Venezüela'daki yerlilerin çoğunluğu başkentten epey uzakta Venezüela'nın Guyana, Kolombiya ve Brezilya'yla sınırı olan bölgelerinde yaşıyorlar. Bu, genellikle Venezüela'nın sömürgeci tarihinden kaynaklanıyor

Karakas'ta yaşamak, Venezüela'daki yerli halk hakkında yeterli bilgi vermiyor. Venezüela'daki kabilelerde yaşayan yerliler geleneksel kıyafetleriyle Karakas sokaklarında dolaşmıyorlar ve restoranlarda yerlilerin özgün yiyecekleri bulunmuyor. Venezüela'daki yerlilerin çoğunluğu başkentten epey uzakta Venezüela'nın Guyana, Kolombiya ve Brezilya'yla sınırı olan bölgelerinde yaşıyorlar. Bu, genellikle Venezüela'nın sömürgeci tarihinden kaynaklanıyor.Yerli halk ya Avrupalı işgalcilerle yapılan savaşlarda harap olmuş ve hastalıktan kırılmış ya da topraklarından edilerek sömürgeci devletin merkezinden uzakta, çevresindeki eyaletlerde yaşamış. Aslında Karakas, ismini geçmişte bu bölgede yaşayan yerli bir kabileden almasına rağmen, herhangi bir batı kenti gibi. Yerli halkın başkentte temsil edildiği tek yer Bolivarian Üniversite-si'ndeki Yerli Halklar Kültür Merkezi. Ben de, yeni projeleri, "Yerli liderler Okulu" hakkında bilgi almak üzere merkezin direktörü Gladys Gonzales'le görüştüm.

Gonzales, Wayuu kabilesinden geliyor. Bu kabile, Venezüela'daki nüfusun yüzde 1.5'ini oluşturan 34 yerli etnik kabiledenin en seçkini.

Gonzales, bu merkezin direktörü olmasının yamsıra, Wayuu kabilesinin tanıtımında çalışıyor ve bu yerel dil için öğretmenlik yapıyor. Gladys, Kolombiya'ya yakın olan Venezüela'nın kuzeydoğu sınırına yakın olan bölgede büyümüş. Daha sonra ebeveynleri batılı tarzda eğitim alması için onu çevredeki en yakın şehir merkezine götürmüşler ve geleneksel topraklarını terk etmek zorunda kalmışlar. Ama, aile içinde geleneksel eğitim almış. Wayuu toplumu "anaerkil" bir yol izliyor, burada kadınlar toplumun sesi oluyor. Ayrıca kadınlar, erkeklere maddi açıdan ilerleme sağlanması amacıyla tavsiyelerde bulunuyorve bir sorun çıktığında hakemlik yapıyorlar."

" Temel eğitimimizi anneannemizden alıyoruz" diyor. Aynı anda iki eğitim sisteminin zor olduğunu söylüyor. Hem kabilenin dilini hem de İspanyolca'yı aynı anda öğrenmek zorundalar. "Ayrıca, bu çocuklar okulda kendilerine uygulanan ırkçılık ve ayırımcılık'tan dolayı da acı çektiler. Bize öğrenme zorluğu olan bitli pis yerli çocuklar olarak bakılırdı."

"Batılı anlamda ilk kültür şokumu 15 yaşımdayken geçirdim. Bir Hıristiyan okula girebilmek için mülakata tabi tutulmuştum. Ailemin evli ve benim vaftiz olup olmadığımı sordular. Onlara, ebeveyenlerimin kilise nikahı bulunmadığını ama Waynuu kültürüne göre evli olduklarını, vaftiz konusuna gelince, ailemin bana Allah'ın varlığının her yerde olduğunu ve gidip bir ağacın altında oturursam da onun gelip beni bulabileceğini; ben de bunun üzerine gidip bir ağacın altına oturduğumu" söyledim.

RAHİPTEN IRKÇI SÖZLER
Rahibelerin yaşadıkları koşulları görmek için evlerini ziyaret ettiğini belirten Gladys, "sonra bana bizim hayvanlar gibi yaşadığımızı, benim de bir hayvan olduğumu söylediler. O gün bugündür halkımı eğitebilmek için çalışırım" diyor.

O günlerden bu yana Venezüela'da çok şey değişti. 1999 yılında yürürlüğe giren yeni Bolivarian Anayasası ile buradaki yerli halk ilk kez, var olma, anadilini kullanma, kültürünü yayma ve toprağına sahip çıkma hakkına sahip oldu.

Anayasa'yı kaleme alan yerli yazarlardan birinin ifadesine göre, yerli halk ve Afrika kökenlilerin hakları bu anayasanın başından sonuna kadar yer aldı. İlk adım, anayasayı hazırlayan Anayasal Meclis'te yerlilerin temsil edilmesini sağlamaktı. Anayasa'ya göre, devlet yerlilere ait toprakların sınırlarını belirledikten sonra bu toprakların kendi lehine kullanılmasını ancak yerli halka danışarak ve doğrudan onların çıkarları yönünde sağlar.

Anayasa'nın 9. maddesi de yerli dillere İspanyolca gibi resmi statü tanıyor ve yerli dillerin de, Venezuela Cumhuriyeti'nin toprakları içinde saygı görmek zorunda olduğunu hükme bağlıyor.

119. madde yerlilerin sosyal, siyasal ve ekonomik örgütlerini resmen tanırken, yerlilerin özellikle toprakları ile ilgili haklarının ortaklaşa kullanılabileceğini ve devredilemez olduğunu hükme bağlıyor. Anayasa aynı zamanda yerli halkın etnik kimlik, geleneksel dinsellik ve tıbbi pratik eylemlerinin korunması ve saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek güvence altına alıyor. Yerli halkın entelektüel olarak mal edinme hakkı korunurken, şirketlerin yerli halkın bilgisine dayalı patent almasını yasaklıyor. Devlet, Anayasa'ya göre yerli halkları kültürünü sadece korumakla değil tanıtmakla da yükümlü. Nitekim, yerli halkların yaşadığı bölgelerde devlet çift dilde eğitimi mali olarak karşılar. Anayasa, yerli toplumların Ulusal Parlamento'da ve seçimle belirlenen diğer organlarda temsil edilmelerini güvence altına alıyor. Yerli Toplumlar hükümet temsilcileridir ve Anayasa'yı bütün yerli dillere çevirmek üzere bir program vardır.

YERLİ LİDERLER OKULU PROJESİ
Anayasa yürürlüğe girdiğinden beri, hükümet yerli toplulukların çıkarlarına hizmet eden programları geliştirmeye devam etti. 2003 yılında yerli toplumlara kendi koşullarına göre kredi veren Yerli Halk Bankası kuruldu. Kentsel Sosyal Gö-revler'in uzantıları arttırıldı ve sağlık bu kapsama alındı. Yerli halkla ilgili konuların araştırılacağı bir Yerli Halk Üniversitesi kuruldu.

Bu "yeni gerçeklerin" ışığı altında Gladys'in "Yerli Liderlerin Okulu" projesinin gerekçesi daha iyi anlaşılıyor. "Venezüela'da , yerli halk dünyadaki en çok hakka sahip olan yerli halk grubudur. Şöyle arkamıza dayanıp düşünmemiz gerek. Elimizde hangi haklar var. Biz bunlardan ne elde etmek istiyoruz ve nasıl elde edebiliriz? Değişik yerli toplumlardan ve kabilelerden liderleri bir araya getiren bu okul projesinin bir diğer amacı da , dünya içinde insanların kendi kimliklerine bakmalarını sağlamak. Global düşünce tarzı toplumlarımızın içine nüfuz etti. Bununla ilişkili olarak yerli halkın yeni bir kimlik yapılandırması da gerekiyor. Her ne kadar Venezüela'da yerli halkların kazanından oldukça fazla ise de, bireysel toplumlardan gelen kişiler birbiriyle temas halinde değiller, yerli halklar olarak ortaklaşa hareket etmiyorlar. Yerli Halk Liderleri Okulu projesi ortaklaşa kimliği yapmaya çalışan bir proje."

Gladys, Kolombiya ve Ekvador'da Dünya Ban-kası'nın mali desteği ile gerçekleştirilen benzer projelerle kendisininkini karşılaştırıyor. "Bizim burada yaptığımız aynı şey değil. Dünya Bankası bedava hiçbir şey vermez. Yerli halka batılı tarzda eğitim verirken, onların kaynaklarını çalarak kâr sağlamayı amaçlıyor. Geçmişte yerli halka hiçbir şey verilmedi. Son zamanlarda bir şey verilince bazı insanlar Dünya Bankası'na teşekkür ettiler. Bizim Venezüela'da sahneye koyduğumuz başka, biz kendi koşullarımızda hareket ediyoruz ve batılı bir gündemi kabul etmiyoruz."