Avukat Ecevit Alkan’ın, “Hatay’da Hukuki Durum” isimli çalışması, depremin adalet sisteminde açtığı tahribatı gözler önüne serdi. 16 Eylül itibarıyla 32 bin 150 olan Hatay mahkemelerindeki dosya sayısına karşın açılan dava sayısının 3 bin 297’de kaldığı öğrenilirken rapora yönelik konuşan CHP’li Kara, “Deprem suçları nedeniyle diğer suçlara yönelik soruşturmalarda zafiyet yaşanıyor” dedi.

Hatay’da adalet de sarsıldı
Fotoğraf: AA

Mustafa BİLDİRCİN

Hatay Barosu avukatlarından Ecevit Alkan, 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerin yedinci ayında, kentteki adalet sistemine mercek tuttu. Çalışmasını, “6 Şubat 2023 Depremin Yedinci Ayında Hatay’da Hukuki Durum Hakkında Karşılaştırmalı Değerlendirme” adı altında bir araya getiren Alkan, olası hak kayıplarına dikkat çekti. Çalışmaya göre, mahkeme sayısı ve bilirkişi azlığı nedeniyle Hatay’daki mahkemelerde açılan dava sayısında büyük düşüş yaşandı.

Raporda, depremden sonra açılan davaların tamamına yakınının hasar tespit davaları olduğu kaydedildi. 2022’de Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki toplam dosya sayısının 30 bin 944, toplam ceza davası sayısının ise 12 bin 141 adet olduğu kaydedildi. 16 Eylül itibarıyla kentteki altı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sayısının yalnızca 810 olduğu bildirildi.

SORUŞTURMA İKİNCİ PLANDA

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, çalışmayı TBMM gündemine taşıdı. Kara, deprem soruşturmaları nedeniyle diğer suçların soruşturmasının ikinci plana atıldığını belirtti. 16 Eylül itibarıyla kentteki soruşturma dosyası sayısının 32 bin 150 olduğunu ancak açılan dava sayısının 3 bin 297’de kaldığını belirten Kara, “Buradaki azalış da yeterli soruşturmanın yürütülemediğini göstermektedir. Savcı ve bilirkişi sayısı yeterli değildir”  dedi. Kara, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede özetle şunları sordu: "Hatay özelinde etkin soruşturma yapılamayan dosyalar ve cezasızlık riski konusunda bir çalışması mevcut mu? Temel gereksinimleri konusunda bile maddi zorluk yaşayan yurttaşların, dava açmak için gereken masrafları karşılayamamasından doğan hak kayıpları için maddi düzenlemeler yapılacak mı?"