Üzgün olduğumuzu söyleyeceğiz, çok üzgün olduğumuzu, çok çok üzgün olduğumuzu söyleyeceğiz.

Işıklar içinde yatsın, diyeceğiz.

Yıldızlar yoldaşı olsun!

Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın, dostlarımızın ardından neler söylüyorsak işte…

Kalabalık halinde, birini son yolculuğuna uğurlarken, “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna verilen o otomatik cevaptaki gibi değil ama, tek başımıza, kendi kendimize kaldığımızda da iç sesimizin en güçlü haliyle “İyi insandı” diyeceğiz.

Yürekten ve inanarak, tam da öyle hissederek: İyi insandı!

Sevgili Nevzat. Ümit Nevzat Uğurel. 1978’de ODTÜ’ye girdiğimden beri arkadaşım. ODTÜ’de ÖTK’da, bitirdiğimizde ODTÜ Mezunlar Derneği’nde, okul dışında TAKSAV’da beraber olduğumuz arkadaşım.

Başka çok sıfatla da anılır ama benim en önemsediğim sıfatlardandır “iyi insan”lık!

Devrimciydi, sosyalistti, örgütlü mücadeleye inanan ve hep içinde olan biriydi ve de “iyi insan”dı Nevzat. Örgütlü mücadeleye inandığı için TMMOB gibi meslek örgütlerinde, ÖDP ve SOL Parti gibi siyasi örgütlerde, Çankaya Yardımlaşma Derneği gibi sosyal örgütlerde sorumluluklar aldı.

O sorumlulukları hep bir mütevazılıkla, alçak gönüllülükle sırtladı. Sessiz, sakin, hayatı inançlı ve gösterişsiz yaşayan biriydi. “Gönül insanı” demiş ODTÜ Mezunlar Derneği, çok doğru.

Bu köşede 5 Şubat 2020’de adını anmıştım Nevzat’ın. Teşekkür için. Koronanın tüm gizemi ve ürkütücülüğü ile hayatımıza girdiği ve cenazelerimizi 3-5 kişi kaldırabildiğimiz günlerde… Elisabeth’in mezarı başındaki o 3-5 kişiden biriydi Nevzat. Yardıma ihtiyacım olduğunu duyup da koşan 1-2 kişiden biri.

Öyleydi, başınız sıkıştığında, sizin için yapabileceği bir şey olduğunda, en gösterişsiz haliyle yanınızda bitiveren biriydi…

Dün de onu yolcu ettik işte. Sonsuzluğa… Yıldızlara…

Ailesinin acısını paylaşmaktan, birbirimizin acısını paylaşmaktan başka da yapacak bir şey yok şimdi.

Cenaze nedeniyle kapalıyız!

“Şiddet iktidarsızların son sığınağıdır” demişti biri. Söze güç yetiremeyen zavallılar bir süredir o son sığınaklarıyla sokaklarda. En son 20 kişi Levent Gültekin’i hedef aldılar. Zavallı bir alçaklıkla. Saldırıp kaçıyorlar, çünkü karşılarına çıkan sözün onların şiddetinden daha güçlü olduğunu hissediyorlar.