Nurcan Bilge Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.netKaynak emekliye değil, müteahhite
“Çalışan/emekli oranı” iktidarın söylemlerine karşın yurttaşlar ileri yaşlara dek çalışmak zorunda kaldığı için birçok Avrupa ülkesinden daha iyi durumda. İktidar, SGK’ye bütçe transferini “Kaynak yok” diyerek azaltırken müteahhitlere aktarılan tutar bu yılın ilk iki ayında 2023’e oranla yüzde 52 arttı.
Hayat pahalılığın, yoksulluğun, AKP iktidarının yurttaşlarına karşı acımasızlığının, ülke kaynaklarının adaletsiz dağılımının simgesi asgari ücretin 7 bin lira altındaki ortalama 10 bin TL’lik emekli aylığı oldu. Geçim sıkıntısı ve yok sayılmak canına tak eden emekli de nihayet örgütlenmeye ve taleplerini sokakta dile getirmeye başladı.
Emeklilerin iktidar açısından zorlu geçmesi beklenen yerel seçimler öncesi sahip oldukları oyları iktidardan esirgeyeceğinin görünmesi ile birlikte “promosyon, bayram ikramiyesi” gibi pansuman önlemlerle, geleceğe dönük vaatlerle emeklinin öfkesi dizginlenmeye çalışıldı. Ancak bunların hiçbiri reel gelirlerinde insanca yaşamaya yetecek kadar bir iyileşme sağlamadığı için emekliler için tatmin edici sonuçlar yaratmadı.
İktidarın bu adımı atmaktaki tereddüttü, ekonomik kriz ve bütçe açığı ile açıklanmaya çalışılıyor. Ancak tüm bunlar iktidarın ekonomideki kötü yönetiminin ülke kaynaklarının kullanılmasındaki tercihin sonucu…
İktidar emekli aylıklarını yükseltirken iyi bildiği bir yöntemi kullandı. Ekonominin içinde bulunduğu sorunun emekli aylıklarının ödenmemesi sonucunu doğurabileceği söylemleri yayıldı. “Daha çok aylık alabilirsiniz ama o zaman SGK batar” algısı yaratılmaya çalışıldı.
Peki, gerçekler ne?
Kaynak yok mu, dört emekliye bir çalışan mı düşüyor, giderler prim gelirlerinden çok mu yüksek, bütçeden kaynak transferinde emekli gözetiliyor mu?
ORAN DÜZELİYOR
Öncelikle sosyal güvenlik sisteminde aktif/pasif oranı olarak ifade edilen çalışan/emekli karşılaştırması çarpıtmanın ötesinde yalan söylendiğini gösteriyor. Avrupa ülkelerinde dört çalışana karşı bir emekli olduğu gerçeği öncelikle doğru değil. Şu an SGK ile gelişmiş Avrupa ülkelerinin aktif/pasif oranı hemen hemen aynı. Avrupa ülkelerinde aktif/pasif oranı ortalama 1,6 iken Türkiye’de son rakamlarla bu oran 1,9. Bu veri 2023’te de yüzde 1,7 oldu.
DİSK-AR araştırmasında nüfus yapısının değişmesiyle birlikte sadece prime dayalı sosyal güvenlik sistemlerinin mümkün olmadığı anlamlı bir devlet katkısının gerektiğinin altı çiziliyor. Artık geçmişteki gibi aktif/pasif oranı emekli aylıklarının belirlenmesinde çok önemli bir ölçüt olmaktan çıktı. Birçok Avrupa ülkesinde bu oran Türkiye’dekinden bile daha düşük.
2023 Mart ayında var olan emeklilere 2 milyon EYT’linin eklenmesine karşın aktif sigortalı sayısı da arttığı için oran iddia edildiğinin aksine geriledi.
AYLIKLAR DÜŞÜK TUTULDU
Bir başka gerçek de SGK sisteminin batmakta olduğu, prim gelirlerinin başta sağlık olmak üzere giderleri karşılayamadığı… Oysaki veriler tam aksini söylüyor. Prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık ödemelerini karşılama oranı AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında yüzde 61 iken 2023’te yüzde 76,4’e çıktı. 2002’de 14,8 milyon TL gelire karşın 24,3 milyon TL emekli aylığı ve sağlık ödemesi yapılırken 2023’te 1,9 milyar TL ödemeye karşılık 1,5 milyar TL prim geliri elde edildi.
Aktif/pasif sigortalı oranı düştükçe SGK’nin gelirlerinin azalması, yükseldikçe de artması gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu durum tersine işliyor. 2002 verileri ile 2023 verileri karşılaştırıldığında prim gelirlerinin yüzde 101, emekli aylığı ve sağlık ödemelerinin ise yüzde 80 arttığı görülüyor. Bunun en önemli nedeni emeklilere gelirdeki artıştan hak ettiği payın verilmemesi, emekli aylıklarının düşük tutmasının tek nedeni de emekli aylıklarının düşük tutulması tercihi.
BÜTÇEDEN DAHA AZ KAYNAK
Tüm gelişmiş ülkeler emeklilik sistemini bütçeden destekleyerek ayakta tutuyor. Ancak Türkiye’de SGK’ye yapılan transferin bütçeye oranı düşüyor. Düzenli kaynak transferinin başladığı 2008 yılından sonra transferin bütçeye oranı yüzde 15-19 arasında, 2020’de de yüzde 21’e yakın seyretti. Ancak bu yıl sadece bütçenin yüzde 10’u oranında bir transfer öngörülüyor. İktidar emekli aylıklarının artırılmasını sağlayabilecek kaynağı 2022’ye göre yarıya yakın düşürdü.
“Ekonomi sıkıştı, kasa boşaldı” iddiaları doğru. Çünkü emeklilerden esirgenen kaynaklar birilerinin kasasına cömertçe aktarıldı, kriz ortamına karşın borç alınarak aktarılmaya da devam ediliyor. Bu gerçeği sadece son iki ayın müteahhitlik giderlerine bakarak görmek bile mümkün. Müteahhitlerin kasasına ocak ayında 1,2 milyar lira, şubatta ise 23,4 milyar lira aktarıldı. Yılın ilk iki ayında 24,6 milyar lira olan müteahhitlik giderleri geçen yıla oranla yüzde 52,7 oranında arttı. Müteahhitlik giderleri sadece tek bir kalem. Emeklilere asgari ücret düzeyinde aylığı bile çok görmesine karşın bütçe gerçekleşme rakamlarında, iktidarın, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerine yaptığı transferlerden uçak, otomobil alımı, bina kiralamasına kadar yaptığı cömert harcamaları görmek mümkün...