Fransa’da ortalığı birbirine katan Sarı Yelekliler’in talepleri bunlarmış...

Bakınız ne saçma sapan isteklerinden bazıları ve yorumlarım.

Sıfır evsiz: ACİL. (Çalışıp ev alsaydın kardeş)

Gelir vergisi daha kademeli olsun. (Bizdeki yandaş vergi indirimleri ve afları neden oldu? Bu adamlar ülkeleri gelişsin istemiyor)

Asgari ücret net 1300 avro olsun. (1150’den 1300’e yüzde kaç ediyor biliyor musun? Ülkeni mi çökertmek istiyorsun yelekli?)

Köylerde ve şehir merkezlerinde küçük esnaf korunsun. Şehir merkezlerinin etrafında küçük ölçekli ticareti yok eden dev alışveriş merkezi inşaatlarına son verilsin, şehir merkezlerinde bedava otoparklar kurulsun. (Belediye nasıl para kazanacak? Olmaz öyle şey)

Konutlar için büyük bir ısı yalıtımı projesi. (Ya iki kat kazak giy, al sana yalıtım, neden hükümeti düşürmeye çalışıyorsun, biraz üşü ne olacak?)

Çok kazananlar, çok vergi ödesin, küçükler yani zanaatkârlar, küçük ve orta ölçekli işletmeler az. (Hani eşilik? Sen nasıl Fransızsın ya?)

Akaryakıt zammına son.

1200 avronun altında emeklilik maaşı olmasın. (Emeklinin üç aylığına bile iyileştirme mi olur ya?)

Tüm seçilmişlerin maaşı ülkenin ortalama maaşıyla eşit olsun. Seyahat ve ulaşım harcamaları denetlensin, ancak zorunlu olanlar karşılansın. Yemek ve tatil kuponu hakları olsun. (İtibardan tasarruf olmaz canım. Altımdaki Merso şu anda bana bakıp ‘Beni servise götür’ diyor)

Tüm Fransızların maaşları, aynı zamanda emeklilik maaşları ve sosyal yardımlar enflasyona endekslensin. (E o zaman enflasyonun ne zevki kalacak?)

Fransa sanayi muhafaza edilsin; üretimin ülke dışına kaydırılmasına son verilsin. Sanayimizi korumak uzmanlığımızı ve işlerimizi korumak demektir. (Neeee hahahahahahaha)

İş güvenliği hakkında: büyük şirketlerin sözleşmeli işçi çalıştırma hakkı sınırlandırılsın. Kadrolu çalışma hakkı istiyoruz. (Taşeron diye bi şey verelim size kenks)

Rekabet ve İstihdam İçin Vergi Kredisi [CICE – Büyük şirketler için vergi indirimi]

Kemer sıkma politikalarına son. Hiçbir meşruiyeti olmayan borç faizlerinin ödemesi durdurulsun. Ödenmesi gereken borçlara kaynak olarak en fakir ve az varlıklı kesimin parasını almak yerine, 80 milyarlık vergi kaçakçılığının peşine düşülsün.

Zorunlu göç hareketlerinin sebeplerine çözüm üretilsin. (Bizde kaçakçılık yok çünkü milyonlarca lira vergi borcunu biz sıfırlıyoruz)

Hakiki bir entegrasyon politikası uygulansın. Fransa’da yaşamak isteyenlere tamamlayınca sertifika verilmek üzere Fransızca dil, Fransa tarihi ve vatandaşlık bilgisi dersleri verilsin.

Engellilere verilen mali ödeme artırılsın. (Bizde sokağa bile çıkamadıklarından bu konuda rahatız)

Kiralara sınırlama getirilsin. Daha çok sayıda makûl ücretli kiralık konut yapılsın (özellikle öğrenciler ve güvencesiz koşullarda çalışanlar için).

Fransa’ya ait mülklerin baraj, havalimanı gibi, satışa çıkarılması yasaklansın. (Biz sattık kurtulduk kardeş. Şimdi deniz otobüsü bile bulamıyoruz)

Yargı, polis, jandarma ve orduya daha kapsamlı imkânlar sunulsun. Güvenlik güçlerine fazla mesai için ödeme yapılsın veya bunun karşılığı tatile çevrilebilsin. (Bizim memurumuz kanaatkârdır, böyle şeylere gerek duymaz)

Gaz ve elektrik ücretleri özelleştirmeler sonrasında artış gösterdi. Tekrar kamusallaştırılsın ve fiyatlar aşağı çekilsin. (Ya evetpppp hahaha bi gülme geliyor)

Anaokulundan lise sona kadar hiçbir sınıfta öğrenci sayısı 25’i geçmesin.

Psikiyatrik desteğin yaygınlaşması için imkânlar sunulsun. (Ya git, deli etme insanı!)

Vergilerde stopaj sistemine son verilsin. (Verginin vergisini versek size olmaz mı?) Eski cumhurbaşkanlarına ömür boyu ödenek uygulamasına son verilsin. (Adamların ülkelerinin itibarı yok, hale bak. Olur mu öyle şey?)

Gemi yakıtlarına ve kerosene vergi getirilsin. (Yakıt var,yakıtçık var. Bizde elmasta bile vergi yok canısııııı)