Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde, Köken Ergun’un yönettiği “Şehitler” ve Yönetmen Cihan Sağlam’ın ilk uzun metraj filmi olan “Uzun Zaman Önce”nin galaları gerçekleştirildi.

Altın Koza heyecanı: Şehitler ve Uzun Zaman Önce

ADANA Altın Koza Film Festivali’ni kendi adıma sürpriz bir belgeselle açtım. Ulusal Yarışma bölümünde yer alan Şehitler belgeseline pek umutlu bir şekilde gitmedim. Belgesel başladıktan ve sabırla beklenen yaklaşık bir yarım saatten sonra ‘bu belgeselin amacı ne?’ sorusuna cevap buldum. İşte o noktadan sonra ilgim daha arttı ve filmin jeneriği boyunca gösterilen, Çanakkale’deki ziyaretçi defterlerine yazılanları okurken ‘işte bu sürpriz bir film oldu’ dedim. Köken Ergun’un Şehitler belgeseli, fragmanı ve tanıtım yazısının çok ötesinde bir iş.

Güncel siyasetin, tarih okumalarını ne denli değiştirebileceğini gösterirken, genetiği değiştirilmiş gibi davranan bir kısım toplumun nüktedan bir kazısını yapmış. Bu belgesel, şehitlik ve kahramanlık kavramlarıyla günümüzde milliyetçiliğin ne anlama geldiğini ve bunu taze tutmanın yeni jenerasyonlara yaymanın yolunun ne olduğu gibi konuların etrafında geçen bir ön araştırma gibi. Gelibolu Yarımadası’nda incelenen iki grup var; ilkokuldan itibaren buradaki kahramanlık hikâyeleriyle yetiştirilen Avusturalyalı ve Yeni Zelandalı turist gruplar ve AKP sonrası gelişen yerli turistler. Yerli turistleri gezdiren tur anlatıcılarının sefilliği ki bu kişiler kokartlı tur rehberleri de değil, ‘Başbakanlığın’ yeni uydurması olan alan kılavuzları. Sebebi de gayet açık, Mustafa Kemal Atatürksüz bir Çanakkale icat etmek, bunun karşısına İslami hassasiyeti yüksek savaş anlatısının bel kemiği yapılan Seyit Onbaşı ile tekbir turizmi koymak. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ‘57’nci Alay Çanakkale Vefa Yürüyüşü’nde binlerce genç kamp tesislerinden verilen salâ ve sonrasında abdestler alarak yürüyüşe geçiyorlar ve yürürken ‘Allah-ü Ekber’ naraları atarak sanki sefere gidiyorlar. Hükümetlere göre değişen tarih anlatısı olduğuna göre bu sabit bir anlatı olarak kalmayacağını düşünebiliriz.

Uzun Zaman Önce

altin-koza-heyecani-sehitler-ve-uzun-zaman-once-629508-1.

Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Yarışma filmlerinden olan Uzun Zaman Önce’nin ilk gösteriminde salon dolmuştu. İnsanlar doğal olarak merak ediyorlardı. Farkındaysanız lafı geveliyorum çünkü acımasız olmak istemiyorum. TRT ortak yapımı ve bakanlık destekli bu filmin her kusurunu geçtim, film anlaşılmıyordu. Kim kimi neden öldürdü, o ona neden öyle söyledi, bu şuna neden şöyle baktı, bu temel soruların cevapları filmde yoktu. Belki kağıt üstünde vardır, okumadım ama beyaz perdede bu cevaplar yoktu. Seyirci filmleriniz bir parçası, onu hiç umursamazsanız, kafanızın içinde anlaşılır gözüktüğünü düşünerek yanılsama içine düşerseniz, iyi olabilecek bir filmi bile öldürebilirsiniz. Bu cevapsızlık, gizemli, üstü kapalı anlatım, dolaylı anlatım gibi veya teknik olarak kurgu hatası denilebilecek türden değil. Kısacası genç yönetmen Cihan Sağlam maalesef zaten dağınık olarak kurduğu hikâyelerini karambolde bıraktı. Değerli genç ilk film yönetmenleri dışarıda capcanlı dünya var, hikâyeler var, erkek evlatların baba sorunu temasından ilk sizin sıkılmış olmanız gerek miydi?