M. Göktepe’nin 20. yılı

Gazeteci Metin Göktepe 20 yıl önce soğuk bir kış günü gözaltındayken devletin resmi memurları (Çevik Kuvvet Polisleri) tarafından kaba dayakla öldürüldü. Metin sadece haber yapmak için o gün İstanbul sokaklarındaydı.

Ümraniye Cezaevi’nde dövülerek öldürülen Orhan Özen ile Rıza Boybaş’ın cenaze törenlerini izleyecekti. Evrensel Gazetesinde o sabah görev dağılımı yapılmadan Metin, “Bu haberi mutlaka ben izlemeyim” diye öne atılmıştı.

Metin, cenaze törenine katılanlarla birlikte gözaltına alındı. Onlarla birlikte dövüldü. Ve öldürüldü! Metin’i öldürünce rahatlayan(!) devletin resmi memurları Eyüp Spor Salonu’ndaki yüzlerce “esiri” azat ettiler. Evet aynen böyle yaptılar!

Metin’in canını alıp diğerlerinin özgürlüklerini verdiler!



• • •
Tarih 8 Ocak 1996 idi. O günlerin genç bir kızı Gülsüm Elvan henüz Berkin’in annesi bile olmamıştı. Biz gazeteciler Metin’in katillerinin yargı önüne çıkarmak için İstanbul ile Aydın ve Afyon arasında koşuştururken devlet, tek ayağının üzerinde kırk yalan söyleyip (gazeteci katili) memurlarını koruyordu.

Bu devlet nedense hep katil, hırsız, rüşvetçi ve soyguncu elemanlarını bağrına basmakta bir beis görmeden hüküm sürmeyi seçti.

Gülsüm Elvan, 1999’da Berkin’i dünyaya getirdiğinde Metin Göktepe’nin katilleri devletin direnişine karşın yargı önüne çıkmış, savunma yaparlarken ağlamışlar, iyi halleri falan dikkate alınmış 2.5 yıl hapis cezasıyla paçalarını kurtarmışlardı.

O yargılama sırasında iki hakimin de adlarını anmadan geçmemeliyiz. Birinci Kamil Şerif, ikinci Fatma Nilgün Uçar. Birinci hakim duruşma günleri öncesinde Afyon Valiliği’nde yapılan “gizli” toplantılarda emniyet müdürünün sırtına vurarak “tutuklama vermeyeceksiniz değil mi, reis bey” demesini sineye çekmiş bir yargı mensubu olarak iki yıl tutuksuz kalmalarını sağlamıştı katillerin…
İkincisi, hakim Fatma Nilgün Uçar ise adli tatil döneminde mahkeme başkanı olarak çıktığı ilk duruşmada kaçak polisler için tutuklama kararı vermiş, ayrıca kastı aşan fiil ile değil, bilerek isteyerek canavarca hislerle adam öldürmekle yargılanmaları gerektiğine hükmetmişti!

Kadın yürekli bir hakimdi Fatma Nilgün Uçar!

Aradan yıllar geçti. Evladı Metin Göktepe’nin peşinden katillerinin yakasını bırakmamak için şehir şehir dolaşan Fadime Göktepe ile 2013 yılında Gezi Direnişi sırasında ekmek almak için sokağa çıktığı sırada evinin önünde başından vurulan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Hanım dün 8 Ocak 2016 günü buluştular.

Metin’in katledilmesinin 20. Yılında Metin’in Mezarının başında. İki evlat acılı anne, iki iyi vatandaş, mücadeleci iki kadın olarak.

Bu ülke onlara ancak “evlat acısı” sunabilmişti!

Kadın cinayetleri cenneti ile gençlerin-çocukların cehennemi şeklinde harmanlanan özel bir hamura sahip memleketimizi idare etmek için işbaşına gelen bütün iktidarlar devletin sahici yüzüyle çıkmıştı insanların karşısına: Kirli, karanlık, pişkin!

Metin’in mezarı başında 20. defa buluşmamızdan aklımızda bunlar kaldı:

-Evlat acılı iki ana!