Haydeeee Dayanışmaya!” çağrısını duyunca kayıtsız kalamadım. Mersin-Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve ailesinin bağışladığı fındık tarlasında Fındıklı Belediyesi’nin MECİ ile topladığı, kurutup yine MECİ ile ayıkladığı ve şimdi öğrencilere burs olsun diye sattığı fındıklardan, söylemesi ayıp 10 kilo aldım.

MECİ de neymiş diyorsanız ya da fındık alacaksanız bi zahmet https://findikli.bel.tr/ adresine girin; hem MECİ’yi öğrenir hem de iletişim numaralarından ulaşıp fındıklarınızı istersiniz.

Benim fındık paketinden bir de kitap çıktı; ESKİNİN KABUĞUNDA YENİ BİR DÜZEN ARAYIŞI: TOPLUMSAL BİR HAREKET OLARAK MECİ. Ne yalan söyleyeyim, o bedava geldi, hediye. Ama onu da ısmarlayabilirsiniz, ki tavsiye ederim.

Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Fındıklı’sında tek solcu belediye başkanı olarak seçim kazanan Ercüment Çervatoğlu; “Gelenekten Geleceğe Yürüyen Tüm Yol Arkadaşlarına Atfen; Meci…” başlığıyla kitaba yazdığı önsözde, “Halkın olanı halka vermenin sihirli sözü. … Meci’de ben yok dedik biz varız. Kişisel işler değil toplumsal çözümler var. … Meci; karşılık beklemeden insanlık adına, doğamız yararına insanlığa hizmet edebilmektir. Yolculuğumuz, yalnızca bireysel kararlar veya eylemler hakkında değil, topluluk gücü, paylaşılan sorumluluklar ve ortak çabalarımız hakkındadır” demiş.

Malum, morallere dip yaptıran iki genel seçimin ardından son derece kritik, moralleri ve muhalefet enerjisini gömecek ya da diriltecek olağanüstü kritik bir yerel seçime gidiyoruz. Tepedeki tartışmalara bakarsanız iyi de gitmiyoruz!

O yüzden geçenlerde “Titanik buzdağına giderken…” diye yazmış ve yazıyı SOL Parti’nin Hatay yerelinden, tüm yerel hareket ve yapıları 2024 Mart’ında ortak sorumlulukla hareket ederek birlikte kazanmaya çağıran seslenişiyle bitirmiştim.

Tepede ittifak tartışmaları, sen-ben itişmeleri, kaybettirmekten başka bir şeye yaramayacak aday ilanı yarışları süredursun, yerelde sağlam basarak doğru adaylarla doğru adımlar atıldığında başarı gelecektir.

Başarıya giden yolda en ikna edici şey de başarıdır! Elinde çok sayıda belediye olan CHP, ne yazık ki şimdiye kadar buralarda yaratılan ve kimilerine bizzat tanık olduğum başarı hikâyelerini anlatamadı, anlatmadı.

Umarım yerel seçimlere giderken yapar. Yerelde yaratılan başarı hikâyelerini toplayarak kampanyasının merkezine oturtur. İnsanların yalnızca sorun çözenleri takdir ve takip ettiklerini kavrar ve mevcut belediye başkanlarını kentlerinin hangi sorunlarını çözdükleri üzerinden ölçer.

Öyle bir ölçüye vurulduğunda öne çıkacak yerler ve başkanlar olacak. Fındıklı da onlardan biri. Yok, bana inanmayın! Kendiniz yakından bakın, soruşturun, inceleyin Fındıklı’nın hikâyesini.  

Kapısı olmayan, randevu sistemiyle çalışmayan, makamı yok sayan bir anlayışla halkın olanı halka vermeye çalışanların neler yapabildiğini görün. Borçlu alınan bir belediyede şeffaflıkla sağlanan mali disipline, belediye başkanının zaman zaman gönüllü belediye işçisi olarak çalışmasına bakın.

Bakarsanız; dayanışmanın (MECİ) nelere kadir olduğunu, “Fareler bile geçerken korkardı” denilen sokakların nasıl imrenilesi mekânlarla kamusal alanlara dönüştüğünü, festivallerle bilimin-kültürün-sanatın filizlenişini, kadınlara açılan alanları, Çocuk Hakları Merkezi’ni ve 3-6 yaş aralığındaki çocukların çok dilli okul kapsamında kreşte İngilizce, Almanca, Rusça ve Lazca öğrendiğini görürsünüz.

Orada yapılanların listesi çok daha uzun, ama en iyisi bir fırsat yaratıp Fındıklı’ya gidin. Yerel seçimlere yalnızca buzdağına yönelmiş bir Titanik’le ilerlenmediğini, o yolda seyreden cankurtaran filikaları da olduğunu göreceksiniz!