Malatya’da bir kişiye müdahalede bulunan 3 mahalle bekçisinden biri arkadaşının silahından çıkan kurşunla, 2 bekçi de bıçakla yaralandı.

Malatya’da şüpheli bir şahsa müdahalede bulunan 3 mahalle bekçisinden 1’i silahla vurulurken, 2 bekçi de bıçak darbeleri sonucunda yaralandı.

İHA’nın haberine göre olay Yeşilyurt ilçesine bağlı Cevatpaşa mahallesi, Polis Akademisi Malatya Polis Meslek Eğitim Merkezi önünde meydana geldi...

Bekçi kardeşlerimize geçmiş olsun öncelikle... İstanbul’da da bekçileri geceleri görüyorum. Genelde tedirginlikten birkaç kişi birlikte dolaşıyorlar. Şimdi yeni yetkileri sayesinde belki de artık tedirginliklerini üzerlerinden atarlar bir miktar. Çünkü yeni güncellemelerle artık bekçi bireyler zor ve silah kullanma hakkına sahip. Tabii ki silah kullanma durumunun da bir yönetmeliği filan var ama biliyorsunuz burası Türkiye. Bizde çok da şey etmemek gerekiyor. Gün geliyor yerde madenci yakını tekmeleyen bireyler ayaklarını uf olduğunu söyleyip işten kaytarabiliyor. Ya da silahıyla vatandaşı vuran birey mağdur olduğunu söyleyebiliyor.

Zaten GBT diye bir kavram kaç ülkede var merak ediyorum. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş – Kadıköy vapurunda Sahil Güvenlik ekipleri vapura GBT yaptılar örneğin.

Suçu önleme adına gerçekten de iş çıkışında vapurdaki teyzelerin TC kimlik numaralarını kontrol etmek çok önemli bir hamle. Hatta arkamda oturan memurlar ‘Ya şurada öyle bi tip vardı ki, keşke bi şey çıksa da taksaydım koluna kelepçeyi’ diye konuşuyordu. Rahatlık böyle bir şey. Tipini beğenmediğini darlama yetkisi tanınmış kanunlarımızda kolluk kuvvetlerimizde. Mesela Metrobüs çıkışındaki GBT kadar önleyici bir GBT daha görmedim. Ya şüpheli eleman Metrobüs’e binebiliyor ama inerken aranabiliyor. Çok değişik...

Gerçekten de bi sıkıntı olsa Metrobüs’te ne olacak? Bari binerken kontrol edin demek istiyorum ama o zaman da memur beylerden kesin ‘Bize işimizi mi öğretiyorsun?’ sorusu gelecektir. Ki iş de bazen yapılmıyor. Mesela geçtiğimiz gün Moda’da bir mekanda oturanlara, sahilden gelen alkollü gençler küfür etti. Sıkıntı çıktı. O sırada polis geçiyordu aracıyla durdurduk. Sarhoş gençlerle ilgilenmedi bile. Kendilerine ‘Ya bi yardımcı olsaydınız?’ dedik. Tabii ki bildiğimiz ‘Bana işimi mi öğretiyorsun?’ sorusu geldi. Şimdi cevap olarak o noktada haliyle ‘Memur bey, işinizi yapmadığınız için yaptığımıza öğretmek değil de hatırlatmak diyelim mi’ diyemedim. Çünkü kimseye işini öğretme gibi bir niyetim yok. Sabahları mesela vapura binerken genel bir GBT yapılıyor. Ülkenin yasa dışı işlerle mücadele yöntemi GBT zaten. Herkese benden GBT... Vapurda GBT yapan Sahil Güvenlik memurlarına da neden böyle bir şey yaptıklarını soramadık. Kafaya göre belli bir kota doldururmuşçasına kimlikler toplandı, sonra da dağıtıldı.

Şimdi ‘Ya suçlu değilsen korkulacak bir şey yok’ diyenler olacaktır tabii ki de haklılar. Ama sabah akşam birilerinin keyfine göre aranmak da hoş değil. Ülkece basit insan haklarına çok uzak olduğumuz için böyle tepkiler göstermemiz çok normal.

Neyse ya, gelecekle ilgili temennilerimi yazarak bu haftayı kapatmak istiyorum. Öncelikle s-400’ler umarım elimizde patlamaz. Çünkü ödemesi yapılıyor ama ürünler daha elimize geçmedi. ‘Abi radar parçası gümrükte takıldı’ gibisinden şekiller içindeyiz.

İkinci olarak umarım stratejik derinliğimiz sayesinde Suriye’de bir batağın içine gömülmeyiz. Ne işimiz var milletin ‘Rejim unsurlarını’ hedef olarak görecek? Açıktan yapılmış bu savaş ilanından rahatsız olmamak elde değil. Umarız askerlerimizin başına olumsuz bir şeyler gelmez.

Üçüncü olarak, her yerde atarlandığımız için umarım Kıbrıs ortamlarında da onunla bununla papaz olmayız... Ya olsak da zaten başımızdakilerin çocukları, evlatları değil giden. Gidenler yine gariban.

***
Gazete demek masraf demek. Türkiye’de gazete demek hapis, mahkeme demek, zorda kalmak demek. Hırsıza ‘hırsız’ diyememek demek... Eğer BirGün’e yardımcı olmak istiyorsanız ayda 20 liraya BirGün’e dijital abone olarak bağımsız medyayı destekleyebilir, gerçeklere kâğıt israfı yapmadan ulaşabilirsiniz.

cukurda-defineci-avi-540867-1.