8 Şubat: Obama’nın IŞİD Özel Temsilcisi emekli General John Allen Irak güçlerinin, uluslararası koalisyonun desteğiyle örgüte karşı yakında kara harekâtı başlatacağını açıkladı.

11 Şubat: Pentagon Sözcüsü John Kirby, “Hepimiz Musul’a odaklanmış durumdayız ama kara harekâtının ne zaman olacağına ilişkin tarih, zaman ve hafta konusunda bir öngörüde bulunamayacağım” dedi.

16 Şubat: Irak Başbakanı Haydar İbadi, ordunun Musul’u IŞİD’den geri almak için hazırlandığını belirterek “Birkaç ay içinde Musul için harekete geçileceğini” söyledi.

19 Şubat: Türkiye ve ABD arasında Ankara’da ABD Büyükelçisi ve Dışişleri müsteşarının katıldığı eğit-donat’a ilişkin anlaşma imzalandı. Anlaşma 1 Mart itibariyle resmen yürürlüğe girdi.

20 Şubat: Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ABD’nin başkenti Washington’a gitti. Sinirlioğlu, buradaki temaslarında Türkiye’nin bundan sonra koalisyona katılımda oynayacağı rolü ele aldı.

22 Şubat: Suriye’nin Halep kenti sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi askeri bir operasyonla tahliye edildi.

25 Şubat: Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sünni politikacı Usame Nuceyfi, Davutoğlu’nun daveti ile Ankara’da Başbakanlık Resmi Konutu’nda ağırlandı.

28 Şubat: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad’a gitti. Yeni Kral Selman ile görüşen Erdoğan Türkiye-Katar-Suudi Arabistan ittifakının yeniden oluşturulması için girişimde bulundu.

• • •

Alt alta sıralanan tüm bu gelişmelerin de gösterdiği gibi, Musul savaşının eli kulağında. Anlaşılan o ki Türkiye’ye de bu savaşta önemli bir rol biçilmiş. Eğit-donat anlaşmasını imzalayan ardından da Süleyman Şah Türbesi’ni tahliye eden Ankara’nın bu türbe manevrasının arkasındaki niyet de ortaya çıkmış oldu. AKP hükümeti uzun zamandır radikal İslamcı örgüte karşı aktif bir operasyona katılmamak için direniyordu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın dünkü “Türkiye, IŞİD’e karşı koalisyonun bir üyesi. Somut katkı vermeye başlamıştır. Koalisyon üyesi olmanın gerektirdiği sorumluluklar yerine getirilir” sözleri son noktayı koymuş oldu.

• • •

Ankara’da ağırlanan Usame Nuceyfi’nin kardeşi IŞİD’in eline düştükten sonra kenti terk etmek zorunda kalan Musul Valisi Esil Nuceyfi de Türkiye’nin operasyona katılacağını, askeri ve lojistik destek sunacağını söyledi. Beklentiler nisan veya mayıs aylarında kapsamlı bir saldırı olacağı yönünde. ABD Savunma Bakanlığı da operasyonun bu tarihlerde düzenlenebileceğini açıkladı. ABD öncülüğünde IŞİD’e karşı hazırlığı yapılan “Musul’u kurtarma” operasyonun Irak Ordusu, Şii milis güçleri, Peşmergeler, Sünni aşiretler, Ezidi birlikler koalisyonuyla sürdürüleceği açıklandı. ABD ise iki bin asker sağlayacak.

• • •

Musul zor bir savaş olacak. Irak’ın ikinci büyük kenti 1 milyon nüfuslu kenti geçen yıl haziran ayında IŞİD’in eline geçmişti. Musul hazırlıkları sürerken Irak Ordusu ve gönüllü birlikler Tıkrit’i IŞİD işgalinden kurtarmak için operasyona başladı. Suriye ordusu ve Hizbullah’ın da IŞİD ve türevlerine karşı Dera, Kuneytra ve Şam kırsalı üçgenindeki operasyonlarına yeniden başladığı bildirildi.

• • •

IŞİD’e karşı üç cephede eşzamanlı olarak başlayan operasyon karşısında örgütün bir varlık göstermesi oldukça zor. Binlerce yabancı cihatçıyı bünyesinde bulunduran ve aşiretlerin desteğini gün geçtikçe kaybeden radikal İslamcı örgütün düzenli ordu ve birliklerin yoğun saldırısı karşısında yenilmesi, büyük kayıplar vererek Musul’u terk etmesi kaçınılmaz. Ancak örgüt Tikrit, Musul ve hatta Rakka’yı kaybetse de bu savaş birçok cephede bir biçimde sürecek.

• • •

Şimdi gelelim asıl meseleye. Bu savaşın Türkiye’ye maliyeti ne olacak? ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin taarruzuyla Musul ve diğer kentlerden sürülecek olan IŞİD militanlarının en büyük kaçış güzergâhı Türkiye. Doğu’dan Irak, Güney’den ise Suriye üzerinden sıkıştırılacak cihatçılar için kuzeye yani Türkiye’ye yönelmekten başka çıkış noktası yok. Musul bozgunundan sonra ülkelerine dönmeye, etraftaki diğer ülkelere geçmeye başlayacak militanların, o ülkelerde rövanşist eylemlerde bulunma ihtimalleri bir hayli yüksek.

• • •

IŞİD bünyesinde binlerce Türkiyeli militan var. Evlerine dönecek olan binlerce Türkiyeli cihatçının varlığıyla birlikte bu ihtimal de düşünüldüğünde korkmamak elde değil. Olası bir Musul savaşının Türkiye’ye etkisi bu nedenle sanılandan büyük olacaktır. Yeni Osmanlıcıların etnik, mezhebi ve dini gerilim hatları üzerinden şekillenen bölge siyaseti kendi günahlarının bedelini ödeyecek gibi.