Oy oy oy!
»Bugün referandum, yarın deniz. Daha mevzu yasal olarak çözülmemiş. Milyonlarla ifade edilen bir takım damgasız, şaibeli oy pusulası ortalıkta, yine orada burada elinde emanetle, keleşle, şunla bunla poz veren abiler belirdi. Dev devletin tüm imkânları yüzde 100 aktı, medyalar satın alındı. Bilbordlar ‘Evet’e boyandı, diğer görüştekiler dövüldü, çıka çıka %51 küsur çıktı. Belki de “Abi daha fazla kanırtmayalım, %51 de bizim işimizi görür” diye düşünmüş olunabilir. Çünkü buradan sonra artık önümüz açık. Yani kimse suçlu olmayacak, kimse yargılanmayacak, sadece ben değil, benim bakanım, vekilim, memurum da rahat edecek. Bir sıkıntı mı var? Sıkıntı kendi kendine sönümlenecek.
»Barış için Müzik Orkestralarından 150 çocuk, 23 Nisan konseri için bir araya geliyor. Barış İçin Müzik Çocuk ve Gençlik Orkestraları, şef Felix Briceno yönetiminde, 23 Nisan Pazar günü saat 17.00’de Zorlu PSM’de konser verecek. Şimdi ekibin başında “Barış için” filan olduğundan umarım gençleri de “Lo bonlor tololo” diye paketlemezler. Maymunun aklı hep muzda. Daha fazla muz gelsin. Yedikçe çatlayalım.
»AGİT’e atar yapmak çok moda. Peki AGİT ne diyor? Onu hiç duyduk mu? Varsa yoksa “Adam değilsin AGİT, “Adam mısın AGİT”, “Yeni AGİT” vb. gibi laflar ediliyor. AGİT ne diyor? AGİT’in derdi ne peki? AGİT diyor ki “Hacılar sizin seçim eşitsiz koşullarda yapıldı”, yalan mı? Buna ne küfür edelim şimdi? AGİT diyor ki, “Abiler sizin seçim ortasında garip bir şekilde kural değiştirmeniz seçimi şaibeli hale sokuyor” yanlış mı? Değil… AGİT efendi gibi “Abiler bunlar bunlar yanlış” diyor. Biz hâlâ “Adam değilsin AGİT” çekiyoruz. Zaten adam değil. Bir kurum AGİT. Kuruma da ADAM GİBİ diyen kişi evde karısına da “Adamsın adammm” der.
»OHAL 3 ay daha uzadı. Numi diyor ki “Bu mevzu işimizi yapmamızı kolaylaştıracak. Paketlemeler, kahekalar ve daha neler neler… Şaka maka OHAL’i 1 yıla bağlayalım, tatlıya bağlayalım, gibi bir kafa oluştu. Yüzbinlerce insan işinden gücünden oldu, bazıları dayanamayıp intihar etti. Hala daha çok tutuklama, daha çok paketleme sanırım. Neyse yakında bence yeni Türkiye’nin sevmediği, ya da yeni Türkiye’nin hoşuna gitmeyen her şeyi büyücek bir hapishaneye koyalım olsun bitsin. Bizden değilsen çünkü bu ülkeyi bölüzlemek istiyorsun mantığı nefis bir mantık.
»Farklı görüşlerin azalarak sessizleştirildiği şu güzel ortamda gün gelecek neredeyse tek bir saç kesimi üzerinden tüm saçlar kesilecek mi acaba? Çünkü kötü Kore’de görüyorum böyle bir uygulama var. Mevzu ne zaman saç kesimine gelecek, onu merak ediyorum. Önce tüm alternatifler kapatılır, tüm muhalifler paketlenir, tüm siteler kapatılır, tüm fikirler susturulur, tüm renkler griye döner, sonra da tüm kafalar tek kafa haline gelir. Gelir mi gelir, biraz zamana bakar.
»Hazır OHAL’i de restart ettik, şöyle taze bir OHAL kafası yaşayalım diyecekler mi acaba? Mesela şu anda sokaklarda geceleri insanlar gezmeye başladı. YSK’nın şuursuz ya da aşırı şuurlu tuhaf tutumunu ve seçimde yaşanan garipliklere karşı tepki gösteriyorlar. Şu anda büyük bir paketleme olmadı ama o da yakındır. Az sonra amcalar gelir yine “La doplanmayın yaya yolunu kapatıyonuz” diyerek yayaları paketlerler. Ülke giderek yarı açık paket servisine döndü zaten.
»OHAL’in 3. devresinde acaba çok merak ediyorum cemaatin meclis içindeki ayakları yıkanacak mı? Çünkü her kurumda var, her yerde yerleşmiş, kendini semirtmiş cemaat, nedense söz konusu meclis olunca sızamamış. Buna kafam basmıyor. Her yere giren meclise de girer. Belki de meclise vekil filan alınırken kapıda bir tabela vardır bizim görmediğimiz, bilmediğimiz.
»Mantıksızlığın gerçeklik haline geldiği yerde bilgi de saçmalık haline geliyor. Yalanlarla yıllar geçiyor, hayatlar geçiyor gidiyor.