35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı’nda yaşayanlar, “Ölmek istemiyoruz” diyerek dilekçeye imza atmışlar. Dilekçede imzası olanlar öldü ama dilekçeye “Bina sağlam” yanıtını verenler hâlâ yargılanmıyor.

Yaşamak için imza attılar, öldürüldüler

6 Şubat Depremi’nde Kahramanmaraş merkez Onikişubat İlçesi’ndeki Ezgi Apartmanı birkaç saniye içinde yıkıldı ve 35 kişi hayatını kaybetti. Binanın yıkılmasına giriş katındaki Kervan Pastanesi’nde 2019 yılında yapılan tadilatın neden olduğu söylendi. Ezgi Apartmanı’nda avukat oğlu, gelini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu günlerce enkazda bunun delillerin topladı. Kesilen kolonu, eklenen asansörün parçalarını buldu. Ezgi Apartmanı’nda yakınlarını kaybedenlerle birlikte adalet mücadelesi verdi. 

Ancak Kervan Pastanesi zincirinin sahibi Sami Kervancıoğlu ve ortağı Mustafa Pekel zengindi ve arkalarında iktidarın siyasi gücü vardı. Sami Kervancıoğlu, eski Kahramanmaraş MÜSİAD Başkanı’ydı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve diğer bakanlarla fotoğrafları albümünü dolduruyordu. 

6 Şubat depreminden sonraki soruşturma sürecinde Sami Kervancıoğlu’nun avukatları, adalet mücadelesi veren anne Nurgül Göksu’yu hedef gösterdi. Kervan Pastanesi’nden menfaatleri olan yerel medya sahibi İlker Apaydın eskiden Ezgi Apartmanı’nın bulunduğu boş alanda yayın yapıp anne Nurgül Göksu’yu sosyal medya paylaşımlarını okuyarak hedef gösterdi. 

FİRAR ETTİLER 

Anne Nurgül Göksu’nun “Kaçacaklar, tutuklayın” feryatları sonuçsuz kaldı. 

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bilirkişi raporu Kervan Pastanesi’nin sahiplerinin ve binanın müteahhiti Yakup Aktaş’ın asli kusurlu olduğunu gözler önüne serdi. Rapor Kervan Pastanesi’ndeki tadilatın binanın yıkılmasına neden olduğunu ortaya koymuştu.  11 Eylül 2023’te haklarında tutuklama kararı çıkan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel göz göre göre firar etti. Bu sırada yerel medya sahibi İlker Apaydın “Tutuklama kararı çıkmadı, kaçmadılar” diye yayın yapıyordu. 

İddianamede Mustafa Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in olası kasıtla öldürme ve yaralama suçlarından 876’şar yıla kadar hapsi istendi. Ama halen yakalanmadılar.  İddianamede kamu görevlilerine yönelik soruşturma dosyası ayrılmıştı. Belediyeden istenilen evrak 10 aydır gelmemişti. 

Depremden 10 ay sonra nihayet kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmaya dair belgeler dosyaya ulaştı. Bu belgeler arasındaki bir dilekçe ve ona verilen yanıt cinayeti gözler önüne seriyor. 

İMAR AFFINA ‘UYGUNMUŞ’ 

Daha önce Ezgi Apartmanı yöneticisi Mustafa Doğruoğlu’nun 14 Eylül 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verdiği ve Kervan Pastanesi’nin tadilatının binaya zarar verdiği yönündeki endişeleri anlattığı dilekçe ortaya çıkmıştı. Sadece Mustafa Doğruoğlu’nun imzası vardı. Belediyeden savcılığa gelen evrakta ise bu dilekçeyi diğer apartman sakinlerinin de imzaladığı ortaya çıktı. Bu imzaların sahipleri depremde hayatını kaybetti. Meğer 2021 yılında attıkları imzalarla ‘Ölmek istemiyoruz’ demişler. 

Ezgi Apartmanı sakinleri ölmemek için dilekçe verirken onları dinleyen olmadı. 

Dilekçede şöyle deniliyordu: 

“… kolonlarda, kirişlerde, perdelerde herhangi bir kesik, kırık gibi farklılıklar varsa bunun irdelenerek gerekli incelemelerin yapılması hususunu arz ederiz.” 

Dilekçeye perde duvarlarda açılan iki büyük deliğin, kırılan kirişlerin, asansör ve merdiven için kesilen tabliyelerin fotoğrafları eklenmişti. 

Ancak Çevre Şehircilik Müdürlüğü, Kervan Pastanesi’ndeki tadilatın imar affına girdiği ve binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verilmediği yönünde yazıyla cevap verdi. 

Dosyaya giren Kahramanmaraş Onikişubat Belediyesi’nin yanıtında Kervan Pastanesi’ndeki tadilatın imar affına uygun olduğu anlatılmıştı. Onikişubat Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Sait Avşar’ın imzaladığı cevap yazısında ekiplerce inceleme yapıldığı ve kazan dairesinde mimari projeye aykırı bir duruma rastlanılmadığı anlatılmış.  

Oysa Ezgi Apartmanı davasındaki bilirkişi raporu bunun tam tersini ortaya koydu. Belediyeden savcılığa gelen evrak arasında dilekçede yer alan ve Kervan Pastanesi’nin binaya verdiği zararı gözler önüne seren fotoğrafların olmaması dikkat çekti. 

Ezgi Apartmanı dilekçesinde imzası olan 3 numaralı dairedeki Gülşen Kapukaya, yalnız yaşayan bir kadındı. Enkazda hayatını kaybetti. 1, 2 ve 4 numaralı daireler adına imzalar atanlar, deprem sırasında binada olmadıkları için kurtuldu. 5 ve 6 numaralı daireler adına imza atan İsmail Bildirici depremde evinde değildi. Ancak eşi ve iki çocuğu Ezgi Apartmanı’nda hayatını kaybetti. 

Dilekçede imzası olan 9 numaralı dairedeki Sadi Dertli, mühendisti. Eşi ile birlikte hayatını kaybetti. 

11 ve 13 numaralı dairede yaşayanlar adına Emine Yenisoğancı imza atmıştı dilekçeye. Emine Yenisoğancı, askerden yeni gelen oğlu İbrahim Yenisoğancı yaşamını yitirdi. Ailelerinden iki kişi daha binada hayatını kaybetti. 

Apartmanın yönetici, perdecilik yapan Mustafa Doğruoğlu, eşi ve iki çocuğuyla enkaz altında kalarak öldü. 

Dilekçede sadece ev sahiplerinin imzaları vardı. Sami Kervancıoğlu, Ezgi Apartmanı’nda  7, 8, 10, 12, 14 ve 15 numaralı dairelerin sahibiydi. Kervancıoğlu’nun 7 numaralı dairedeki kiracıları Beyazıt Ailesi’nden 4 kişi öldü. 8 numaralı dairesinde ise Rüstem Dağ ile 4 kişilik ailesi hayatını kaybetti. 14 numaralı dairesinde ise Nurgül Göksu’nun oğlu Avukat Ahmet Can Zabun, gelini Nesibe Sabun ve 6 aylık torunu Asude yaşamını yitirdi. 

İnsanları ölüme mahkûm eden kamu görevlilerinin yargılanması için halen İçişleri Bakanlığı izin vermedi ve soruşturma sürüyor. Sait Avşar, halen İmar ve Şehircilik Müdürü.