24. İstanbul Caz Festivali yaklaşırken, bir Genç Caz yarışmasını daha geride bıraktık. Bu yarışma başından beri, Caz Festivali’nin içimi en çok ferahlatan programlarından biri olmuştur. Aslında cazın her türlüsünü de, ‘kardeş’ müzikleri de seven biriyim, nispeten dar çevremizin dışına açılabilmek beni hep memnun etmiştir. Caz Gemisi (gerçi artık yok), Sokak Konserleri, Parklarda Caz ile Gece Gezmesi bende caz aşiretimizi yeni enerjilerle güçlendireceğimiz umudu uyandırır.

Genç Caz ise bundan da öte. En başından beri cazı tercih etmiş gencecik insanların varlığı içimizi ısıtmıştı zaten. Ama yıllar geçtikçe kalite daha da yükseliyor. Pazar günü İKSV Salon’da, ilk elemenin ardından değerlendirme konserlerine katılan sekiz grup arasından seçim yapmakta gerçekten çok zorlandık. Caz Festivali Direktörü Pelin Opçin, mümkün olduğu kadar çok sayıda yarışmacının parklarda ve Zorlu’daki konserlerde dinleyici huzuruna çıkabilmesi için formüller aradı.

Yarışmacılar sayıca ve kalite açısından artarken, jürimiz de zenginleşti. Bu yıl aramıza Kanat Atkaya ve Yekta Kopan da katıldı. Böylece, müzisyenlerin (Aycan Teztel, Cem Tuncer, Cenk Erdoğan, Ferit Odman, Hediye Güven) yanı sıra müzik yazarı kadromuz da genişlemiş oldu: Feridun Ertaşkan, Hülya Tunçağ (aynı zamanda yapımcı), Kanat Atkaya (gazeteci), ben, yazar ve programcı Yekta Kopan ile Festival Direktörü Pelin Opçin. İyi bir jüriydi ama, dedim ya, işimiz de zordu.

Dinlediğimiz sekiz genç grup ise şu sırayla sahneye çıktı: Geçen yıl ilk 4’e kalmayı kıl payı kaçıran Gagarin Jazz Band, Bidar Kalender Quintet, Buse Şimşek Trio, Vibes Trio, İpek Göztepe Quintet, Deniz Özçelik Quintet, Fulya Akça Quartet ve Ankara’dan gelen İstemeden Oldu! Ama iyi olmuş doğrusu. Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenci ya da yeni mezun olan grup üyeleri, müzikle dolu bir günün çok başarılı kapanış konserini verdiler. 13:00’Te Gagarin ile başlayan değerlendirme konserleri, onlarla sona erdi.

Gagarin’in solisti Deniz Özçelik, bir kez de kendi beşlisiyle sahne aldı. Deniz gibi, kendi bestelerini seslendiren besteci/piyanist/klavyeci Bidar Kalender, İpek Göztepe beşlisinde piyano çaldı. Gitarist Erkan Zeki Ar, üç ayrı grupla sahneye çıkınca (İpek Göztepe Quintet, Buse Şimşek Trio ve Deniz Özçelik Quintet) acaba ona ayrıca bir sertifika falan mı versek diye düşündüm. Farklı projeler olması kaydıyla bir müzisyen istediği kadar projeye katılabiliyor, istediği kadar proje ile başvurabiliyor. Deniz ile Bidar’ın özellikleri ise, kendi bestelerini de çalıp söylemeleriydi.

İstemeden Oldu! Sahneden inince biz yerimizden kalktık, içeri çekilip onları değerlendirdik. Esas zorluğu da o zaman çektik işte. Her yıl söylediğimiz gibi, bu aslında bildiğimiz anlamda bir yarışma değil. Bu esas olarak, genç müzisyenlerle, cazcılarla tanışma fırsatı ki, yıllarla birlikte daha da şaşırtıcı ve doyurucu oluyor. Genç Caz projesi, onlarla tanışmamızı ve yaptıkları işlere şahit olmamızı sağlıyor. Gurur duyuyoruz, göğsümüz kabarıyor, umutlanıyoruz. Müzikleri, müzik sevgileri, yetenekleri bizi bu dünyanın, gündelik hayatın dışına çıkarıyor, yukarı çekiyor.

Onların büyük kısmını Parklarda Jazz projesinde ve Zorlu’daki iki konserde (Fulya Akça Quartet ve Vibes Trio) izleyeceksiniz. Yıl içinde de başka projelere katılabilirler, çünkü İKSV bunu yapıyor. Feridun bazılarını Cazkolik programlarına dahil edecek. Ben üç grubu NTV Radyo’ya, “Caz ve Ötesi” programına davet ettim. Yekta hem söyleşiler yaptı, hem kitaplarını armağan etti. Ferit, Buse Şimşek Trio’nun davulcu liderine üç albümünü verdi. Doğrusu ben de Harry Potter setleri versem tuhaf kaçmazmış, neredeyse o kadar gençtiler.

2017’nin Genç Caz ekipleri böyle seçildi işte. Temmuz’da parklarda ve Zorlu’da olacaklar. Gidip gene dinlesem mi diyorum. Sizleri de bekleriz.