Kral Salman iç ve dış gelişmeleri bahane ederek krallığın güç yapısını Sudeyri'leştirme yolunda ciddi bir adım atmış oldu. 29 Nisan 2015 ülke siyasetinde değişimin başlangıç tarihi

Yemen’deki başarısızlık değişikliği de getirdi

Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdülaziz, tahta oturduktan sonra beklenen değişiklikleri yapmaya başladı. Aslında buna temizlik demek daha doğru olur. Yemen’i ABD desteğiyle işgal eden, ancak girdiği işgal batağından çıkamayan Suudi palavra krallığındaki bu değişiklikler daha sonraki gelişmelerin de habercisi sayılmalı. Bu değişikliklerin ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in ziyaretinden neredeyse hemen sonra yapılması dikkat çekici. Hep böyle olmuyor mu zaten? Bir ABD’li yetkilinin “en önemli” müttefiğini ziyareti sonrası bu tür gelişmelere tanık oluyoruz.

Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Aid bin Avad bin Aid Eş-Şelevi görevinden alınarak Savunma Bakanlığı Müsteşarlığına atandı. Görev süresi dolan İstihbarat Başkan Yardımcısının yerine ise Koalisyon Sözcüsü Ahmed Hasan Asiri getirildi. Ülkede Güvenlik Konseyinin kurulması ve başkanlığına da Muhammed Gafili’nin getirilmesine, Sosyal İşler Bakanı Halid bin Abdullah’ın görevden alınarak hakkında soruşturma açılmasına karar verildi. Kültür ve Enformasyon Bakanı Adil Tureyfi görevinden alınarak, yerine Avad bin Salih el-Avad atandı.

Dahası var. İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı, Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği, Yatırım Genel Sekreterliği, Meteoroloji ve Çevre Güvenliği Genel Sekreterliği, Gümrük Genel Müdürlüğü, Belediyeler Bakanlığı ile birlikte birçok emirliğe “emirlik yardımcısı” statüsünde atama gerçekleştirildi.
yemen-deki-basarisizlik-degisikligi-de-getirdi-277808-1.
(Kral Salman ülkenin kurucusu Abdülaziz’in kırk çocuğundan biri, annesi Sudayri aşiretinden. Yani Krallık Suud’larda değil Sudayrilerde. Eski kralın ne kadar bakanı varsa, çoğu Suud, Salman hepsini görevden aldı.)

ABD Savunma Bakanı Kral’a ne söylemiş olabilir bilmiyorum ama ABD’deki elçisi Abdullah bin Faysal’ın ABD’de pek hoş karşılanmadığı yolunda iddialar vardı. Kral, bu konuda ABD’li bakanın önerisine mi uydu acaba? Pek mümkün. Ancak Kral Salman tam bir ABDsever olarak bilinen Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Bender bin Sultan’ı görevden almıştı. Tam 22 yıl ABD’de büyükelçilik yapmıştı Bender. Görevden alınmasına ABD’nin pek sinirlendiğini duymuştuk. Bender’in görevden alınmasını sağlayan kişinin İstihbarat’ın başındaki Prens Muhamed bin Nayif'in olduğu da basına yansımıştı. Bugüne kadar yalanlanmayan bir iddiaya göre Kral Salman, yerine veliaht olarak Nayif’i göstermişti. Eğer doğruysa, Nayif’in Kral olması halinde İngiltere, ABD karşısında ciddi bir zafer kazanmış olacak çünkü Nayif pek fena bir İngilizsever.

yemen-deki-basarisizlik-degisikligi-de-getirdi-277809-1.
(Kral Salman tam bir ABDsever olarak bilinen Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Bender bin Sultan’ı görevden almıştı.)

Kral Salman ülkenin kurucusu Abdülaziz’in kırk çocuğundan biri, annesi Sudayri aşiretinden. Yani Krallık Suud’larda değil Sudayrilerde. Eski kralın ne kadar bakanı varsa, çoğu Suud, Salman hepsini tahta çıktıktan iki ay sonra görevden aldı. Kral Salman bin Abd-ul Aziz 29 Nisan 2015'te üvey kardeşi Mukrin bin Abd-ul Aziz'i azlederek, yerine Sudeyri hanedanından olan 55 yaşındaki öz yeğenini veliaht olarak atamıştı. Bu “Yeni Suudi Arabistan”ın başlangıç tarihi olarak kabul ediliyor. Sudayriler 10 yıl tahttan uzaktılar. Salman’ın kral olması yeniden bu aileye iktidar yolunu açmış oldu. Salman'ın kendisinden sonra da Sudayri nüfuzunun sürmesi için gerekli değişiklikleri yapmaya devam edeceği biliniyor.

Oğullara görev güvenle ilgili
Kral Salman, ülkenin Washington Büyükelçisi’nin yanısıra, İstihbarat Başkan Yardımcısı’nı, Kara Kuvvetleri Komutanı’nı, bazı bakanları da görevden aldı. Bir çırpıda çok sayıda fazla görevden alma bu. ABD ile özellikle ABD-İran anlaşması nedeniyle son zamanlarda gerginlikler yaşayan Krallık, gerginlik döneminde gerekli çabaları göstermediğini düşündüğü ABD’deki elçisi Abdullah bin Faysal’ı görevden alıp oğullarından Emir Halid bin Selman bin Abdulaziz atadı. Bunun bir güven sorunu olduğu, bu önemli merkeze oğul atanmasından belli. Enerjiden sorumlu Devlet Bakanlığı’na diğer oğlu Emir Abdulaziz bin Selman’ın getirilmesi de anlamlı.

Suudi Arabistan'da bir prensin saray darbesi çağrısı yaptığını biliyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş başta olmak üzere Yemen savaşıyla içine girilen çıkmazın sorumlusu olarak gösterilen Salman’ın aslında ülkeyi yönetmediği asıl yöneticinin oğullarından biri olduğu ileri sürülüyordu bu çağrıda. Çağrıyı yapan Prens Suud ailesine mensuptu ve diğer Suud mensubu prensleri Salman’ı devirmeye çağırıyordu.

Son görevden alınanların çoğunun Suud ailesinden ya da aileye yakın olanlardan oluşması bu açıdan dikkat çekici.

ABD ile yeniden
Bu değişikliklerin bir anlamı da şu: Kral Salman Bender’i görevden alınca ABD’nin durumdan hoşnut olmadığını fark etti kısa sürede. Bu hoşnutsuzluktan Bender’in alınmasına neden olan Bin Nayif’i sorumlu tutuyor olmalı ki Kral Salman, kendisine bağlı daha da güvendiği bir istihbarat birimini oluşturmaya başladı. Bu yakında, ülkenin tüm istihbaratından sorumlu olan Nayif’i de çevresinden uzaklaştıracağı anlamına geliyor.. Yukarıda dediğim gibi, Nayif’in veliaht ilan edildiği iddiaları da var. İşler karışabilir gibi görünüyor.

yemen-deki-basarisizlik-degisikligi-de-getirdi-277810-1.
(Bugüne kadar yalanlanmayan bir iddiaya göre Kral Salman, yerine veliaht olarak Nayif’i göstermişti.)

Salman daha pragmatist
Suudi krallığın “Arap Baharı” adı verilen süreci her yerde desteklemesine rağmen, Mısır’da bunun tersi bir tutum takınmasını anaımsayalım. Kral Salman da bu politikayı sürdürdü. El Kaide, IŞİD’i “terör örgütü” olarak ilan ettiği gibi Mısır’daki Müslüman Kardeşler (MK) örgütünü de “terör örgütü” olarak tanımlamıştı. Dolayısıyla Arab Baharı sonucu MK destekli Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren Abdülfettah el Sisi’yi hep destekledi.
Ancak Salman, yönetimine destek verdiği Mısır’da muhalefetle de temasa geçti. Mısır’dı bu ülke. Mısır’ın liberal muhalif kesimleriyle, temsilcileriyle görüşmeler yaptığı biliniyor Salman’ın. Yani Salman’ın dış politikası Mısır örneğinde olduğu gibi “her iki tarafla” da temas halinde olmak. Bunu şu meşhur Bender de yine Kral adına yaptı. Yemen’de savaştıkları Husilerin liderleriyle görüşmüştü Bender.

Yemen başarısızlığı kelle aldı
Ancak Yemen’de işler sandığı gibi gitmedi Suudi Arabistan’ın. Giderek kazanılması imkansız bir savaşa dönüştü Yemen işgali. Yemen’de hem Husiler hem de onlara destek veren İran durdurulmak istenmişti. İran her yerde olduğu gibi Yemen’de de Suudiler için baş düşman.

Ancak Suudiler o kadar başarısız oldular ki Yemen’de, Husiler Suudi sınırlarını geçip ülkelerine saldıran işgalci Suudi Arabistan’da operasyonlar düzenleyebiliyorlar. Oysa Suudi Arabistan bu işgal hareketi için bir ülkeler koalisyonu olabileceğini düşünmüştü. ABD’nin işgale destek vermesinin diğer ülkeler için de özendirici olduğunu sanmıştı. Ama ortaklık yapacağı ülkeler olarak sadece Birleşik Arap Emirlikleri ile Bahreyn’i buldu yanında Suudi Arabistan. Umman Sultanlığı Suudi Arabistan’ın hava harekatı önerisini reddetti örneğin. Destek vereceklerini söyleyen Kuveyt ile Katar’dan sadece Katar askeri birlik gönderdi.

Yani Yemen için “evinde” yaptığı hesaplar “Yemen pazarında” uymadı Suudi Arabistan’ın. Yemen’deki başarısızlıktan birinci derecede sorumlu olan Kara kuvvetleri komutanı Korgeneral Aid bin Avad bin Aid Eş-Şelevi’nin görevden alınması bu nedenle şaşırtıcı olmadı.

İstihbarat birimindeki değişiklik de Kral Salman’ın sadece kendisinin etkili olacağı, kontrolün tamamen Sudayriler’de bulunacağı yeni bir istihbarat örgütü kuracağının işareti olarak görülmeli.

Saraydaki Suud-Sudayri rekabetini hızlandıran, iç siyaset olduğu kadar dış politikadaki gelişmeler de aynı zamanda. Bunun başında Yemen başarısızlığı, ABD ile İran yüzünden yaşanan gerginlikler geliyor.

Alzheimer olduğu ileri sürülen hasta Kral’ın yaşadığı sürece ne gibi değişiklikler yapacağını göreceğiz.