Tabip odası seçimleri yaklaşıyor.Hepsi önemlidir de…
En önemlisi, kuşkusuz, en çok hekimin üye olduğu, en büyük tabip odası, İstanbul seçimleridir.
Önümüzdeki ay, 24 Nisan’da Sultanahmet’te yapılacak.
Bu İstanbul Tabip Odası AKP’nin bitmeyen çilesidir.


Kolay değil.
Sen on dört yıldır memlekette girdiğin her seçimi kazan…
Devletin bütün kadrolarını ele geçir, bütün makamlarını işgal et…
Tabip odası seçimlerinde Sağlık Müdürlüğü’nün bütün imkânlarını seferber et…
Yetmedi, özel hastane patronlarını…
Yetmedi, parti teşkilatını devreye sok…
Ve fakat…
Heyhat!..
On dört yıldır Sultanahmet’te girdiğin her seçimde hezimete uğra...
Sağlık Bakanlığı’nın, tabip odasını ele geçirmeye çalıştığını duyan binlerce hekim silindir gibi üzerinden geçsin.
Olacak iş değil!..
•••
Gene de, yenilen pehlivan güreşe doymaz, her seçimde bir daha denerler.
Üstelik, sonuçta hüsran olsa bile tabip odası seçimlerinde liste oluşturmak, Bakanlık nezdinde ciddi bir kariyer fırsatıdır.
Seçimi kaybeden listenin başı ya rektör olur, ya Sağlık Müdürü ya da Müsteşar!..
Bu kadar mühim yani.
•••
Bu sene işi daha sıkı tutuyorlar.
İlk baş Hekim Haklayanlar Derneği’nde toplaşmışlar.
Web sitelerine koydukları habere göre, toplantıya yirmi kadar Sivil Toplum Kuruluşu, STK katılmış.
Kimmiş bu yirmi kadar STK, diye fotoğrafa dikkatle baktım.
Aralarında tek bir kadının bile olmadığı yirmi bıyıklı adamın arasından ikisini tanıdım.
Adli Tıp Kurumu, ATK’nin Başkan yardımcıları!..
STK’yle ATK’yi karıştırmış şaşkınlar!..
•••
Her seçimde yaptıkları gibi gene idareciler üzerinden çalışıyorlar.
Başhekimler, başhekim yardımcıları servisleri, poliklinikleri dolaşıyor…

Başta genç asistanlar olmak üzere hekimleri tabip odasına üye olmaya yolluyorlar.
(O yolladıkları hekimlerin çoğunun kendilerine oy vermediğini anladıklarında seçimi çoktan kaybetmiş olacaklar!..)
Hele Baltalimanı’nın yavuz başhekimi.
Bütün doktorlara mesaj atmış…
İstanbul Tabip Odası’na kayıtlı olup olmadığınızı tez elden bildirin, deyu.
Sonra da eklemiş.
Çok önemli…
İnsani ve vatani bir görev!..
Sanki tabip odası seçimine değil Mohaç Meydan Muharebesine hazırlanıyor mübarek.
•••
Bakanlık bu sene havuzu geniş tutmuş, iki de koltuk değneği bulmuş kendine.
Biri, şimdiye kadar her daim AKP’yi memleketi satmakla suçlayan Milliyetçi Hekimler Derneği’nin Başkanı.
Öteki, her seçimde kılıktan kılığa giren, şekilden şekile bürünen, Genetiği Değiştirilmiş Ulusalcılar, GDU’lar.
Birinciyi geçeyim de ikinciye bir çift laf edeyim.
•••
Şimdi bu GDU’lar var ya…
Yıllardır bizi eleştirirler.
Şeriata yeterince karşı çıkmıyorsunuz…
Laikliğe yeterince sahip çıkmıyorsunuz…
Cumhuriyetin kazanımlarını yeterince savunmuyorsunuz…
AKP’ye karşı yeterince muhalefet etmiyorsunuz…
Sağlık “reformu”na karşı yeterince baş kaldırmıyorsunuz.
Şimdilerde dilleri lâl olmuş, hidayete ermiş meczuplar.
Yayınladıkları bildiride ne şeriat, ne laiklik, ne Cumhuriyetin kazanımları, ne AKP, ne sağlık “reformu”na karşı mücadele.
(Dahası…
Daha geçenlerde Roche davasında ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası alan SSK’nin eski Genel Müdürü’yle birlikte hekimliğin onurunu koruyacaklarmış!..)
Bir de beyanat vermişler.
Milliyetçi, mukaddesatçı, halkçı, sosyalist hekimler birleştik!..
Allah sonlarını hayır eylesin.
Gelecekleri varsa görecekleri de var!..