Ekonomi küçülüyor, enflasyon almış başını gidiyor, lira önemli ölçüde değer kaybetmiş, insanlar işlerini kaybediyor, vatandaş kredi kartı borcunu ödeyemiyor, şirketler batıyor, bankalar alacaklarını tahsil etmekte zorlanıyorlar vs. Ekonomik sorunlara sözde çözüm olacağını düşündükleri “1. Yüz günlük eylem planı” ardından “2. Yüz günlük eylem planı” Cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. Tamam, açıklandı da, sonunda ne oldu? Kocaman bir […]

Ekonomi küçülüyor, enflasyon almış başını gidiyor, lira önemli ölçüde değer kaybetmiş, insanlar işlerini kaybediyor, vatandaş kredi kartı borcunu ödeyemiyor, şirketler batıyor, bankalar alacaklarını tahsil etmekte zorlanıyorlar vs.

Ekonomik sorunlara sözde çözüm olacağını düşündükleri “1. Yüz günlük eylem planı” ardından “2. Yüz günlük eylem planı” Cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. Tamam, açıklandı da, sonunda ne oldu? Kocaman bir hiç!

Türkiye ekonomisinin var olan sorunlarının çözülebilmesi için uzun süreden beri yapısal reformlar talep edilmekteydi. Bu talep o kadar yüksek sesle dile getiriliyordu ki, kamuoyunun hiçbir isteğini gündemine dahi almayan iktidarın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak sonunda dayanamayıp sordu: “Yapısal reformlar, yapısal reformlar! Nedir bu yapısal reformlar?”

Vatandaştan gelen talebin ne olduğunu bile anlamayan iktidar iş dünyasını karşısına toplayıp “Yeni Ekonomi Programı” adı altında, hiçbir işe yaramayacağı baştan belli olan, bir programı açıkladı ve sermaye sahiplerine de “işte aradığımız tam da bu” dedirterek alkışlattı. Sonra ne oldu? İşler daha da kötüye gitti.

Şimdi yazılanlara bakılırsa önümüzdeki hafta yeni bir “paket” açıklayarak yapısal reformlara başlayacaklarmış! Siz zahmet etmeyin. Vatandaş yapısal reform sürecini başlattı.

İşlerin daha da kötüleştiğini gören ve hükümetin konuyu dahi anlamadığını düşünen ortalama vatandaş önce parasını dolara çevirdi. Bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının geldiği nokta bunun göstergesi.

Ardından 31 Mart seçimlerini beklemeye başladı. En temel yapısal reform sürecini de sandıkta başlattı. Türkiye’nin ekonomik sorunlarının temelinde 17 yıldır iktidarda olan AKP zihniyetinin yatmakta olduğunu ve reform sürecine buradan başlamak gerektiğini söyledi seçmen. Başta İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya olmak üzere Türkiye’nin önemli büyük şehirlerinde yönetimleri değiştirdi.

Çünkü vatandaş biliyor ki en yapısal sorun, hukukun üstünlüğünü yok eden, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran, eğitim sistemini siyasal islamın altyapısı olarak dizayn eden, medyayı yandaş yapan AKP zihniyetidir. Bu nedenle işe buradan başladı.

Türkiye ekonomik krizle uğraşırken kamu kaynaklarının yandaşlara, tarikatlara, cemaatlere, kendi kurdukları vakıflara aktarılmasının en yapısal sorunlardan birisi olduğunu vatandaş görüyor.

Belediyelerin yüz milyonlarca lirasını, arsalarını, binalarını, vatandaşın menfaatine kullanmak yerine, TÜRGEV, TÜGVA, Ensar, İlim Yayma gibi “vakıf” adı altında örgütlenmiş yapılara aktaran belediye başkanlarını değiştirerek yapısal reform sürecini başlattı.

“Ankapark” gibi bir ucube için kaç milyar lira harcadığını hala öğrenemeyen vatandaş, belediye başkanını değiştirerek ne kadar paranın kendi ceplerinden alınıp heba edildiğinin açığa çıkarılmasını istedi. Ankara’nın “parsel parsel” peşkeş çekilmesinin hesabını sormaya başladı.

“Yok canım, ne yapar eder seçimi kazanırlar” “bunlar seçimleri kazanmak için her şeyi yaparlar” “bir oyun ne önemi var, nasıl olsa kazanacaklar” anlayışı bir diğer yapısal sorun haline gelmişti. Seçmen bu konuda da değişimi başlattı.

“Ülkede siyaseti Cumhurbaşkanı Erdoğan dizayn eder, gündemi, tartışma konularını hep o belirler” anlayışı da yapısal sorun haline gelmişti. Vatandaş reform sürecine bu konuyu da dâhil etti ve siyasette oyun kurucunun aslında seçmenler olduğunu net bir biçimde ortaya koydu.

Geçen haftaki yazıyı “oy kullanırken oyunuzun uzun vadeli bir sonuç doğuracağını unutmayın” diyerek tamamlamıştık. Kaybeden iktidar partisinin mızıkçılığı devam ediyor olsa da seçimler bitti. Ve görülen o ki seçmenler Türkiye’de yapısal reformlara başladı. Umarım Bakan Albayrak merakla sorduğu “nedir bu yapısal reformlar” sorusunun yanıtını sandık sonuçlarına bakarak almıştır.