AKP Hükümeti “Tam Gün”ü, bu defa Kanun Hükmünde Kararname (KHK) olarak çıkardı.

AKP Hükümeti “Tam Gün”ü, bu defa Kanun Hükmünde Kararname (KHK) olarak çıkardı.

Türk Tabipleri Birliği önceki gün yaptığı basın açıklamasında soruyordu…

Kamuda çalışan hekimlerle ilgili bir düzenleme nasıl bir aciliyet ve hayatiyet taşıyordu ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı bile beklenemedi?..

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kararları Hükümet’in çıkardığı bir KHK ile yok sayılacaksa (üstünlerin hukuku hukukun üstünlüğünün üstesinden gelecekse, yani)  bu ülkede yargı organları ne işe yarar?...

“Tam Gün”le ilgili bir düzenleme bile (yangından mal kaçırır gibi) Hükümet tarafından yayınlanan bir KHK ile getirilecekse eğer, bu ülkede yasama organı ne iş yapar?..

***

Bizatihi kendisi “part-time’cı”, “muayenehaneci” olan bir Sağlık Bakanı’nın şimdilerdeki muayenehane düşmanlığı, “Tam Gün”cülüğü ne kadar iğreti dursa da…

(Tamam, her ağacın kurdu özünden olur da…)

Mevzu başka.

AKP’nin bütün derdi…

Ellerinden her türlü pazarlık gücü alınmış hekimleri zincir hastanelerde ucuz işgücü olarak tezgâha sürmek.

Geçtiğimiz yılın başında çıkarılan Yasası’nın kritik bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş...

Dava daha sonra Danıştay’a taşınmıştı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ da…

Danıştay nihai kararını verdikten sonra Tam Gün’le ilgili yeni bir Kanun yapılacağını açıklamıştı.

Beklenen buydu.

***

Beklenen beklerken beklenmeyen oldu.

“Tam Gün”, KHK’yle yürürlüğe girdi.

Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan hekimlerin bayram tatili biter bitmez muayenehanelerini kapatmaları gerekiyor acilen.

Üniversitedekiler ise ya iki yıl ücretsiz izin alacaklar…

Ya da sadece eğitim ve öğretim işleriyle ilgilenmekle yetinip…

Hasta muayene etmeleri, vizitlere katılmaları, ameliyatlara girmeleri mümkün görünmüyor bu durumda…

Muayenehanede çalışmaya devam edecekler.

***

İşin acayip tarafı…

“Tam Gün”le ilgili düzenlemenin Adalet Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevlerine İlişkin KHK’nin içine gizlenmesi…

Ve de zamanlaması oldu.

Hükümet’in…

Hekimler ayaklanır, döviz fırlar, borsa düşer diye düşünmemişse de…

Gelecek tepkilerden çekindiği, apaçık belli.

Yoksa…

AKP’ye bile yakışmayan bir sakillikle…

Bu kadar usulsüzce...

Bu kadar kör gözüm parmağın üzerine yapmazdı.

***

Hekimler, sağlık çalışanları ne kadar mücadele ederse etsin AKP Hükümeti’nin etkilenmediği…

Vatandaşlar sağlıktaki icraatlardan memnun olduğu için…

Tepkilere aldırmadan bildiği yolda yürüdüğü…

Sağlıkçıların mücadelesinin bir işe yaramadığı…

Hatta tersine, Hükümet’in elini güçlendirdiği iddiaları doğru değil, demek ki.

***

Sen üç dönem üst üste seçim kazan.

İstediğin kanunu Meclis’ten çıkaracak çoğunluğa sahip ol.

HSYK’yı, Anayasa Mahkemesi’ni, Danıştay’ı, Yargıtay’ı (“Yetmez ama evet”çi gafillerin de yardım ve yataklığıyla) baştan aşağı yeniden dizayn et, kadrolarınla doldur.

(Üstelik etrafta, en çok da sağlıktaki icraatlarınla oy aldığın yolundaki şehir efsanesinden geçilmesin.)

Sonra kalk…

Hekimlerin çalışma düzeniyle ilgili bir düzenlemeyi bile normal yoldan çıkar(a)ma.

Ayıbını gizler, kabahatini örter gibi…

Adalet Bakanlığı’yla ilgili KHK’nin içine koy.

Resmi Gazete’de yayınlamak için de dokuz günlük tatil öncesindeki Cuma’yı bekle.

AKP’nin yaptığını duyunca...

Pes yani, dedim…

Bu kadar mı korkulur, doktorlardan?