Loren Balhorn’un BirGün çeviri sayfasında çıkan “sosyal demokrasi ölüm döşeğinde” çevirisi aslında meseleyi net biçimde özetliyor. Yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin arttığı, ekonomik krizin sarstığı, aşırı sağın tırmanışa geçtiği bir iklimde solun yükselişe geçmesi için her türlü koşul mevcutken, sosyal demokratlar yerlerde. Balhorn’a göre eğer köklü ve beklenmedik bir değişiklik olmazsa, Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) […]

Loren Balhorn’un BirGün çeviri sayfasında çıkan “sosyal demokrasi ölüm döşeğinde” çevirisi aslında meseleyi net biçimde özetliyor. Yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin arttığı, ekonomik krizin sarstığı, aşırı sağın tırmanışa geçtiği bir iklimde solun yükselişe geçmesi için her türlü koşul mevcutken, sosyal demokratlar yerlerde. Balhorn’a göre eğer köklü ve beklenmedik bir değişiklik olmazsa, Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) kendini tarihin çöplüğünde bulacak.

Sert bir tahlil olsa da, gelişmeler Alman sosyal demokrat partinin kendisini “tarihin çöplüğü”nde bulacağını gösteriyor. Avrupa Parlamento seçimleri de gösterdi ki partinin oy oranı yüzde 15’lere düşmüş durumda. Ve bu düşüş devam ediyor. Durdurulamayan kan kaybının devam etmesi üzerine partinin ilk kadın başkanı Andrea Nahles istifa etti. Parti kaynıyor.

Bir zamanlar sadece Almanya’yı değil Avrupa siyaset arenasını da sarsan, dünyanın en güçlü partilerinden “Yüzyıllık SPD” hızla PASOK’laşmaya doğru yol alırken, tarihi hezimetinin birçok nedeni var.

TARİHİ ÇÖKÜŞÜN NEDENLERİ!

SPD’nin baş aşağı yuvarlanması sürpriz değil. Bugünkü durumuna adıma adım atılan yanlış adımların neticesinde geldiler.

  • Soldan uzaklaşma: Sokakla bağını koparan, halkla temas etmeyen sosyal demokratlar, Alman burjuvazisinin yönelimleri doğrultusunda iş tuttular. Sola yüzlerini değil, sırtlarını döndüler. Partinin tabanını oluşturan sendikalarla bağlar koptu. Tarihsel olarak sendikalarla güçlü bağları bulunan partinin soldan uzaklaşmasıyla sendikalar, emekçiler, çalışanlar partiden koptu.
  • Sağcılaşma: Sağ ile flörtleşme partiyi erime noktasına getirdi. Aslan sosyal demokratlar birincisi 2005, ikincisi 2013, üçüncüsü 2007 olmak üzere üç dönemdir Hıristiyan Demokrat partilerle (CDU/CSU) “büyük koalisyon”a gittiler. Merkel iktidarına teslim oldular. Koalisyonun artıları bu partilere, eksileri de sosyal demokratların hanesine yazıldı.
  • Neo liberalizm seviciliği: Çalışma yaşamını sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda dizayn ettiler. Sosyal devleti/hakları budadılar. Finans kapitale biat ettiler. Bugünlerde Rus Gazprom’un yönetiminde cebini dolduran Schröder’in şansölyeliği döneminde Hartz IV olarak adlandırılan emek düşmanı yasayı çıkardılar. Tüm bunlar partiye yüzbinlerce üye, milyonlarca oy kaybettirdi.
  • Emperyalizm destekçiliği: Parti içerisindeki itirazlara rağmen ‘ulusal çıkar’ söylemi altında tüm yurtdışı askeri operasyonlara destek verdiler. Her seferinde muhafazakar-sağ iktidara koltuk çıktılar. Afganistan’dan Ortadoğu’ya her tarafa asker göndermeye “evet” dediler. Silah satışlarını, militarizmi onayladılar.
  • Zamanın ruhunu yakalayamama: İklim krizi, çevre hareketi, artan kent yoksulluğuna gerekli ilgi gösterilmedi. İlkokul öğrencilerinin dahi sokaklara çıktığı bir dönemde çevre hareketlerine gerekli katılım gösterilmedi. Artan kiralara karşı yıllardır devam eden ev işgallerinin önemi kavranılamadı. Modern, yenilikçi fikirler geliştirilemedi.

ÇIKARILACAK DERSLER

Dibe vuran ‘aslan sosyal demokratlar’ için çıkarılacak çok ders var.

  • Sola dönüş: Kapitalist küreselleşmenin yol açtığı yıkımın mağdur ettiği her kesimle bağ kurulamadığı, sermayenin çıkarları doğrultusunda sağ ile ittifak yapıldığı müddetçe bu çıkmazdan çıkmaları mümkün görünmüyor. Partinin yüzü yeniden sola dönmeli.
  • Kimlik bunalımı: Kendilerini bir asır önce tarih sahnesine çıkaran eşitlik, özgürlük, sosyal adalet, adil paylaşım kavramların yeniden partinin kimliği yapılmalı. Sağa açılmanın şehvetiyle gerçekleşen dönüşümün hezimetten başka bir sonuç vermediği görülmeli.
  • Sağcılaşmaya son: Hem parti içindeki sağcılaşma hem de sağla yapılan ittifak sonlandırılmalı. Gençlik örgütü başkanı Kevin Kühnert’in “büyük koalisyon”a karşı bayrak açması, büyük şirketlerin ‘ortak mülkiyet’ statüsüne alınması gerektiğini söylemesi bir adım olabilir.

Evet, sosyal demokrasi derin bir çıkmazda. Çöken sadece Alman SPD değil. Köklü bir geçmişe sahip, yüz yıllık sosyal demokrat partiler hepsi aynı krizde. Yunan PASOK silindi gitti. Fransa’da Sosyalist Parti, İtalya’da Demokrat Parti krizde. İskandinavya’da da benzer durum söz konusu. Gerekli dersler çıkarılmazsa hepsi de PASOK’laşacak!