Toplam 3.056 yataklı Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampusü’nün ihalesi geçtiğimiz Perşembe günü yapıldı...

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                              Toplam 3.056 yataklı Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampusü’nün ihalesi geçtiğimiz Perşembe günü yapıldı.

YDA-INSO-SUMMA on altıncı turda, IC-DİA Ortaklığı yirmi üçüncü turda çekilince ihaleyi Astaldi-Türkerler almış.

Şirket, devletin tahsis ettiği arazi üzerinde 2.4 milyarlık yatırım yapacak, hastaneyi üç yıl içinde bitirip teslim edecekmiş.

Sadece hastane(ler) değil, yeşil alanlar, parklar, oteller de olacakmış sağlık kampüsünde.

Karşılığında da yılık 319 milyondan yirmi beş yılda toplam sekiz milyar kira bedeli alacakmış devletten.

Kampüs tamamlandığında Ankara’daki yedi büyük hastane buraya taşınacak…

Bu hastanelerin mevcut binaları da, yirmi beş yıllığına Astaldi-Türkerler Ortaklığı’na verilecekmiş… Alışveriş merkezi yapsın diye.

***

Medyamız ihaleyi “Dünyanın en büyük sağlık kampüsü Ankara’ya yapılacak” başlıklarıyla müjdelediler.

Hastaneler uluslararası standartlarda olacak…

Binalar en son teknolojiyle, sürdürülebilir çevre ve enerji duyarlılığıyla inşa edilecek…

Otoparkların tamamı yer altında olacak…

Hastane bahçesine dışarıdan hiçbir motorlu taşıt sokulmayacak…

Ulaşım yürüme bantları, golf arabaları ve gingerlarla sağlanacakmış.

Her şey toz pembe, yani.

***

İhale koşullarının detayları da, perde arkasında neler döndüğünü de henüz bilinmediği için “…mış, …mış” diye yazsam da…

İşin esası belli…

Sağlıkta devasa çaplı bir özelleştirme faaliyeti.

 Planlanan, yirmi sekiz ilde toplam 32.220 yataklı hastanelerin yapılması.

Bu hastanelerin…

Otopark, otel, banka şubesi, restoran,  kafeterya, konferans ve kültür merkezi… Eczane, yaşlı bakımevi, kreş, personel servisi… Taksi hizmetleri, zayıflama ve diyet merkezi gibi alanları ile…

Tıbbi destek hizmetleri, bilgi işlem, hasta danışmanlığı, sterilizasyon… Çamaşırhane, temizlik, güvenlik, yemekhane, arşiv… Binaların tamiri, bakımı, işletilmesi, park ve bahçe bakımı, ambulans gibi bütün hizmetleri…

Kapitülasyon dağıtır gibi yirmi beş yıllığına ihaleyi alan özel şirkete devredilecek. (Şaka değil… Tarih tekerrür eder, işin sonunda alacakların tahsili için Reji İdaresi de kurulursa, sakın şaşırmayın.)

***

İngilizcesi Public Private Partnership (PPP) olan bu Kamu Özel Ortaklığı işini daha çok konuşacağız da…

Bugünlük yazmak istediğim…

Etlik Sağlık Kampüsü karşılığında Astaldi-Türkerler’e “devredilecek” yedi hastaneden dördünün…

Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma (eski Dışkapı), Ulus Devlet (eski Rüzgârlı), Dışkapı Çocuk, Ulucanlar Göz’ün…

Eski SSK hastaneleri olmaları.

Zekai Tahir Burak’ın bir bölümünün eski SSK Etlik Kadın Doğum Hastanesi’ne ait ve de yapılacak kampüsün de SSK arazisi olduğunu düşününce…

Olay tam bir SSK yağması gibi oluyor.

***

2005’te, SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na devredilirken… “Bu iş burada kalmayacak, bu hastaneler özel sektöre satılacak.” demiştik ya…

Tam da öyle.

Yıllarca maden ocaklarında, inşaatlarda, merdiven altı atölyelerde alın teri döken, çalışan, üreten, üretirken hayatlarını tüketen…

Kolunu bacağını makinelere, vinçlere kaptıran, kocaman kazanların içine düşüp boğulan, parçalanan SSK’lıların primleriyle kurulan hastaneler…

Şimdi sermayeye satılıyor.

“Hayaldi, gerçek oldu.” misali…

Dün işçi sınıfının olan, bugün Astaldi-Türkerler’in oluyor.

Allah’ın gazabı müsebbiplerinin üzerinden eksik olmasın.