Felaketin yaşandığı Çöpler Altın Madeni’nde, KTÜ’lü bilim insanlarının yaptığı çalışma liç yığının yüksekliğinin kontrol edilebilir seviyelerin çok üzerinde olduğunu ortaya koydu. İncelemelerde bulunan Prof. Dr. Ersoy, “Dünyada böyle bir liç yüksekliğine rastlamadık.” dedi. Arama çalışmalarına ara verilirken aileleri tepki gösterdi: Bir arpa boyu yol alınamadı.

Kaynak: DHA
Bu liç yüksekliğinin dünyada örneği yok
Fotoğraflar: DHA

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden (UYGAR) bilim insanlarının yer aldığı heyet, Erzincan'ın İliç ilçesinde 9 işçinin, kayan toprağın altında kaldığı madende, LİDAR teknolojisine sahip insansız hava aracı ile ölçüm ve incelemelerde bulundu. İncelemelerde; 'liç yığını' yüksekliğinin kontrol edilebilir seviyenin üzerinde olduğu tespit edildi. UYGAR Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, "Dünya literatüründe, maksimum 150 metre olan 'liç yığını'nın burada 257 metreye ulaştığını tespit ettik; bu inanılmaz bir rakam. Dünyada böyle bir 'liç'e rastlamadık. Kontrol edilemeyen bir 'liç yığını'nda su içeriğinin fazla olup, üretim sahasındaki patlatmalara çok yakın bir noktada yığılması, felaketi de beraberinde getirdi" dedi.

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait Çöpler Madeni’nde tehlikeli kimyasallarla karışmış toprak, 13 Şubat'ta kaydı. Yaklaşık 10 milyon metreküp toprak, 200 metrelik yamaçtan vadiye doğru aktı. 9 işçi, toprağın altında kaldı. Yürütülen soruşturma kapsamında 6 şüpheli tutuklandı.

LİÇ YIĞINI BİZİ ÜRKÜTTÜ

Maden sahasında gözlemledikleri en önemli sorunun 'liç yığını' yüksekliği aşımı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ersoy, "Oraya gittiğimizde farklı manzaralarla karşılaştık. Dünya literatürüne baktık; liç yığının maksimum 150 metreye ulaştığını gördük. Fakat burada kullandığımız insansız hava aracı ile 257 metreyi gördük. Yani taban kotuyla maksimum kot arasında 257 metre mesafe oluşmuş, bu inanılmaz bir rakam. Kanaatimizce bu yükseklik kontrol edilebilir seviyeden çıktı. Dünya literatüründe böyle bir liçe rastlamadık. Günümüzde, demirden betondan 200 metre yükseklikte binalar inşa edilemezken, sadece yığma şeklinde depolanan bir malzemenin 257 metre yükseklikte olması bizi ürküttü. Bir de orada 100 metrelik vadi yüksekliği var, yani 350 metrelik bir piramit oluştu. Orada hareketin hızlanmasının en büyük sebebi, liç yüksekliğinin yanı sıra vadinin de yüksek olması. Felaketi büyüten de buydu" diye konuştu.

Patlatmalar nedeniyle 'liç yığını'nın tekrarlı yüklere maruz kaldığını da söyleyen Prof. Dr. Ersoy, "UYGAR çalışma grubu olarak, burada elde ettiğimiz en önemli sonuçlardan birisi de yanlış yer seçimiydi. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) güncel fay haritasında, maden sahasının 300-400 metre yakınından bir fay hattı geçtiği görülüyor. Yaşanan kazayı bu fay tetiklemedi ama tetikleyebilirdi. Bir de yığın ocak sahasına o kadar yakın ki ocakta meydana gelen patlatmalar nedeniyle 'liç yığını' tekrarlı yüklere maruz kaldı. Şu da önemli, görüntülerde buradaki malzemenin bir sıvı gibi aktığını gördük. Buradan yola çıkarak da 'liç yığını'ndaki su içeriğinin normal standartlardan yüksek olduğunu düşünüyoruz. Özetle kontrol edilemeyen bir 'liç yığını'nda su içeriğinin fazla olup, üretim sahasındaki patlatmalara çok yakın bir noktada yığılması, felaketi de beraberinde getirdi" ifadelerini kullandı.

∗∗

AİLE TEPKİ GÖSTERDİ: BİR ARPA BOYU YOL ALINAMADI

Yaşanan felaketin ardından bölgeye gelen işçilerin ailelerinin ise çocuklarının kurtarılma umudu ile bekleyişleri sürüyor. Toprak altında kalan 9 maden işçisinden biri olan Uğur Yıldız’ın annesi Sevda Yıldız, "Çocuğumu bir an önce bana versinler. Ben anneyim ve hissediyorum. Benim çocuğum yaşıyor. Ama bu gidişle ve çalışmaya göre, benim oğlum açlıktan ölecek." dedi. Yıldız,” 2 gün çalışma oldu, bir arpa boyu yol alınamadı. Onların bize söylediği uzun bir süreç ve ayları bulur. Benim dayanacak gücüm ve sabrım yok. Ben çocuğumu almadan burayı terk etmeyeceğim." diye konuştu.

∗∗

İŞÇİLER SİYANÜRLÜ TOPRAKTA ÇALIŞMAYA ZORLANDI

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın hazırladığı rapora göre, İliç’teki maden faciası ihmaller sonucunda meydana geldi.

Raporda, işçilerin siyanürlü toprakta çalışmaya zorlandığı belirtildi. Sendikanın raporuna göre Erzincan İliç’teki maden faciası ihmaller nedeniyle meydana geldi. Ana firma Anagold ile birlikte taşeron şirketler, işçilere daha fazla üretim yapılması için baskı uyguladı, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri hiçe sayıldı.

Öte yandan, Türkiye Maden İş Sendikası temsilcilerinin geçtiğimiz yıllarda maden ocağında çalışan işçilere gönderdiği mesaj gündeme geldi. Söz konusu mesajda şirket güzellemesi yapıldı.

∗∗∗

ARAMA ÇALIŞMALARINA ARA VERİLDİ

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde yaşanan toprak kayması sonrası sürdürülen çalışmalara ilişkin bilgi veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Her iki tarafta, Sabırlı Deresi ve manganın açık ocağındaki arama faaliyetlerine ara veriyoruz. Tekrar ediyorum ara veriyoruz. Ne zamana kadar, yukarıdaki yığın liç alanındaki aktivitasyonun durup, aşağıda güvenli çalışmaya vesile olunca kadar arama çalışmalarına ara veriyoruz. Yukarıdaki yığın liç alanının tahliye planları var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın planları doğrultusunda bu aktarma hangi takvim boyunca devam ederse, edecek. Bize ‘güvenle çalışabilirsiniz’ denildiği an, AFAD koordinasyonunda arama faaliyetlerine devam edilecek" dedi.