Arkana yaslan ve şimdi filmi başlat

Koronavirüs salgınına tedbir amaçlı hepimiz evlere kapandık. Keyifle vakit geçirmenin bir yolu da kuşkusuz film/dizi izlemek. İşte size yerli ve yabancı seçkimden 9 film, 1 dizi

ONCE UPON A TIME IN HOLLYWOOD / BİR ZAMANLAR HOLLYWOOD’DA -QUENTIN TARANTINO

Bir Zamanlar Hollywood’da çok iyi oynanmış bir film. Özellikle ilk ortak filmlerinde Leonardo Di Caprio ile Oscar’a kavuşan Brad Pitt çok iyiler. Başlarda Vietnam karşıtı, barış yanlısı protestocu kızlardan biri olarak tanıdığımız Pussycat’te Margaret Qualley ve ‘Lancer’ın setinde verilen bir molada Rick Dalton ile sohbet eden Trudi’de çocuk oyuncu Julia Butters da çok iyi. Nefis setleri, Robert Richardson’ın görüntüleri, Tarantino’ya yakışır olay örgüsüyle çarpıcı.

LITTLE WOMEN / KÜÇÜK KADINLAR- GRETA GERWIG

Louisa May Alcott’un kitabının belki de en başarılı uyarlaması. Greta Gerwig’in Küçük Kadınlar’ı March ailesi kızları ve çevrelerini gençlikleriyle yetişkin hayatları arasında gidip gelerek anlatıyor. Favori kahramanlarımdan Jo’yu, yönetmenin favori oyuncusu Saoirse Ronan oynuyor. Hatırlarsanız, Greta Gerwig’i de ilk kez oyuncu olarak tanımıştık.

ACI VE ZAFER (DOLOR Y GLORIA – PAIN AND GLORY) -PEDRO ALMODÓVAR

Bir film yönetmeni geçmişteki tercihlerini düşünürken, dün ve bugün başına yıkılır. Pedro Almodóvar’ın oto-biyografik filminde kıymetli oyuncusu Antonio Banderas filmin belkemiğini oluşturan unutulmaz bir performans sunuyor. Bu rolle Oscar adayı olan aktöre başka bir Oscarlı oyuncu, Penélope Cruz da eşlik ediyor. Yönetmenin en iyi filmlerinden…

MANBIKI KAZOKU / SHOPLIFTERS / ARAKÇILAR (2018) -HIROKAZU KOREEDA

Hirokazu Koreeda’nın Altın Palmiyeli sondan bir önceki filmi, ayakta kalabilmek için çeşitli yasadışı yollara başvuran bir ailenin hikâyesi. Kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan acizken, öz ailesinin gözden çıkardığı bir küçük kızı aralarına katmaktan çekinmiyorlar. Hepsi başarılı oyuncular arasında sinemada Kirin Kiki adını kullanan Keiko Nakatani’ye ilginizi çekeriz. Aile büyüğü Hatsue Shibata’yı oynuyor.

TOY STORY 4 / OYUNCAK HİKÂYESİ 4- JOSH COOLEY

Woody ve Buzz bir kez daha bir arada. Woody’yi gene Tom Hanks, Buzz’ı da Tim Allen konuşuyor. Bu kez ekibe ‘Forky’ diye yeni bir oyuncak da katılıyor. Josh Cooley’nin yönettiği film En Iyi Animasyon Oscar’ını aldı. Her seferinde “Bu hepsinden iyi” demiştik. Yine öyle diyoruz.

HONEYLAND / BAL ÜLKESİ

Belgeselin Altın Çağı’nı yaşıyoruz desek yalan olmaz. Tamara Kotevska, Ljubomir Stefanov senaryosunu da yazdıkları Oscar adayı Bal Ülkesi’nde Avrupa’daki son kadın arıcının hem onları kurtarma, hem de doğal dengeye dönüş mücadelesini naklediyorlar. Yörük bir arıcı ailenin topraklarını işgali, ekmek teknesini sallayan Hatidze Muratova (elbette) kendisini oynuyor.

KIZKARDEŞLER- EMİN ALPER

Emin Alper’in dört dörtlük filmi, adı gibi üç kız kardeş üzerine: Reyhan (Cemre Ebüzziya), Nurhan (Ece Yücel), Havva (Helin Kandemir) yaşadıkları yoksul köyden babaları tarafından besleme olarak şehre, varlıklı ailelerin yanına yollanıyor ama teker teker geri dönüyorlar. Daha iyi bir hayat hayalleri çökünce, kavga da etseler birbirlerine tutunmaya çalışıyorlar.

HAIN / IL TRADITORE / THE TRAITOR -MARCO BELLOCHIO

“Iki dünyanın patronu” denen Tommaso Buscetta’nın hakiki hayat hikâyesi. 1980’lerde Sicilya’daki ilk Mafya muhbiri olan Buscetta’da Italya’nın en iyi aktörlerinden Pierfrancesco o kadar iyi ki aksanının, ses tonunun ve kelimelerinin özgün Mafya davası kayıtlarındakilerden hiç farkı yok. Gangster âlemine doyamazsanız, Netflix’de de ‘The Irishman’ var.

SORRY WE MISSED YOU / ÜZGÜNÜZ SİZE ULAŞAMADIK -KEN(NETH) LOACH

‘Proletaryanın Şairi’ Loach, 2008’deki mali krizle başa çıkmaya çalışan bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Mali sorunlarını kendi işlerini yaparak çözeceklerini sanıyorlar. Bir yandan da emek sömürüsünün günümüzdeki bu şeklinde ailelerini ayakta tutmaya çalışıyorlar.

ELEMENTARY (2012-2019)

Robert Doherty’ın hayal gücünün ürünü olan Elementary Sherlock Holmes’da Jonny Lee Miller, Dr. Joan Watson’da Lucy Liu, Başkomiser Thomas Gregson’da Aidan Quinn ve yardımcısında Jon Michael Hill’in inandırıcı performansları üzerinde yükseliyor. Sherlock Holmes bu uyarlamada New York’ta yaşıyor. Dr. Watson ise, anlaşıldığı üzere, bir kadın. En sevdiğim dizi.