Her geçen sene hangi filmin kazanacağını tahmin etmek zorlaşıyor. Özellikle bu sene daha zor. Başlıca sebebi bana kalırsa en iyi film adaylarına baktığımızda hiçbirinin ‘işte bu’ ‘işte senenin en iyi filmi bu’ dedirtemiyor olması. Zaten bu sene bana kalırsa bu sene en iyi film yok, iyi filmler var. Ayrıca yeni isimlerin katıldığı akademi üyelerinin ne […]

En iyi filmi seçmek: Oscar’ı kim almalı?

Her geçen sene hangi filmin kazanacağını tahmin etmek zorlaşıyor. Özellikle bu sene daha zor. Başlıca sebebi bana kalırsa en iyi film adaylarına baktığımızda hiçbirinin ‘işte bu’ ‘işte senenin en iyi filmi bu’ dedirtemiyor olması. Zaten bu sene bana kalırsa bu sene en iyi film yok, iyi filmler var. Ayrıca yeni isimlerin katıldığı akademi üyelerinin ne yönde karar vereceğini henüz kestirmekte zorlanıyoruz. Çünkü en iyi filmi seçme sürecinde birçok önemli paradigma var. 2016’da başlayan #OscarsSoWhite ihtilafı ve kadınların başı çektiği #MeToo hareketi hâlâ güçlü bir şekilde devam etmekte, Trump’ın göçmen karşıtı politikaları ve Meksika sınırına örülen duvarın yarattığı karşı cephe gibi sadece sinemayı dikkate alarak karar vermeyi zorlaştıran bir dolu paradigma var artık.

Oscar gecesi sinema ödülleri mi yoksa politik doğruculuk ödülleri mi dağıtılacak bilebilmek zor. Aday filmlerin sinemasal güçlerinden ziyade kim ödül alır diye tahmin yürütürken göz önüne alınan politik kriterler açısından bakacak olursak;

Tamamen İspanyolca olan Roma filmi Meksika ve Amerika ilişkileri açısından;The Favourite üç kadın başrolü ve gay temasına sahip olmasıyla; Green Book filmi hem gay karakter hem de siyahilerin mücadelesi teması sebebiyle; Vice filminde cumhuriyetçilerin nasıl canlılar olduğunun kökenine inilmesi açısından Akademi tarafından ciddiyetle ele alınacak filmlerden. Bohemian Rhapsody’nin pek şansı olduğunu düşünmüyorum. Belki en iyi oyuncu kategorisinde öne çıkabilir. A Star is Born ise bu filmlerin arasında tüm reel politik kriterlerin dışında yer alan bir yapım olarak öne çıkmakta ve bu bakımdan A Star is Born filmi ters köşe yaparak, salt Hollywood filmi seçiyoruz, mesajını vermek için ödüllendirilebilir.

Black Panter neden bu kadar önemli?

♦ Bu denklemler içerisinde nasıl adaylık aldığı kafaları en çok karıştıran film ise Black Panther. Oscar gurusu değilim, tahminlerim de pek tutmaz ama yeni jenerasyon akademi üyelerini de göz önünde bulundurursak bu sene büyük ödülü Marvel’in Black Panther gayet alabilir. Süper kahramanlar dünyası evrensel sinema için tahmin ettiğimizden daha önemli. O yüzden Black Panther filmi ile ortaya konulanlar:

♦ Bir, bu sefer beyazlardan oluşan süper kahraman grubundaki ikincil sırada yer alan bir siyahi kahraman yok karşımızda. Bu anlamda bu filmin durduğu yer sinema tarihi açısından çığır açıcı.

♦ İki, bu film büyük paraların döndüğü beyaz sinema endüstrisinin blockbuster filmlerinde siyahi aktörlerin de kahraman, kral gibi ana klişe rolleri oynayabileceği ve genel seyircinin bunu yadsımayacağını kanıtlanmış oldu.

♦ Üç, filmdeki hayali Wakanda ülkesi ve Afrika arasında kurulan paralellik ile fakirlik, kuraklık içinde görmeye alıştığımız Afrika pozitif ve bambaşka bir şekilde konumlandırılmış oldu.

Dört, film siyahi topluluklar için bir umut, ırkçılık karşıtı birleştirici bir sembol hâlini aldı.

Kim Almalı?

Benim favori filmim listede yok ancak bu listeye bakacak olursam ve sadece sinema gözüyle bakacak olursam, En İyi Film ödülünü BlacKkKlansman filminin ve En İyi Yönetmen ödülünü de Spike Lee’nin alması gerektiğini düşünüyorum.

En İyi Film adayları
♦ A Star Is Born
♦ Black Panther
♦ BlacKkKlansman
♦ Bohemian Rhapsody
♦ The Favourite
♦ Green Book
♦ Roma
♦ Vice

***

Benim Varoş Hikâyem çelişkisi

Ulusal ve uluslararası on iki film festivaline davet edilen ve ülkesini yurtdışında temsil eden bir esere nerede dava açılabilir? Tabii ki Türkiye’de.

Peki, bakanlıktan alınmış eser işletme belgesine sahip ve TV’de izlenmesinde sakınca olmadığı belirlenen bir filme nerede dava açılabilir? Yine Türkiye’de.

Yunus Ozan Korkut, Adana Ceyhanlı genç bir yönetmen, şu an çok sevilen bir televizyon dizisinin de yönetmeni. Oldukça başarılı bir genç. Bundan birkaç sene önce çok iyi bildiği Ceyhan’da geçen bir film için ön çalışmalar yapıyor. Elde ettiği kayıtları kurmaca bir belgesel haline getiriyor. İsmi kendiliğinden Benim Varoş Hikayem oluveriyor bu projenin ve Antalya Film Festivali’nde gösteriliyor çok beğeniliyor, ardından filme çeşitli ekleme ve revizyonlar yapılıyor ve bu yenilenmiş kurmaca-belgesel film Türkiye prömiyerini Adana Film Festivali’nde yapıyor. 2017 Eylül’de de 36 lokasyonda vizyona giriyor.

Sonra ne oluyor? Biri/leri eskinin BİMER’i şimdinin CİMER’ine (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) yani Alo 150’ye filmi şikayet ediyor. CİMER de Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletiyor şikayeti ve bunun sonucunda yönetmen ve 5 oyuncu aleyhinde Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinde 2018/680 esas ile kamu davası açılıyor. İddia edilen suçlama; suçu ve suçluyu övmek, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme, halkı kanunlara uymamaya tahrik suçlarına azmettirme.

Yönetmenle konuştum ve ‘neden özendiriyorsun insanları suça, uyuşturucuya?’ dedim. Uzunca güldük. Sonra inanmak istemedim ve yönetmenin avukatı Alper Aras ile konuştum, kim neden açtı bu garip davayı diye, dinlediğim saçmalık karşısında kalakaldım.

Bu filmle ilgili buraya şikayet başvurusu yapan ne düşündü bilemem, gerçi pek düşünmediği belli, ama CİMER neye dava açtırdığını dahi bilmiyor.

Çünkü dava açanlar Benim Varoş Hikayem’in YouTube videosu olduğunu ve belgesel olduğunu düşünüyor.

Benim Varoş Hikayem ne bir YouTube videosu ne de belgesel.

Benim Varoş Hikayem festivallerde dolaşmış, vizyona girmiş bir kurmaca-belgesel.

Şu an dava 18 Mart’a ertelenmiş durumda ama yönetmenin ifade vereceği tarih 30 Nisan. Tam komedi.

Başta belirttiğim en önemli notu sona da sakladım, arkadaşlar filmin eser işletme belgesi var! Bu kadar boş vaktiniz varsa ve dava açmak istiyorsanız bu belgeyi verenlere dava açın, daha az gülünç olursunuz veya sosyolojik gerçeği gösteren bu filmin işaret ettiği bu bölgelerdeki uyuşturucu, gasp ve çeteleşmenin kökünü kazıyın.

***

Sette hayvanların güvenliği

HAYTAP ile ortak olarak film setlerinde kullanılan hayvanları denetlemeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta Özgür Bakar’ın çekimlerine devam ettiği yeni korku filmi Alemi Cin’in setindeydim. Sinema sektöründe örnek davranış sergileyerek bize setini açan yönetmen Özgür Bakar ve ekibine teşekkür eder, bu davranışın diğer yönetmen ve yapımcılara da sirayet etmesini umarım.