Kimlik bunalımı ve büyük kumar
İYİ Parti son günlerde yine istifalarla sarsılıyor. Mayıs seçimlerinin ardından başlayan istifa dalgası son günlerde şiddetini artırdı. Hem yereldeki bazı teşkilatlar hem de önde gelen simalar partiden bir bir ayrılıyor.
10 Kasım’da eski vekillerden Durmuş Yılmaz istifa ettiğini duyurdu. Yılmaz parti içine gönderdiği notta, partinin siyasi yelpazedeki yerinin belli olmadığını ve daha iktidar olmadan kirlendiğini ifade etti.
Aynı gün istifa kervanına Bahadır Erdem katıldı. İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Erdem, 2019 yerel seçimlerindeki güç birliğine son vermeyi yanlış bulduğunu vurguladı; İstanbul ve Ankara belediyelerinin muhalefette kalmasının İYİ Parti seçmeni nezdindeki önemine işaret etti ve Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a performansları nedeniyle övgüde bulundu.
İstifa sırası 16 Kasım’da Adnan Beker’e geldi. Son seçimde ikinci kez İYİ Parti’den vekil seçilen Beker, neden istifa ettiği sorusunun altını tatmin edici bir şekilde doldurmadı. Beker’in istifa ettiği gün, dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Bir anket şirketi, aralarında gazetecilerin de olduğu kişileri arayarak, “İYİ Partili Adnan Beker'i Ankara Büyükşehir adayı olarak görmek ister misiniz?” sorusunu yöneltti. Beker’in böyle bir hazırlığı var mı, yakında anlaşılır. Zira Beker’in de tıpkı İsmail Ok ve İdris Nebi Hatipoğlu gibi AKP’ye geçebileceği konuşuluyor.,
Beker’le aynı gün İYİ Parti Sağlık Politikaları Başkan Yardımcısı Aylin Anıl Arslan’ın istifası geldi. Arslan da genel seçimlerin ardından partinin izlediği politik hattı eleştirdi. Bu hattın, Cumhur İttifakı’nı destekler ve iktidarı güçlendirir nitelikte olduğunun altını çizerek istifa kararı aldığını dile getirdi.
İYİ Parti’de istifaların devam edeceği iddia ediliyor. Kulislerde istifa edecek milletvekilleri arasında Ümit Dikbayır, Uğur Poyraz ve Seyithan İzsiz’in adı geçiyor. Bazı yolsuzluk iddiaları da mevcut. Öte yandan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu sosyal medyadan yaptığı paylaşımda partisinin merkez sağı eksen alan politikalardan uzaklaştığına dikkat çekti ve durumdan rahatsız olduğunu kaydetti. Yani Ensarioğlu’nun istifası da sürpriz olmayacak.
Art arda gelen istifalar, 6 yıl önce siyaset sahnesine çıkan İYİ Parti’nin yaşadığı kimlik bunalımının yansıması. Çünkü başkanlık sisteminin oylandığı 2017 referandumunda MHP’nin “evet” cephesinde yer almasından sonra parti içindeki muhalifler tarafından kurulan İYİ Parti, artık ana kuruluş dinamiklerinden uzaklaşıyor. Parti artık, genelde ülkenin kıyı bölgelerinde yaşayan, AKP muhalifi, kentli ve seküler milliyetçi tabanı konsolide etmekte zorlanacağı bir faza geçiyor.
Henüz elde buna dair bir ölçüm olmasa da partiden istifa eden isimlerin öne sürdüğü gerekçeler siyasi sapmanın yarattığı rahatsızlığın izdüşümü niteliğinde. İstifaların çoğunun arka planında, Erdoğan’a kaybettirme hedefiyle yola çıkan, son seçimlerde de bunun için çaba göstererek seçmenden oy isteyen İYİ Parti’nin, yeni dönemde iktidarın kazanma ihtimalini güçlendirecek bir rota izleyecek olması yatıyor.
İYİ Parti bugüne kadar iki genel seçim sınavına girdi. Ne var ki parti beklediği büyük sıçramayı bir türlü yapamadı. 2018’de alınan yüzde 9,96’lık oyu, 2023 seçimlerindeki yüzde 9,69 takip etti. MHP’nin 2018’de yüzde 10’un altına çekilmesini sağlayamayan İYİ Parti, ittifak sayesinde barajı aşabildi. İlk seçimde 43, ikinci seçimde 44 sandalye kazanıldı. Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın alt edilememesi, İYİ Parti’nin devlet yönetiminde etkin olma planlarını da suya düşürdü.
Meral Akşener 6 yıldır partinin başında. 2018 seçimleri sonrası başarısızlığı kabul ederek görevi bırakma kararı almış ancak daha sonra “ısrar” üzerine bu kararından vazgeçmişti. İlk seçiminde yüzde 10’un altında kalan İYİ Parti’nin aradan geçen 5 yılda oy oranını artıramamasına rağmen Akşener’in bu kez istifa kararı almaması net bir tutarsızlık.
Son seçimlerden sonra Akşener, istifa yerine başarısızlığı CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na yüklemeyi tercih etti. Kendisine bir vurduysa anamuhalefete on vurdu. Kılıçdaroğlu’na yönelik toplumsal tepkiyi, parti içinde kendi liderliğini koruyabilmek ve yeni dönemin fikri altyapısını organize etmek için kullandı. Tüm öfke eski CHP liderinin üzerinde biriktiğinden bunu görece daha rahat bir atmosferde yapabildi. CHP’ye yönelik suçlayıcı dil, İYİ Parti’deki makas değişikliğinin de katalizörü oldu.
Akşener şimdi parti kadrolarını, CHP ile yan yana değil, CHP ile araya mesafe koyarak ve muhalefete muhalefet ederek büyüyebileceği fikrine ikna etmeye çalışıyor. Kendisinin buna inanmasının temel nedeni ise önündeki yolun kapalı olduğunu düşünmesi. Aslında tamamen haksız sayılmaz. Yüzde 50’lik muhalefet bloğu içinde yer alan İYİ Parti, doğal sınırlarına ulaşmış gibi görünüyor. 2018 ve 2023 seçimleri durumu tasdik etti.
İYİ Parti büyümek istiyorsa, karşı mahalleden oy almalı. Akşener gördü ki Erdoğan’ın kutuplaştırıcı siyaset konseptinde “düşman” rolü biçilen CHP ile müşterek hareket ettiği sürece bu opsiyon kendisi ve partisi için açık olmayacak. Mayıs seçimlerinde AKP’den kopan oyların yine iktidar bloğu içinde yer alan Yeni Refah Partisi’ne yönelmesi veya kayda değer bir muhalif oya dönüşmemesi bunun kanıtı. Fakat gerçek şu ki CHP’den uzaklaşması, İYİ Parti’nin milliyetçi-muhafazakâr tabana ulaşma konusundaki sorunlarını kendiliğinden çözmeyecek. Erdoğan’ın sağ tabandaki kült liderliği ve etkili demagojisi hâlâ bertaraf edilmesi gereken başat bir sorun olmaya devam edecek.
İYİ Parti’de hem yeni döneme uyum hem de siyasi başarı konusunda işlerin kolay olmayacağı istifa yağmurundan belli. Bir yanda farklı kesimlere açılıp genişleme çabası, diğer yanda çizgi değişikliğinin neden olduğu kimlik bunalımı… Bir cep dolarken diğer cep boşalabilir ya da bu sendeleme hali Akşener’in partisini yeni birikimler olmaksızın eldekini kaybetmeye doğru götürebilir. Ayrıca İYİ Parti’deki çözülme, değişim iddiasındaki CHP’ye yeni bir kanal da açabilir. Akşener’in büyük siyasi kumarının nasıl sonuçlar doğuracağına dair ilk emareler, yerel seçim kantarına çıkıldığında görülecek.