Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Tam Gün Yasası” ile ilgili iptal kararı… Cuma günü saat on yedi sıralarında açıklandıktan bir saat kadar sonra…

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Tam Gün Yasası” ile ilgili iptal kararı… Cuma günü saat on yedi sıralarında açıklandıktan bir saat kadar sonra…
Önce Sağlık Bakanlığı’nın yazılı yorumu web sitesine konuldu.
Ardından da Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın beyanları geldi.
Bakan Bey’e göre AYM, verdiği kararla… Üniversitedeki doktorların ikinci iş yapabilmelerinin önünü açmıştı.
Sağlık Bakanlığı’nda çalışan doktorlar için durum farklıydı.
Çünkü…
657 sayılı Devlet Memurları Yasası… Diğer memurlar gibi kamuda çalışan hekimlerin de ikinci bir iş yapmalarını yasaklıyordu.
Doktorların muayenehane açabilmelerine, işyeri hekimliği yapabilmelerine, özel hastanelerde çalışabilmelerine izin veren… 2368 sayılı “Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun”du.
O da…
“Tam Gün Yasası” ile… 30 Temmuz 2010 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılıyordu.
Ve…
AYM, “Tam Gün Yasası”nın bu hükmünü iptal etmemişti.
Yani…
Devlet memuru olan doktorlar… 30 Temmuz’dan sonra… Muayenehanelerini kapatmaz, işyeri hekimliklerini bırakmaz, çalıştığı özel sağlık kurumundan ayrılmazsa…
657 sayılı Yasa’ya göre suç işliyor olacaklardı.
• • •
Şimdi bir kere…
AYM’nin gerekçeli kararı açıklanmadığı için… Durumla ilgili net ve ayrıntılı yorumlar pek de mümkün görünmüyordu.
İkincisi… Bakan Bey’in pek ifade etmediği bir gerçek...
“Tam Gün Yasası”nın iptali için davayı CHP açmış… Üniversiteler için açık olarak iptal isterken…
Her nedendir bilinmez… 2368 sayılı Yasa’yla ilgili düzenlemenin iptalini istememişti.
Yani…
“Tam Gün Yasası”nın, 2368’i yürürlükten kaldıran maddesinin iptal istenmiş de AYM reddetmiş değildi.
Sağlık Bakanı’nın şu anki durumla ilgili yorumu… Velev ki doğru olsa da…
Açılacak başka davalarla böyle bir talep AYM’nin önüne gelebilirdi.
AYM’nin böyle bir durumda nasıl karar vereceğini kimsenin şimdiden söyleyebilmesi mümkün değildi.
Ancak…
Bugünden bakınca…
AYM, “Tam Gün Yasası”nı, üniversitedeki doktorlar için iptal ettiğine göre… Sağlık Bakanlığı’ndaki doktorlar için de iptal etmesi kuvvetle muhtemel görülüyordu.
Sağlık Bakanı’nı telaşlandıran da muhtemelen bu ihtimaldi.
Onun için…
İşi bir an önce bitirmek… Doktorları ikinci işlerinden ayırmak istiyordu.
• • •
Daha önemlisi…
Sağlık Bakanı’nın AYM kararıyla ilgili yorumu ilk bakışta doğru gibi gözükse de…
657 sayılı Yasa, 1965… 2368 sayılı Yasa ise 1980 tarihliydi.
Peki, 1965 ile 1980 arasında…
Yani, 657 mevcut ve 2368 henüz ortada yok iken durum neydi?
1978 ile 1980 arasında eski Tam Gün Yasası yürürlükte olduğu için doktorlar part-time çalışamıyorlardı.
1978’den önce ise çalışabiliyorlardı.
Yani 657’nin var olup… 2368’in yok olması… Kamudaki hekimler için ikinci çalışma yasağı anlamına gelmiyordu.
Çünkü, ortada…
Her ikisinden de çok daha eski… 1928 tarihli bir başka Kanun vardı.
(Uzun ve Osmanlıca adını öğrenmem epey yıllarımı alsa da şimdilerde hiç takılmadan bir çırpıda söyleyebildiğim) 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Kanun”.
Bu Kanun sayesinde, kamuda çalışan doktorlar… 1965 tarihli, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndan önce de, sonra da ikinci iş yapabilmişlerdi.
• • •
Kamuda çalışan doktorlara ikinci iş yasağı getirebilmek için… 1219 sayılı Kanun’a da bu yasağın konulması gerekiyordu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da durumu fark etmiş... “Tam Gün Yasası”na bir hüküm ekleyerek… 1219’da bir değişiklik yapmış ve sorunu böylece çözeceğini düşünmüştü.
Ancak… AYM, 1219 sayılı Yasa’da yapılan değişiklikle getirilen yasağı iptal etmişti.
Yani…
“Tam Gün Yasası”, 2368’i kaldırıp… AYM de 1219’daki değişikliği iptal edince…
Hep beraber… 12 Eylül öncesine değilse de… 1978 öncesine dönmüş olduk… Kamuda çalışan hekimlerin ikinci bir işte çalışabildikleri günlere.
Bakan Bey’in telaşı bundandı.
Peki ama, bu durum Bakan Bey’i için bu kadar telaşlandırıyor… Niçin sosyalizmden filan referans gösterip “TTB tarih önünde hesap verecek…” türü lâflar ettiriyor?
Bu tartışmanın… Memleket Tabipliği’nin meselesi olması normal de…
Böyle memleket meselesi olacak… BirGün’ün bile manşetine taşınacak kadar mühim midir?
Ona da Cuma’ya devam ederiz.