İsraf, görmemişlik, kibir diktatörün yapı malzemeleri. Ne inşa ediyorsa harcında bunlar mutlaka var

Keyif onun değil mi, yapar. Her şeyin iyisini tabii ki o bilir. Ülkeye yeni bir başkent gerektiğini de ondan daha iyi kimse bilemezdi. Devletinin büyüklüğünü göstermek için saraylar da yaptırır, denizleri de yarar. Başkent, karşı olunan değerlerin sembolü gibi görünüyorsa eğer, “yeni bir çağ” oluşturmak için onu da yerle yeksan eder. Neden etmesin?

Mısır’ın, halkın devrimini çalmış, “modern firavunu” Abdülfettah Sisi kadim Kahire’yi artık başkent olarak çok sıkıcı bulmuş olmalı ki bu güzel kentin doğusunda, 5 milyon nüfusluk yeni bir başkent kurmaya hazırlanıyor. İddiası da büyük: Global Bir Başkent. Havalimanı Londra’nın ünlü Heatrow’undan da büyük olacak üstelik. Şanına yakışacak, görenlere, "bunlar büyük devlet" dedirtecek bir girişim. Körfez ülkelerinden, Çin’den, Suudi Arabistan’dan yatırımcılar kolları sıvadılar bile. Kentin inşasına Ocak ayında başlanacak. Yeni başkenti savunanlar şaka yollu “Kahire’de çok fazla Mısırlı var” deseler de belki de gerçekten bundan yakındıkları için savunuyorlardır yeni başkent projesini. Bizde Hayrettin Karaman “laiklerle dindarların ayrı ayrı yaşayacakları” mahalleler, giderek kentler kurulması önerisi Mısır’da Sisi eliyle yavaş yavaş gerçekleştiriliyor da olabilir pekâla.

maksat-bu-buyuk-devlet-desinler-87547-1.Doğru, bugünün Kahiresi çok ama çok kalabalık, çok gürültülü. 1960’dan beri büyüme gösteren, o dönemdeki 3.5 milyonluk nüfustan günümüzde 18 milyonluk nüfusa ulaşan bir kent. Nüfusunun birkaç on yıl sonra 40 milyona çıkması beklenen kentte 11 milyon kişinin yasadışı konutlar yaptığı belirtiliyor. Ancak her yerde olduğu gibi Mısır’da da firavunun “ülkenin elitleri için yeni bir kent kurduğu” dedikoduları dolaşıyor. Kahire’nin sorununun kalabalık olması değil, iyi yönetilememesi olduğunu belirten tarihçi Halid Fehmi yeni başkenti “Sisi’nin yeni oyun alanı” olarak değerlendiriyor, örneğin. Birçok kişi de Mısır ekonomisinin bunu kaldıracak gücü olmadığını belirtiyor.

Kahire …Kahire…
Fatimilerle doğmuş bir kenttir oysa Kahire. Kuzey Afrika’dan gelen Fatimiler Nil vadisinin çıkışına geldiklerinde kent kurulacak en uygun yer diye şimdiki Kahire’nin bulunduğu alanı seçtiler. Kuzeyde, bir saray, bir de cami ile yeni bir şehir kurdular. Kahire’yi de ad olarak verdiler. ‘Merih gezegeninin ışığında kurulan şehir’ anlamını taşıyan Kahire'yi.

Mısır’da gücü ele geçiren herkes yapıyor bunu. Ülkenin tarihi bu tür ilginç girişimlerle dolu. 1970’lerde dönemin diktatörü Enver Sedat çölde kendi adını vermeyi planladığı bir “uydu kent” kurmaya kalkmıştı.

Firavun ise yeni başkentin “ekonomik bir Rönesans” olacağını iddia ediyor. Sonuçta, kendisinde gerçekten özel bir güç vehmeden Sisi, yeni bir kentle anılmak istiyor. Saray yaptırıp onunla idare etmek kesmiyor demek ki. Herkesin tarzı farklı.

Kenti dava eder mi biri?
Tufah gelmesin ama şimdiki sakinlerinden çok farklı olan o eski Mısırlılar döneminde bir kentin dava konusu olduğunu biliyoruz. Yani Mısır’ın geçmişinde kentler kurmaya pek hevesli diktatörler olduğu kadar, ona itiraz edenler de mevcut.

Dönem erken Hıristiyanlık dönemi. Roma İmparatoru Hadrianus Nil kıyısında Antinopolis adını verdiği bir kent kurmuştur. Bu, eşcinsel bir aşkın sonucu kurulmuş bir kenttir. Hadrianus çok genç yaşta kaybettiği, acısını hiçbir zaman unutamadığı aşığı Antinous’un anısına yaptırmıştır. Cesedi Nil kıyısında bulunduğu için de oraya kurulmuştur kent.

İşte bir Hıristiyan yoksulu, neye kızmışsa bu Antinous kentine karşı dava açmış o dönemler. Davanın nasıl sonuçlandığını bilemem. Kahire’nin yeni başkentine karşı dava açılabileceği haberini okuyunca hatırladım bunu.

İsrafa, savurganlığa, görmemişliğe, kibre karşı dava açacak “Müslüman Yoksulu” da olsun istiyor insan.