Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Siyaset sahnesi seçim tartışmalarıyla ilerlerken mafya-siyaset-sermaye ilişkileriyle dönen milyonların üzeri örtülüyor. İktidarın ‘kentsel dönüşüm yasası’ndan, fon vurgununa kadar milyarlarca dolar para belirli çevrelerde.

Milyonlarca dolar sizlerin elinde

14 bin liralık açlık ücretinin bile 2 bin 500 TL altında bir tutar olan 11 bin 402 liralık asgari ücretle yaşamaya çalışan yaklaşık 9 milyon emekçi var ülkede. 3 milyon işsiz ise asgari ücretin yarısına bile çalışmaya hazır… Ülke gerçeği bu iken basın yayın organlarının manşetlerindeki haberlerde en küçük para birimi “Milyon dolarlar”… 

Kirli ilişkiler, mafya, siyaset, sermayenin mutlaka aktörü olduğu bu haberlerde değişmeyen bir unsur milyon dolarlar… Son olarak bir banka müdürü ile işi top oynamak olan kişilerin karıştığı ülkedeki başıboşluğun, hukuksuzluğun, kuralsız finans düzeninin örneklerinin yansıdığı olayda da yine milyonlarca dolardan söz ediliyor. Torbayla taşınıyor, not kâğıtlarının üzerine yazılan beyanlarla el değiştiriyor, kiminin karı, kiminin zararı oluyor, yine milyonlarca lira ortadan kayboluyor… 

Milyon dolarları ya da Türk Lirası karşılıklarını kamunun ihalelerinde, iktidara yakın sermaye çevrelerinin nemalandırılmasında, rant aktarımında da görüyoruz. Birileri değil milyon dolar, aylık 500 dolarla yaşamaya, ailesini beslemeye, çocuğunu okutmaya, barınmaya, sağlık hizmeti almaya çalışırken çantalar, torbalar dolusu milyon dolarlar çoğu 2002 sonrası semiren belli çevrelerde elden ele dolaşıyor. 

Bir de kamuya ait olması, yurttaşların refahını arttırmak için kullanılması gerekirken kamu bankaları aracılığıyla belli adreslere kredi olarak bir kalemde aktarılan milyon dolarlar var. Bu yazının konusu yine milyon dolarların konuşulduğu bir kredi… 

ADRESE TESLİM YASA 

TBMM’de yasalaştırılan ve siyasetin tozu dumanı arasında sınırlı birkaç eleştiriden sonra uygulanmaya başlanan Kentsel Dönüşüm Yasası’nın olası sonuçlarını bir örnek olay üzerinden anlatmıştık. “Kentsel değil Rantsal Dönüşüm” diye nitelenen bu yasanın sağladığı olanaklardan yararlanacak ve ortak özelliği de iktidara yakınlığı olan dev şirketlerin kent yağmasına girişeceğinin, dokunulmazlığı tartışılmaz olan mülkiyet hakkını ayaklar altına alacağının bir örneği idi bu olay. 

Yasanın ilk uygulama alanlarından birini Şişli‘deki bir kupon arazide yaşananları anlatıyordu. Kısaca hatırlatacak olursak 16 yıldan bu yana süren hukuk mücadelesinin tarafları Recep Tayyip Erdoğan’ın “Müslüman uşak” diye nitelediği Emrullah Turanlı’nın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Taşyapı İnşaat ve karşısında arazide payı olan yurttaşlar. 9 Kasım 2023 tarihli yazıda, bakanlık ve mülki idare amirlerinin kolaylaştırıcılıklarına karşın arazinin tümünde yapılaşmaya başlayamayan şirketin son yasadan sonra önünde çok fazla hukuki engel kalmadığını anlattık. Bununla ilgili bazı paydaşların mücadelesi hukuk zemininde hala sürüyor ama şirket büyük ihtimal kısa süre içinde 16 yıldan bu yana tümünü ele geçirmeye çalıştığı ve İstanbul’un en önemli lokasyonlarından olan Darülaceze, Abide-i Hürriyet, Çifte Cevizler Caddeleri ve Dereboyu Sokak’la çevrili bu arazide lansmanı yapılan projeye başlayacak. 

PARA DA DEVLETTEN 

Şirkete sağlanan kolaylıkların bununla da sınırlı olmadığının yeni delilleri ortaya çıktı. Paydaşların açtığı bir dava ile ilgili olarak dosyaya bir belge girdi. Şirketin araziye sahip olmasının kolaylaştırılması ile kalınmamış, üzerine yapacağı proje için kredi de temin edilmiş. 

Tabii ki bu kredi de milyon dolarlık. Taşyapı A.Ş’ye, Türkiye Varlık Fonu bünyesine alınan üç kamu bankasından “46 milyon 377 bin, 10 milyon 980 bin, 32 milyon 643 bin dolar olmak üzere toplam 90 milyon dolar kredi verilmiş. Bir yıl sonra da aynı konsorsiyum bu kez yüzde 28 faizle şirkete 6 milyar Türk Lirası kredi daha vermiş. 

Kredi tahsisi öncesinde bir ekspertiz raporu da hazırlatılmış prosedür gereği. Bu raporda, “müspet, menfi tüm faktörler göz önünde bulundurularak değer takdir edilmiştir” denildikten sonra şu tespitlere yer veriliyor: 

“Konu parsel konumu, imar durumu ve değeri itibari ile sınırlı alıcı kesimine hitap etmektedir. Diğer gayrimenkullere göre satış sürecinin daha uzun olacağı öngörülmektedir.” 

“Sınırlı kesime hitap ediyor, satışı da uzun sürer” değerlendirmesi kredi tahsisinde sorun yaratmıyor. Hatta iddia o ki bu rapor da dosyaya kredi tahsisinden aylar sonra giriyor. 

Malum köşenin ismi “Ankara Notları”, yaşananlar ise İstanbul’da. Yazıda anlatılanlarda köşenin ismine ters düşen bir durum yok, çünkü Ankara’da pişirilen yemek, İstanbul’da masaya konuluyor. Biz ne konuşuyorduk, “İttifak mı işbirliği mi, kim kime gitti, dış kapıda mı odanın kapısında mı karşıladı, suratlar nasıldı…” vs.vs…