Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kaynak göstermediği bilgiye göre; ortaöğretime giden her 100 öğrenciden 42’si mesleki eğitimi tercih ediyormuş! Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün hafta içinde Antalya’da düzenlediği Mesleki Eğitim Çalıştayı’nda, Genel Müdür Osman Nuri Gülay paylaştı bu bilgiyi.

Genel Müdür’ün aynı konuşmada verdiği bilgiye göre; imam hatipler hariç 3 bin 583 meslek lisesinde, 1 milyon 68 bin 660 öğrenci eğitim görüyor. Genel Müdür’ün iki yıl önceki bir açıklamasına rastladım; meslek liselerinin 2016’daki öğrenci sayısının 1 milyon 740 bin olduğunu söylemiş. Ee, sormak gerekmez mi, madem ortaöğretim öğrencilerinin yüzde 42’si meslek liselerini tercih ediyor, ortaöğretimde okullaşma oranının artığı bir dönemde meslek liselerinin öğrenci sayısı neden üçte bir oranında azalıyor?

MEB’in, Devlet Bahçeli’nin matematiğini kullanarak hazırladığı istatistikleri, hiçbir zaman Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın istatistiklerinden daha güvenilir bulmadım. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sığır adedini hangi yöntemle hesaplıyorsa, MEB insandan müteşekkil personelini aynı yöntemle sayıyor. Mesela bu gün, Eğitim Bakanı’na kaç öğretmen açığın var diye sorun, mutlaka dün bir başka yerde verdiğinden düşük rakam söyler!

MEB’in internet sitesinde, imam hatipler hariç meslek lisesindeki öğrenci sayısının 2 milyon 82 bin 935 olduğu yazılı! Bu bilgiye göre mesleki ve teknik liselerin ortaöğretimdeki oranı yüzde 35,87. Ortaöğretimdeki payı yüzde 11,6 olan imam hatip lisesi öğrencisiyle birlikte meslek lisesinin ortaöğretimdeki oranı yüzde 47,47 ediyor! Bu oran, hükümetin, mesleki eğitimde yüzde 50 olan 2018 hedefine üç aşağı beş yukarı ulaştığını gösteriyor (Hükümetin mesleki eğitimdeki 2023 hedefi yüzde 65. Hükümetin işine geldiğinde meslek okulu, gelmediğinde ayrı bir okul türü saydığı imam hatipler bu orana dahil değilse 2023’e kadar yüzde 20’lik bir kesimi de Bilal’e ayırın; geriye yüzde 15’lik akademik lise öğrencisi kalır. Böylece zengin-yoksul ayrışması sağlanmış olur).

Ben bu Genel Müdür’ün verdiği rakamların, yanlıştan ziyade kasıtlı bir hesaba dayandığına inanıyorum. Çünkü konuşmasının bir yerinde, “Yeni sistemde mesleki eğitim olarak yüzde 90’lık bir hedef kitlemiz var. Çünkü yüzde 10 öğrenci sınav ile yerleştirilecek” gibi bir laf ediyor. Genel Müdür, meslek liselerine devam eden öğrencileri az, talebi yüksek göstererek, imam hatip liselerinin, müsteşarının çizdiği çemberde tek seçenek olarak sunulmasına meşruiyet yaratmaya çalışıyor. Sınavla öğrenci alan okullara yerleşemeyecek yüzde 90’a, “Milletimiz istedi biz yaptık!” diyecekler.

Eğitim Bakanlığı, 980 Anadolu Meslek ve Teknik Lisesi’ndeki tamamı teknolojiyle ilgili teknik program tür ve alanlarının 2018-2019 eğitim yılı itibariyle kapatılmasına karar verdi. Kapatma gerekçesi öğrenci sayısının azlığı, öğrenci sayısının azalmasıyla eğitim maliyetinin yükselmesi… Bir ay önce imzadan çıkan kapatma kararının altındaki imza ise “öğrencilerin yüzde 42’si mesleki eğitimi tercih ediyor” diyen Genel Müdür’e ait!

Bine yakın okul, bu derslerin öğretmeni ve öğrencisi, programlarının kapandığını resmi yazı ellerine geçtiğinde öğrendi. Türkiye bürokrasisinin böyle bir yeteneği var; geçiyor bilgisayarın başına, bakıyor rakamlara, veriyor kararı! Bu okul türünü kaldırdım, bu programa son verdim; buraya şu okulu açıyorum, şunu kapatıyorum, ötekini imam hatip yapıyorum… Sahada görev yapan personelin, yerel yöneticilerin, hizmet alan yöre halkının söz söyleme hakkı yok!

İslamcıların “memleket meselesi” diye bir derdi olmadığı için İslamcı Eğitim Bakanlığı’nın derdi de mesleki ve teknik eğitim değil! Onlar için tek meslek imamlık! Bütün açma-kapamalar, eksilen çoğalan rakamlar, yalan-yanlış gerekçeler imam hatipleri üç çemberin üçüne ayrı ayrı yerleştirmek için!