Bir Rus savaş uçağının İsrail provokasyonu ile düşürülmesi sonrası Rusya ile İsrail’in dengede giden ilişkilerinde artık bir dengeden söz etmek kolay olmayacak. Çünkü Rusya İsrail’le ipleri koparmasa bile ilişkileri bir hayli soğutmuş durumda.
Bunun pratikteki yansıması İsrail’i şaşırtan bir karar oldu. Rusya daha önce İsrail’in isteği üzerine vermeyi geciktirdiği S-300 Füze Savunma Sistemi’ni Suriye’ye verdi. Bundan sonraki adım Suriye hava sahasını kapatmak ki, bu ABD ile İsrail’i hedefleyen bir karar. Uçak krizinin hemen ertesinde Rusya, Suriye’nin Doğu Akdeniz kıyılarını uçuşlara kapatmıştı.

Gelişmeler nasıl olur bekleyip göreceğiz ama İsrail bölgedeki kuralların değiştiğini artık anlamak zorunda. Vahhabi, Selefi, Tekfirci gruplara karşı savaşan İran’a, Hizbullah’a, Suriye’ye saldırmaktan vazgeçmeli. Moskova-Tel Aviv arasında var olan anlaşma gereği her hava harekatının Moskova’ya bildirilmesi gerektiği ilkesini de anımsamalı. Bu son uçak krizinde bu bilgilendirmeyi yapmadığı ortada.

İsrail’in cihatçılara dolaylı destek verdiği bir gerçek. Çünkü işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nin, bir gün gerçek sahibine, yani Suriye’ye verileceğini biliyor. Bu nedenle zayıf düşmüş bir Suriye’yi tercih ettiği için cihatçılara yol veriyor. Bundan Rusya’nın memnun olmadığını söylemeye gerek yok. Rusya’nın bu konuda İsrail’i defalarca uyardığı, durumun kontrolden çıkabileceğini söylediği de sır değil.

Ama tüm bunlara aldırmayan İsrail, dengelerin hâlâ aynı olduğunu sandığı bölgede bildik tutumlarını sürdürdü. Sonuçta olan şu; Suriye’ye Lübnan’dan, Golan Tepeleri’nden gelen saldırıları bertaraf için Rusya’nın S- 300 füze savunma sistemi Suriye’de.

Şimdi İsrail için oyun alanı daralmış durumda. Potansiyeli Rusya’nın verdikleriyle hayli artan bir Suriye var artık. Suriye hava sahasını kolay kolay ihlal edemeyecek oluşu İsrail’in Ortadoğu’daki üstünlüğüne ciddi bir darbedir.
Hizbullah faktörü de unutulmamalı. İsrail saldırılarını iki kez durduran Lübnan Hizbullahı’nın eskisinden çok füzesi bulunuyor. Bu İsrail’i Ortadoğu’da bir maceraya girmekten alıkoyacak bir etken. İran’ı da anımsayalım; eski İran yok artık, dünyada, Avrupa’da dostları olan bir ülkedir İran. AB, nükleer anlaşmayı bozan ABD’yi dinlemeyip İran’la, ABD yaptırımlarına rağmen işbirliğini sürdüreceğini bir kez daha açıkladı dün.

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, İranlı ve İsrailli meslektaşları Ali Şakkhani ve Eytan Ben Davut ile birlikte, İran’ın askeri tesisine yapılan son İsrail saldırısı sırasında Tahran ve Tel Aviv arasındaki gerilini azaltmak için Soçi’de ayrı ayrı bir araya gelmişti. İsrail bu görüşmelerin kendi gücü yüzünden yapıldığını sanıyorsa aldanıyor. Unutmamalı ki, Rusya, İsrail’e misilleme yapmaması konusunda Şam’a tavsiyede bulunmuştu. Yani Suriye ve İran’la müttefik olan Rusya’nın varlığı bölgede İsrail’in güvenliği için çok gerekli. İsrail’in bunu da pek kavrayamadı görünüyor.
İsrail’in stratejisini değişme zamanı geldi. Çünkü Rusya gibi kendisini zaman zaman koruyup kollayan bir müttefiki ciddi olarak kızdırmış durumda. İlişkilerin düzelmesi zor değilse de zaman alacak gibi görünüyor. Bu süreyi kısaltmak İsrail’in elinde. Artık bölgede dengeleri lehlerine çevirmiş Suriye ve İran gerçekliği karşısında eskisi gibi rahat at oynatamayacağını anlamak zorunda.

Kartların yeniden açıldığı Ortadoğu’da İsrail artık hakemin değiştiğini görmezse “tüm oyunları” kaybedebilir. Bunun Filistin için iyi olacağını söylemeye gerek yok. Terörü politika haline getirmiş bir ülke olarak İsrail’in artık “kaybetmesi” lazım.

Bu tüm bölge için iyi olacak.