AKP iktidarında işçinin payına hep ölüm düştü!
Emek Servisi
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin, 2023 yılına ilişkin iş cinayetleri raporuna göre en az bin 932 işçi hayatını kaybetti. AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden beri iş cinayetlerinde en az 32 bin 478 işçinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekilen raporda, “İster 6331 sayılı İSG Yasası çıkarın ister oransal olarak ‘İşçi ölümleri düştü’ gibi söylemler verin gerçekler değişmiyor” denildi. Geçen yıl günde en az 5 işçinin can verdiği belirtilen raporda, “İş cinayetleri bu yıl da ‘mevsimlik çalışmanın arttığı’ haziran-temmuz-ağustos periyodunda artış gösterdi. Ucuz emek cenneti haline çevrilen Türkiye’de bu yıl iş cinayetlerinde kısmi artış var. Bu geleneksel sendikal merkezlerin çekirdeğini oluşturan işkollarında da güvencesiz çalışma koşullarındaki derinleşmeye ve sendikal hareketin giderek etkisizleştiğine işaret etmektedir” denildi. Cinayetlerin yoğunlaştığı üç işkoluna değinilen raporda, bunların ‘güvencesiz çalışma’nın hâkim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık olduğu aktarıldı. Raporda bununla ilgili, “Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi. Motokurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak öne çıkıyor. 2023’te en az 68 motokurye hayatını kaybetti” ifadeleri kullanıldı.
147 KADIN ÖLDÜ
Kadına yönelik şiddetin çalışma yaşamında da olduğu hatırlatılan raporda, şunlara dikkat çekildi: “İş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 147 kadın işçi ve bin 785 erkek işçi hayatını kaybetti. Çalışma yaşamının erilliği, işyeri ortamı, yönetim yapısı, işyerindeki işbölümü ve ilişkilere kadar her yerde kadınlar aleyhine işliyor. Kadınlar, erkeklerin ortalama ücretinin ancak yüzde 77,8’ini alabiliyor. Kadın emeğinin görünmez olduğu koşullarda, kadınların yaşadıkları iş cinayetleri, kadınların meslek hastalıkları ve iş kazaları da görünmüyor. Veriler, erkek işçilerin kadın işçilere göre kaza geçirme olasılığının çok daha fazla olduğunu ve iş cinayetlerinde ölenlerin büyük bir kısmını erkek işçilerin oluşturduğunu söylüyor. Ne var ki bu değerlendirmelerde, istihdamda kadınların ağırlığı, kadın işgücünün ücretsiz ev işçiliği ve kayıt dışı istihdam boyutları görmezden geliniyor.”
18-29 yaş arasında büyük şehirlere yığılmış, geleceksiz ve güvencesiz yeni bir işçi sınıfının oluştuğuna değinilen raporda, ş ifadeler kullanıldı: “Yine uzun zamandır hâkim olan neoliberal politikaların bir sonucu olan yaşlı işçi ölümleri artık her gün basında yer alıyor. 50 yaş ve üzeri en az 549 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz. MEB’in uzun süredir çocuk işçiliği yasal ve meşru hale getirme çabası neticesinde MESEM’lerde (bir gün okulda dört gün işyerinde) ‘eğitim alan’ çocuk sayısı bir milyonun üzerine yükseldi. İktidarın başarı öyküsü olarak anlattığı bu projelerin ekseninde ise çocuk işçi sömürüsü var.”