Aslında yolunda değil de, İran’ın üslerini vurmasına Trump’ın ilk tepkisi böyleydi.

Top ABD sahasına gelmiş ve herkes onun tepkisini beklerken, Trump; “Şu ana kadar her şey yolunda” deyip asıl açıklamayı ertelemişti. Sanırım bu yazıyı o açıklamayı da duymuş olarak okuyorsunuz.

Süleymani suikastının ardından, “3’üncü dünya Savaşı çıkar mı?” soruları bile sorulurken, İran’ın o soruya da cevap olabilecek tepkisi dün geldi.

Aslında, o tepki, ABD’ye de İran’a da zevahiri kurtararak, yürekleri ağza getiren sonuçlara ulaşmadan işin içinden çıkma ve suikast öncesine dönme fırsatı veriyor.

Trump aklı o fırsatı kullanırsa!

İran’ın Irak’taki ABD üslerini vurmasının sembolik anlamı büyük; İranlıların eziklik duygusu yaşamalarını engelleyip, rejimi rahatlatabilir. İran rejimi, her aracı kullanarak, ABD’ye dersin verildiğini, cenazesi kalkmadan Süleymani’nin intikamının alındığını söyleyecek. Gerçekte durumun ne olduğu o kadar önemli değil.

İran, kendi kamuoyuna ve dünyaya ABD’nin kaybının çok büyük olduğunu söylerken; ABD de kayıpları olmadığını açıklar; zevahir kurtulur; böylece de, herkes için “her şey yolunda” olur!

ABD’nin, Irak’taki üslerine karşı İran’ın en olası hamlesine karşı pek önlem almamış gibi görünmesi, fazla zarar vermeyecek bu füze saldırısına kapıyı kendisinin aralamış olabileceğini de düşündürüyor.

Resmi açıklamalar bir yana, mevcut durum, hangi tarafta ve fikriyatta olursa olsun, fısıltı gazetesi ve komplo teorileri üzerinden herkese yarayacak malzemeyi sunuyor.

Deprem dahil!

Ukrayna uçağının düşmesinden 2 dakika sonra İran’ın teknik arıza açıklaması yapması, saldırının ardından alarm halindeki İran hava savunma sisteminin vurmuş olabileceğini akla getirirken, ABD vurmuştur diyenler de var.

Kısacası, şu ana kadarki durumu İran rejimi kendi kamuoyuna, seçim kampanyasındaki Trump da ABD kamuoyuna satabilirler. Gelinen noktadan, saldırılar öncesi içeride epey sıkışmış olan iki taraf da kazançlı.

Ancak, bir adım sonrası, ABD ve İran’la birlikte herkesin zarar göreceği yaygın bir çatışma demek.

İran “orantılı misilleme yaptık ve savaş istemiyoruz” dedi ama gerginliğin tırmanmaması için başta Irak’ta komutanları öldürülen Haşdi Şabi olmak üzere Süleymani’nin yönlendirdiği tüm güçleri de kontrol edebilmesi gerekiyor.

İran için ABD’nin bölgeden çıkarılması önemli ve Süleymani’yi öldürerek Trump bunun koşullarını biraz daha hazırladı. Artık Irak’ta resmen istenmiyorlar!

ABD açısındansa, İran bölgede etkisi kırılması gereken bir hedef. Ancak, şimdi bunu şiddeti daha da tırmandırarak gerçekleştirmeye çalışması onu hedefinden uzaklaştırırken; almaya başladığı desteklerle İran’ın da yalnızlığını azaltacak.

Rus Dışişleri Komitesi Başkanı Konstantin Kosachev, Süleymani suikastı için; “ABD’nin her sorunu kişiselleştirme hastalığından kaynaklanan büyük bir problem” demiş ve “Bu siyaset mantığı değil, şov mantığı. Uzun vadede işe yaramaz, ama bumerangı şovun yöneticilerine döndürebilir.” diye eklemişti.

Soruna eşitlenen Saddam ya da Kaddafi yok edildiğinde sorunlar yok olmadı, daha da büyüdü. Suriye ortada! Süleymani’nin öldürülmesi ise ne onun temsil ettiği ideolojinin ne de yönlendirdiği yapıların sonu anlamına geliyor.

2007’de Irak’taki İngiliz askerlerinin ve Özel Kuvvetler’in komutanlığını yapmış olan Gen.Jonathan Shaw’a göre; “Süleymani bir strateji ve taktik ustasıydı” ve “İranlılar onun stratejik sabrını ve yargısını sergileyemezse” dünya onu arar hale gelebilir!

Dilerim, Trump sonradan da ilk açıklamasına paralel olarak “her şey yolunda” demiştir ve halklar daha büyük acılar yaşamaz!