Megayasa

Şöyle teamüllerden, kişilerden, baskılardan, dertten tasadan uzak güzel bir megayasa taslağı bırakıyorum. Önümüzdeki yıllarda en azından şu anda yaşadığımız durumu bi kılıfına uydurmak gerekirse bu anayasayı kullanalım. Gelecek nesiller için de güzel bir şey yapalım.

Madde 1

Ortamımızın yönetim şekli “Kafana göre”dir. Kafa dediysek, tek kafaya göredir. Kafanın yaptığı her açıklama sadece açıklamayı yaptığı an geçerlidir. Kafa, kafasına göre başka bir zaman başka başka şeyler söyleyebilir. Kafanın daha önce ne dediği değil, şu anda ne dediği önemlidir.

Dünyadaki en süper ortam bizim ortamımız. Bizim ortamımızda her şey orrayt. Ortamımızı bozacak en ufak bir düşünce, hareket, ses, tavır, mimik ya da başka bir şey direkt terördür.

Madde 2

Ortamın vatandaşları her türlü özgürdür demek isterdik ama şimdi özgürlük de bir yere kadar. Mesela vatandaş ortamın güzelliğiyle ilgili olumsuz bir düşünceye kapılır gibi olursa bile bunu şimdi şu güzel ortamı bozmaması açısından söylemese daha iyi olur. Ha söyleyemez mi? Söyler tabii ama bedelini de öder güzel bir şekilde.

Ortamımızda dil, din, ırk, cinsel yönelim ve bunun gibi diğer inançlar ve inançsızlıklar yüzünden kimseye olumsuz davranılamaz diye bir şey yazalım. Maksat “Burada yazıyor ama siz de uymamışsınız” diyebilmek.

Madde 3

Ortamda en önemli şeyler yönetenlerin rahatıdır. Değerli yöneticilerimiz ve aile fertleri hiçbir şekilde şu güzel ortamdan çıkacak çatlak seslerle rahatsız olmamalıdır. İşte bu yüzden değerli yöneticilerimiz ve aileleri ve tanıdık eş dost kim varsa, onlardan hava, su, elektrik, telefon, yol, benzin, uçak, yemek parası gibi şeyler kesilemez. Değerli yöneticilerimizin evlatlarının askerlik yapmasına çok da gerek yoktur. Yapacaklarsa düzgün bir yerde yapmak zorundadır. Şimdi bir değerli yöneticimizin evladı neden gidip de bir yerde sıkıntı yaşasın ki. Sıkıntılar halk içindir. Ortamın yöneticisi ne kadar rahat olursa bir ortam o kadar rahat yönetilir.

Madde 4

Yöneticilik ve yönetici hakları şu güzel ortamda belki de her şeyden önce gelmektedir. Prensip olarak şu güzel ortamda tüm devlet mekanizmaları yöneticilerin ve patronların yanındadır. Misal bir yerde denetimsizlik ve ihmalden devasa bir iş kazası oldu. İşte Megayasa sayesinde bu kazalarda artık can ve mal kaybı yaşayanlar sorumlu tutulacaktır. Unutmayın, insanların saygısı, onları ezerek ve korkutarak kazanılır. Çalışan her zaman çıkar ama şu güzel ortamda böyle güzel yöneticiler her zaman çıkmaz.

Madde 5

Şu güzel ortamda maksat daha zengin olmak değildir. Çünkü zaten zenginiz. Fakirlerin de zengin olması da değildir. Tek amaç zenginliğe zenginlik katmaktır. O yüzden şu güzel ortamın her santimi gerekirse sermaye gruplarıyla paylaşılır. Maksat ülkenin değil, zenginliğin kazanması olduğu zaman, orman, ağaç, zeytinlik, dere, nehir, koruma bölgesi, nesli tükenmekte olan canlılar falan filan önemsizdir. Tabiat denen şey binlerce yıldır insanları kandırmak ve betondan ormanlardan uzak tutmak için bir aldatmacadır.