İlk görevimiz tutsak dostlarımızın yeniden özgürlüklerine kavuşması için çaba harcamak olacak. Ve elbette ki Gezi’nin düşlerinin hayat bulması için uğraşacağız.

Gezi bizimdir

Geçen haftaya damga vuran gelişme Gezi davasında, biri AKP’li hâkim olmak üzere, mahkeme heyetinin verdiği skandal karar oldu. Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara da 18 yıl mahkûmiyet kararı veren mahkemenin bir üyesi AKP’den milletvekili adayı olan, avukattan devşirme hâkimdi.


Tüm Haziran İsyanı boyunca BirGün Gazetesi, bir anlamda bu sürecin yayın organı rolünü üstlenmişti. Manşetlerimiz ve haberlerimiz milyonlarca insanın taleplerinin sözcüsü olmuştu. Bu anlamıyla da Gezi davası bizim için sadece bir haber olmadı. İki gün üst üste manşetimizle Gezi’yi ve onun değerlerini savunmaya devam ettik. İlk görevimiz tutsak edileni, yani dostlarımızın yeniden özgürlüklerine kavuşması için var gücümüzle çaba harcamak olacak. Ve elbette ki Gezi’nin düşlerinin hayat bulması için uğraşacağız. Sadece manşetlerimizle değil, her hafta hem cezaevlerinden gelecek açıklamalara sayfalarımız açmaya devam edeceğiz; hem de Gezi’nin haklılığını, meşruluğunu anlatmaya devam edeceğiz.

İNADIN VE İNANCIN ZAFERİ

Danıştay, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çıkılmasıyla ilgili karar vermek için toplandı. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar mahkeme kapısına dayandı. İmzanın geri çekildiği andan bu yana inatla devam eden mücadele ilk sonucunu da verdi. Danıştay Savcısı, kararın iptal edilmesi lehine görüş verdi. Şimdi mahkemenin kararı bekleniyor. Ama her koşulda çok önemli bir kazanım olduğunu söyleyebiliriz.

Ülke gündemini siyasi meseleler meşgul ederken yoksulluk ve yolsuzluk gibi değişmeyen gündemleri de sürüp gidiyor. Bu konuda yaptığımız bir iki haberi ve söyleşiyi hatırlatmalıyız. Semra Kardeşoğlu’nun Dr. Ayda Rana Altınay’la yaptığı söyleşi çok çarpıcı sonuçları gözler önüne serdi. Yoksulluk artık kentin çeperlerinde değil, kentin merkezlerine kadar inmiş durumda. Yine yıllarca kırdan aldığı destekle ayakta kalan kentli işçinin bunu yitirmesi ile yaşadığı çaresizliği anlatan Mehmet Emin Kurnaz imzalı haberimiz de çok tartışıldı. Yine Bakan Nebati’nin açıklamalarının aksine turizm sektöründe devam eden krizi gözler önüne seren haberimizle birlikte yine üniversiteli işsizlerin İŞKUR’un meslek kurslarına akın etmesi ilgili manşetimizde geçen haftanın öne çıkanlarıydı.

İsmail Arı’nın babasının milletvekili araç kartını satan oğul haberiyle Mustafa Bildircin’ın Melih Gökçek’nin mobilyalarının belediye parasıyla yenilemesi AKP rejiminin çürümüşlüğünü gösteren iki önemli gelişmeydi.

1 MAYIS VE BİRGÜN TV

İki yıl süren pandemiden sonra bir kez daha 1 Mayıs kutlamaları için dünyanın büyük meydanları dolup taştı. Türkiye’de yaklaşık 70 ayrı noktada 1 Mayıs kutlandı. Araya bayram tatil girmesine rağmen son yılların en kitlesel 1 Mayıs kutlamalarından biri oldu. Bu 1 Mayıs’ın bizim için de ayrı bir önemi vardı. BirGün TV Türkiye’de sadece 3 büyük ilden değil, yaklaşık 25 ayrı noktadan 1 Mayıs gelişmelerini izleyenlerle buluşturmaya çalıştı. Buna Almanya’nın bazı kentleri de eklendi. Bu anlamıyla BirGün TV haber ağı konusunda ilk elden ulaşabileceği noktayı test etme şansına sahip oldu. Emre Yıldırım ve Gamze Türkkaynağı’nın yoğun çabalarıyla birlikte birgun.net’ten arkadaşların hızı birleşince, gün boyunca dinamik bir yayın akışı çıktı. Alanlara gidemeyen binlerce okurumuz, 1 Mayıs’ı bizden takip etmiş oldu. Bizim için de gelebileceğimiz noktayı görmemiz için çok verimli oldu. Önümüzdeki günlerde BirGün imzasını bu alanlarda çok daha fazla görmeye başlayacağınızı söyleyebiliriz.

***

Merhaba: Sevgili dostumuz Aykut Küçükkaya ve ekibi Le Monde diplomatique Türkçe’yi okurlarıyla buluşturdu. Hoş geldiniz, okurunuz bol olsun…