Meral Akşener’in ne zamandır beklenen partisi kuruldu. İyi Parti, “Türkiye iyi olacak” sloganıyla geliyor ve gelişini de Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nden duyurdu. Kuruluşun açıklandığı yerin ismi de manidar. Parti, en sağdan gelenlerin biraz sola yanaşarak merkezdeki boşluğu doldurma iddialarının ürünü.

Sola yanaşmak iyidir!

Akşener ve arkadaşlarına MHP’nin kapıları kapatılmasa, oradan dışlanmasalar siyasi yaşamımıza böyle bir partinin girip girmeyeceği tartışılır. Tartışılır ama, ben “olmazdı” demem.

Merkezi doldurma iddiasıyla yola çıkan AKP’nin iyice sağa, hatta aşırı sağa kaymasından rahatsız kimileri böyle bir arayış içindeydiler. Türkiye’nin siyasal toplumsal yapısı; bu kurucularla değilse başka kurucularla, şimdi değilse bir başka zaman, bu isimle değilse bir başka isimle buna benzer bir partiyi doğururdu.

Bahçeli’nin muhaliflerini dışlaması, kimi Erdoğan muhalifleri için “umut” olan bu partinin Akşener’in liderliğinde ve bugün siyaset sahnesine çıkmasına neden oldu.

Anlaşılan, hep oldukları sağdaki yerlerinden alınarak sol ve sosyal demokrat olduğu iddiasındaki bir partinin vitrinine yerleştirilen kimi politikacıların da böyle bir umuda ihtiyacı varmış!

İyi Parti’ye “kurucu” olmak için, anlaşılan o kadar da iyi bulmadığı partisi CHP’den istifa eden Aytun Çıray işte… “Siyaset yüzde 100’ün oyuna talip olmak için yapılır. CHP olarak yüzde 25 oyumuz var. Biz çok çalışarak bunu yüzde 28’e çıkarabildik” diyerek, herhalde yüzde 100’le buluşmayı umduğu partiye geçti. Hayırlı olsun!

Yeni parti, aslında pek yeni olmayan, önce Özal’la ANAP’ın denediği, ardından yola çıkışında AKP’ye de yakıştırılan bir çizgi izliyor: Dört eğilimi birleştiriyor!

O dört eğilimden üçü, yeni partinin doğuş damarı olan milliyetçiliğe pek uzak değil ve çıkış noktasından sola doğru yanaşırken onlarla buluşup birleşmesi zor olmaz.

Aytun Çınar’ın kurucu olması da solla buluşma sayılmaz tabii. Ama Ecevit’le siyaset yapmış eski bakan kurucular var. Ödül töreninde Berkin Elvan’a selam söylemiş, hâlâ solcu olduğunu vurgulayan ve “vatanseverlik ortak paydası”nda buluştuklarını söyleyen sinema yönetmeni Onur Aydın var…

İyi Parti, epey musibetin “solda” kimilerine, özellikle de CHP’ye, anlatamadığını anlatmak açısından da iyi oldu!

Türkiye nüfusunun yüzde 70’i sağ ve muhafazakâr çizgide, iktidar olabilmek için mutlaka oradan oy alabilmek gerek, oy alabilmek için de oraya hoş görünmek gerek analizleriyle siyaset yapmanın; bu nedenle Ekmeleddin’e sarılmanın; seçimlerinde sağdan isimler transfer ederek başarı aramanın sonuçlarını daha kurulmadan gösterdi İyi Parti. İyi oldu!

Solda bir partinin sağdan oy alabilme umuduyla sağla arasındaki çizgiyi muğlaklaştırmasının sonucu, bırakın sağdan oy almayı, kendisini sağa tırtıklatmak oluyor! Sol renginizi soldurarak, bir karşı hegemonya yaratmaya çalışmak yerine kolayca sağ hegemonya içinden konuşarak kazanma hayali hep fiyaskoyla sonuçlandı, fiyaskoyla sonuçlanıyor.

Türkiye’ye sol iyi gelir!

Vatanseverliğinden, anti-emperyalistliğinden, hakka hukuka saygısından, adaletinden, ahlakından ve iyiliğinden kimsenin kuşku duyamayacağı bir sol… Sorunların bilimin yol göstericiliğinde, laikliğe sarılarak, özgürlük alanlarını genişleterek ve dayanışma içinde çözülebileceğini bilen ve gösteren bir sol…

Piyasacılığın karşısına kamuculuğu koyan, büyük balıkların küçük balıkları yemesine izin vermemek bir yana, memlekette küçük balıkların olmasına tahammül edemeyen ve izin vermeyen bir sol…

Eğitimi, sağlığı bütün vatandaşlar için hak sayan bir sol…

Kürdü Türkü, Lazı Çerkezi, Arabı Gürcüyü, Aleviyi Sünniyi sımsıcak kucaklayan ve kucaklatan bir sol…

Havasına suyuna doğasına titizlenen, çevreci ve feminist bir sol…

Sol bu zaten; her şeyden önce iyilik, ahlak…

Solu böyle anlayıp böyle anlattığınızda, boş iştir sağa yanaşarak iktidar aramak. Sağa yanaşarak sağdan oy almaya gidenlerin kaderidir bir parçalarını sağa kaptırmak!