Kalabalığın içinde arkadaşının omuzlarında yükselen bir öğrenci elindeki kızıl bayrağı büyük bir gururla dalgalandırıyor

Kalabalığın içinde arkadaşının omuzlarında yükselen bir öğrenci elindeki kızıl bayrağı büyük bir gururla dalgalandırıyor. Bayrağı sallayan genç öğrenci, sosyalist değerlerin gözden düşürülmeye çalışıldığı, sola ait karalama çalışmalarının gırla gittiği hatta ve hatta birçok Avrupa ülkesinde komünist sembol ve işaretlerin yasaklandığı bir zaman kesitinde tüm bu itibarsızlaştırma çabalarına inat adeta meydan okuyor. Gelecek güzel günlerin anısına yükseltiyor bayrağı.

Fotoğraf İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştirilen kitlesel öğrenci eylemlerine ait bir kare. Muhafazakar sağ hükümetin eğitim bütçesinde yapmak istediği kesintileri protesto esnasında karelere yansıyan ve İtalyan gençliğinin özlemini yansıtan bir an.

Elindeki bayrağı sımsıkı kavramış olan öğrenci bir yandan liberal-sağ hükümeti öte yandan ise Silvio Berlusconi hükümetini protesto ediyor.

Öğrenci gençlik hareketinin sembolü olan bu fotoğraf İtalyan soluna da ilham verdi. Üzerindeki ölü toprağı atma hazırlığındaki İtalyan solu, öğrencilerin doruğa çıkardığı eylemlilik sürecini fırsata çevirme hazırlığında.

Muhalefetteki sosyal demokrat sayılabilecek  Demokrat Parti'den tutun da en solda yer alan Komünist Yeniden Yapılanma Partisi (Rifondazione), İtalyan Komünistlerinin Partisi (PdCI) gibi sosyalist sol partilere kadar ülke solu bir bütün olarak Berlusconi'ye karşı sokağa çıkma hazırlıkları yapıyor.

İlk adım atıldı bile. Milano ve Torino gibi sanayi kentlerinde işçiler iş bırakma eylemlerine başladı. İş bırakma ve grev dalgalarının ülke geneline yayılması bekleniyor.

Yaklaşan seçimleri de göz önünde barındıran sol muhalefetin asıl niyeti ise Silvio Berlusconi ve liberal sağ hükümete karşı ortak bir sol cephe örmek. Sol cephe niyeti İtalya gibibir ülkede sanılandan da zor bir durum. Çünkü İtalyan solu Türkiye solundan da beter bir parçalanmışlık ve dağınıklık içinde. Parlamenter soldan tutun da parlamenterizmi yadsıyan gruplara kadar irili ufaklı onlarca parti ve grup bulunuyor.

Çok parçalı İtalyan solunun bir araya gelmesi pek de kolay olmasa da bu yönde ilk adımlar atıldı. Son dönemlerdeki seks skandalları ve gaflarıyla iyiden iyiye gözden düşen ülkenin en zengin şahsiyetlerinden Berlusconi'nin devrilmesi için aranan fırsat solun ayağına gelmiş durumda.

İtalyan solunun gündeminde 96'daki gibi bir Zeytin Ağacı İttifakı yer alıyor. Romano Prodi liderliğindeki Zeytin Ağacı İttifakı sol kamuoyunda önemli bir moral destek sağlayarak solu uzun bir aradan sonra iktidara taşımayı başarmıştı. Bu ittifak sonraki seçimlerde iç çekişmelerin kurbanı olmuştu. İttifaktan ilham alan Berlusconi ise oluşturduğu sağ ittifakla iktidara kurulacaktı.

Birçok sol bileşeni buluşturan Zeytin Ağacı İttifakı zamanında Avrupa ve dünya solu için önemli bir rol model teşkil ediyordu. Yeni bir sol ittifakın Berlusconi'nin yolsuzluk ve skandallarından bıkan İtalyanlar için bir kurtuluş olması bekleniyor. Tabi ki solun son seçimlerde oluşturduğu ve basit hatalar sonucu barajın altında kalan Gökkuşağı İttifakı'ndan dersler çıkarması şartıyla.

*****

İsyanın rengi kızıla çalar mı?

Bin Ali diktatörlüğünü deviren halk isyanının ardından Tunus'ta saflar netleşmeye başladı. Saflaşmada iki aktör ön plana çıkıyor. Birincisi Moncef Marzuki? Bir diğeri de Raşid Gannuşi. Bu iki isim etrafında cereyan edecek olan mücadele ayaklanmanın rengini de belirleyecek.

Her ikisi de devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali yönetiminin gazabına uğrayanlardan. Gannuşi Londra'da, Marzuki ise Paris'te uzun yıllar yaşamak zorunda bırakıldı. Marzuki Tunus solunun önemli isimlerinden. Gannuşi ise sadece Tunus'un değil Arap dünyasının da önemli siyasal figürlerinden.

Marzuki siyasilere yönelik genel affın ardından Paris'ten ülkesine büyük bir coşku içinde döndü. Marzuki iki ay sonraki başkanlık seçimlerine hazırlanıyor. Gannuşi ise daha temkinli davranarak henüz dönmedi.

Eğer sol cepheyi toparlayabilirse başkanlık için şansı bir hayli yüksek olacak. Marzuki ve Bin Ali diktatörlüğünün yasakladığı partisi Cumhuriyet Kongresi (CPR) şayet bir diğer yasaklı Hamma Hammami liderliğindeki Tunus İşçileri Komünist Partisi (PCOT) ile işbirliği yaparsa sol cephe önemli bir kazanım elde edecektir. Hammami de Marzuki gibi sistemin en korktuğu isimlerin başında geliyordu. Hammami isyan günlerinde devrik yönetim tarafından tutuklanan ilk isim oldu.

Marzuki'nin PCOT'un yanında Yeşil Tunus Hareketi, Sol Sosyalist Parti, Demokratik Emek ve Özgürlük Forumu (FDLT), İlerici Yeşiller Partisi (PVP), eski Komünist Partisi'nin devamı niteliğindeki Ettajdid Hareketi'nin de desteğini alması gerekiyor.  Şayet elde ederse Raşid Gannuşi liderliğinde bir araya gelmesi beklenen ılımlı İslam bloğunun en büyük rakibi olacaktır.

Ayaklanmanın itici güçlerinden olan sendikal sol muhalefetin de olası bir ittifaka destek sunması kaçınılmaz olacaktır. Sendikal muhalefet şu an için ülkenin en güçlü muhalefeti konumunda. Gelişmeler yıkılan Şah döneminin İran’ını çağrıştırıyor. El birliği ile diktatörü kovan Tunuslular asıl kavgayı bundan sonra verecek. Gannuşi'nin Nahda hareketi bir adım önde görünse de sol güçlerin tavrı belirleyici olacak.