Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hemşireleri… Görev tanımı dışında çalıştırılmaktan şikayetçi olmuşlar. Başhemşire Özlem

Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hemşireleri… Görev tanımı dışında çalıştırılmaktan şikayetçi olmuşlar.
Başhemşire Özlem Hoşnam da… Konuyu görüşüp çözüme kavuşturmak için… Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Hacıimamoğlu’nun odasına girmiş.
Diğer Başhekim Yardımcısı Dr. Ömer Eyicil de odadaymış o sırada.
Anında mevzuya dahil olmuş.
Hemşirelerin paspas da dahil her işi yapmak zorunda olduklarını söyleyip… Sonrasında hakaretler etmiş.
Özlem Hemşire odayı terk etmeye çalışmış ama...
Arkasından koşup yetişmiş.
“Seni boğar, öldürürüm… Parça parça ederim.” diye bağırıp…
Boğazına sarılmış… Yere fırlatıp başını vurmuş.
• • •
Bu  Hazreti Ömer, üstelik de…
Hastane bünyesindeki… Kadına Yönelik Şiddeti Önleme biriminin de sorumlusu olunca…
Tepkiler daha çok bu bağlamda şekillendi… Doğal olarak.
Benim dikkatimi daha çok çeken ise…
Saldırganın, aradan beş gün geçmesine rağmen, görevinden alınmamış olması.
Bir de…
Özlem Hemşire’nin… “Yirmi yıldır yöneticilik yapıyorum… On üç başhekimle çalıştım… Böyle bir şey görmedim.” sözleri oldu.
Neden mi?
• • •
Önce iki vukuat.
Birincisi…
2009 Ocak ayında İstanbul’da… Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Özertürk…
Hastanenin hematoloji uzmanı Dilek Argon Beyazıt’ı… Hastaneye geç geldiği gerekçesiyle tartaklayıp gözünü morartmıştı.
TTB ve hekimler olaya büyük tepki göstermiş…
Sağlık Bakanlığı ise…
Önce… “Soruşturma henüz bitmedi” bahanesiyle dokunmamıştı başhekimine…
Sonra… “Görevden alındı” diye açıklama yapmış…
Yusuf Özertürk, buna rağmen görevine devam etmişti uzun süre.
İkincisini…  Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Namık Kemal Kubat’ı… Bundan iki ay kadar önce yazmıştım.
Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin kapatılmasına karşı çıkan… Sağlık Meslek Örgütleri Platformu mensuplarına…
"Terbiyesizler" demişti… "Ben yarın silahımla geleceğim. Sıkmazsam namerdim.”
Her iki yönetici de… Son dönemdeki siyasi kadrolaşma sürecinde gelmişlerdi makamlarına.
• • •
Ulucanlar’daki olayı duyunca şu Hazreti Ömer’i bir araştırayım dedim.
Yanılmamışım.
1987’de Kahramanmaraş Lisesi’ni… 1994’te Elazığ Tıp Fakültesi’ni bitirmiş.
Ulucanlar Hastanesi’nde Başhekim Yardımcılığı’nın yanı sıra...
2006’dan bu yana…
Sağlık Bakanlığı’nda Müsteşar Danışmanlığı da yapıyor
Ağabeyi Prof. Ahmet Eyicil de… Kahramanmaraş Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı.
2002 seçimlerinde Saadet Partisi’nden milletvekili adayı imiş.
Geçen yılın Ocak ayında öğrencileri şikayetçi olmuşlar… Sınıftaki Atatürk fotoğrafını kastederek “put” dedi diyerek.
Mart ayında da yerel bir televizyon programında şöyle buyurmuş ağabey Eyicil.:
“Türkiye’deki yasalar, kanunlar, anayasa tamamen gayrimüslimlerin lehine. Müslümanların lehine bir yasa yok, bir kanun yok, anayasa yok.”
• • •
İlk bakışta hekimlerle hemşireler arasında tatsız bir olay…
Bir yöneticinin haddini aşan, nobran bir davranışı gibi gözükse de…
Özlem Hemşire’nin… “Yirmi yıldır böyle bir şey görmedim.” Sözlerindeki gibi…
Yönetici saldırganlığının bu boyutlara vardığı şimdiye kadar olmamıştı hiç.
İşin esası…
Memlekette ne oluyorsa… Ulucanlar Hastanesi’nde de o olmuş.
Dünün sözde mağdurları… Şimdi artık muktedir mevkiindeler.
İktidarın getirdiği mağruriyetle... Önüne gelenin boğazını sıkıp kafasını yere vuruyorlar.