlarından oluşan ciddi bir külliyat var artık elimizin altında. Bazı yazar dostlarımız ise, sanatçı portreleri içeren kitaplar yayınladılar. Atilla Dorsay’ın “Yılmaz Güney Kitabı”, “Hayatımızı Aydınlatan Muhteşem Kadın Dostlarım”, “Sinema… Ve Unutulmayanlar”, “O Güzel Atlara Binip Gidenler”, “Bir Ömürden Seçilmiş Tablolar”, “Düşen Yapraklar, Geçen Yıllar”, ”Türkan Sultan’a Armağan” gibi biyografik anı kitaplarının yanı sıra, Rıza Kıraç’ın söyleşi kitabı “Atilla Dorsay Sinemayı Yazan Adam” sinemaseverlerin kitaplıklarında bulunması gereken temel yapıtlar arasında.

Sanatçı portreleri yazan bir başka yazar arkadaşım da Mesut Kara. Sinemamızın öncülerinden Cemil Filmer’i ve daha pek çok sinema sanatçımızı Evrensel’deki yazılarında gündeme taşıyan Kara’nın çok sayıda kitabı var. Birkaçını yazmakla yetineyim: “Pendik’li Yıllar: Sine-masal Anılar, Yeşilçamda Unutulmayan Yüzler , Artizler Kahvesi”, “Yeşilçam Hatırası” bu türün meraklıları için vazgeçilmez kitaplar arasında. Müjde Arslan’ın “Rejisör Atıf Yılmaz” kitabının yanı sıra, yabancı yönetmenlere ilişkin biyografileri de ihmal etmemek gerek (Chaplin, Bergman, Bunuel, Hitchock, Fellini, Bertolucci, Pasolini, Visconti, Wenders, Lynch, Scorsese, Kubrick, Angelopoulos, vb). Tarkovski’nin, Wajda’nın, Godard’ın anıları da kitaplığımızın baş köşesinde yer almayı hak ediyor. Bu kitaplar çeşitli yayınevleri tarafından (en çok Agora Kitaplığı, Es Yayınları, Kalkedon Yayınları, vb) yayınlandı. Eski yıllarda bu kitaplardan mahrumduk, şimdiki gençler çok şanslı.

Tiyatro alanında başka sanatçıların portrelerini yazan tiyatrocular oldu mu anımsamıyorum ama çok sayıda sanatçı anılarını kaleme aldı. Bu kitaplar da tarihe not düşen değerli yapımlar. Tiyatro tarihimizin gizli kalmış yanlarını bu anılarla tamamlayabiliyoruz. Daha önce “Sine’Masal” kitabından söz ettiğim değerli sanatçı Metin Belgin’in yeni kitabı “Acıklı Güldürü” tiyatro dünyasının acı-tatlı gerçeklerini gözler önüne seriyor. Belgin, çocuk yaşında Bursa Devlet Tiyatrosu’nda izlediği ilk oyundan konservatuvar giriş sınavına, Devlet Tiyatrolarındaki iki gecelik başkaldırıdan otuz yıl aralıksız oynan ‘Kontrabas’a, sahnede ve sahne dışında yaşananlardan süzülmüş bir anılar demeti sunuyor, her zamanki muzip bakış açısıyla. Tiyatro tutkunlarının ‘Literatür’den çıkan bu kitabı büyük bir keyifle okuyacaklarına kuşku yok.

GELECEĞE ÖRÜLEN KİLİT TAŞLARI

Deneyimli gazeteci Elçin Demirtaş’ın yılın son günlerinde kitapçılara ulaşan kitabı, İzmir’in kültür yaşamında iz bırakan isimlerin portrelerinden oluşuyor. Demirtaş’ın seçkisinde sanatçılar çoğunlukta ama gazeteciler, iş ve bilim insanları da var. Bir kısmı artık aramızda değil, bir kısmı ise İzmir’in kültür yaşamına katkı sunmayı sürdürüyor. Demirtaş, “Geleceğe Örülen Kilit Taşları”nda, kentlilik bilincinin oluşmasında ‘kilit taşı’ denebilecek isimleri rehber kabul ederek işe başlamış. Kurtuluş-Kuruluş kuşağı insanları ile İzmir’i ikinci yüzyıla taşıyan kuşağı buluşturan kitapta ‘simge isimler’i saptayarak, onların portrelerini yaşayan sanatçılardan istemiş.

Kitapta, İzmir’de iz bırakmış 33 kişiyi 33 yazar kaleme almış. Yalnızca sanatçıları anmaya yerim yeter… Halit Ziya Uşaklıgil’in İzmir günlerini Efdal Sevinçli, Halikarnas Balıkçısı’nı Semih Çelenk, Yorgo Seferis’i Hayri K. Yetik, Ahmed Adnan Saygun’u Sirel Ekşi, Dido Sotiriu’yu Zeynep Oral, Samim Kocagöz’ü, Salah Birsel’i Hülya Soyşekerci, Selmi Andak’ı Ümit Tunçağ, Necati Cumalı’yı Asuman Susam, Turgut Pura’yı Lale Temelkuran, Atilla İlhan’ı Özkan Mert, Şükran Kurdakul’u Yaşar Aksoy, Şeref Bigalı’yı Reyhan Abacıoğlu, Tarık Dursun K.’yı Şükran Yücel, Halit Refiğ’i Atilla Dorsay, Ayhan Işık’ı Oğuz Makal, Dinçer Sümer’i Hülya Savaş, Tanju Okan’ı Ali Kocatepe yazmış. Büyük sanatçıların yaşamını başka sanatçıların öznel bakışı ile yansıtan yazıların tadı bambaşka, Kuru birer biyografinin ötesine geçen yazılar bunlar. Hepsi de ya İzmirli, ya da yaşamlarının bir bölümünü İzmir’de geçirmiş, İzmir aşığı insanlar…

Kitabın sonsözünü yazan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’e âşık olmak kolaydır da, işte o aşkı kelimelere dökmek zordur. O yüzden bu kentte yaşayanlar İzmir aşklarını yaşamlarıyla anlatır, kiminin şiiri, kiminin öyküsü olurken, başka birinin objektifinde gösterir kendini… Kısaca, İzmirlinin hissinde, fikrinde ve en nihayetinde görürsünüz bu kente duyduğu aşkı” diyerek, bir kentin kimliğinin oluşmasında sanatçıların ve sanat yapıtlarının önemini vurguluyor. Belki, başka kentlerimizin yerel yönetimlerine ve o kentlerde yaşayan yazarlara bir ilham kaynağı oluşturabilir Elçin Demirtaş’ın ‘İzmirli’ yayınlarından çıkan kitabı.