Önümdeki afiş astsubayları bugün saat 13.00’de Maltepe Meydanı’nda buluşmaya çağırıyor: “Türk Silahlı Kuvvetlerindeki Adaletsizliklere Karşı İSTANBUL BÜYÜK ASTSUBAYLAR MİTİNGİ /Astsubaylar kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesi ve adaletin sağlanması için bir araya geliyor!

Bunu önemsiyorum!

Askerlerin, emekli de olsalar, eylemde görülmeleri alışıldık şey değildir. Astsubayların 1970 ve 75 yıllarında hak kayıplarına tepki olarak iş yavaşlatma eylemleri yapmaları, eşleri aracılığıyla Diyarbakır’dan İzmir’e birçok ilde yürüyüşler düzenlemeleri, polis eşlerine müdahale edince onların da kenardan izledikleri eşlerini korumak için polise müdahale ettikleri, Ankara Ulus ve İstanbul Taksim meydanlarında sivil giysileriyle ve eşleriyle toplanmaları astsubaylar tarihinin en önemli olaylarındandır.

Tıpkı o günlerde olduğu gibi, bugün de hak arayan astsubaylar arasında her görüşten ve her partiden insan var.

Yukarıda “Bunu önemsiyorum!” demem, asker kişilerin toplumsal eylemlerde pek görülmemesi yüzünden değil. Aynı zamanda, hak aramanın bir bireyi “yurttaş” yapan temel niteliklerden olmasından. 

Bir ulus devlete bağlı olmak, yasalarına uymak, oy kullanmak, vergilerini ödemek, ülke savunmasında üzerine düşeni yapmak “yurttaş” olmak için yeterli değil. Bir bireyi yurttaş yapan çevreyi ve diğer canlıları korumak, hak aramayı bilmek gibi başka nitelikler de var.

Yönetenler seçim öncesinde “Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” diyor, seçimden sonra da nasıl uğraşıldığını gördüğünüz halde ya da Allah’ın Nas’ı bir var bir yok olduğunda tepki vermiyorsanız “yurttaşlık”tan sınıfta kalırsınız.  

Konda, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra her iki seçmenden birinin “kararsız”a döndüğünü, muhalif seçmenin partilerinin başarısızlığı, iktidar destekçilerinin de ekonominin iyi olmaması nedeniyle “kararsız” olduklarını bulmuş. Bu bile bir tür “yurttaşlık” refleksidir!

Çorlu Tren Katliamı’nda yitirdiği oğlu için adalet mücadelesinin en ön safında yer alan Mısra Öz bir yurttaş!

İstanbul’da Eros kediyi tekmeleyerek öldüren adamın duruşmasında “kedi işte” demeyip mahkeme salonunu tıklım tıklım dolduranlar yurttaş!

İstanbul Sözleşmesi’nin cumhurbaşkanı tarafından feshedilmesine karşı bireysel olarak Danıştay’a dava açan, “O cumhurbaşkanı, ben 10 bin TL maaşlı bir garip emekli” demeyen ve davayı kaybetse de pes etmeyen Bartınlı emekli Ayşe Sevtap Uzun yurttaş kere yurttaş!

18 Mart’ta Ankara’ya yürüyecek Agrobay işçileri, yurttaş!

Yurttaşlık aynı zamanda böyle bir şey işte! Hak aramak, haksızlığa karşı çıkmak, iktidarlardan verilen sözlerin hesabını sormak!

Berberimi yazmıştım ya, hani Polatlı’da MHP’li başkanın CHP’den aday olacağını CHP örgütünden önce biliyordu diye! Sıkı AKP’li(ydi). Dükkân komşusu esnaf, o da milliyetçi, yıllardır “Bunun kafasını kessen Reis’ten başkasına oy vermez” diye yüklenir.

İşte o berberim, geçen gün tıraş olurken, “Polatlı’yı da Ankara’yı da kesin alıyoruz” deyip, “Polatlı’da Yeniden Refah ikinci parti çıkarsa şaşırma” diye ekledi. Alıyoruz dediği CHP adayları!

Ben eve götürdüğüm ekmeğe bakarım” dedi. “Millet evine götürdüğü ekmeğe bakar. Durum çok kötü. Emekliler falan… Göreceksin AK Parti bu sefer fena çuvallayacak.

Muhalefetin hiç de parlak olmayan haline karşın, böyle dipten gelen bir “yurttaş” tepkisi mi var, bilemiyorum. Ama berberimle bir anlaşma yaptım: “Bak bu sefer de dediğin çıkarsa, bundan sonra sana sormadan siyasi yazı yazmayacağım!

Astsubay mitingini bu yüzden de önemsedim, dipten gelen bir yurttaşlık dalgasının işareti olabilir diye!