Katarakt ameliyatı bin 230, (kansız) safra kesesi ameliyatı 2 bin 160…
Lazerli prostat tedavisi 3 bin 600, (kansız) prostat ameliyatı 7 bin 959…
(Kansız) böbrek ameliyatı 8 bin 400 lira.
Ne iş?..
Sağlıkta AKP tarifesi.
Reçetelerdeki üç kalem için üç; sonraki her kalem için birer lira…
Aile hekimliklerinde, acil servislerde para…
Devlet hastanelerinde beş, özel hastanelerde on iki lira muayene katılım payı…
Özelde üzerine bir de “ilave ücret”, tuturabildiğine…
Aynı branşta on gün içinde tekrar muayene olunursa bir beş lira daha…
Doktorun yazdığı ilaç yirmi lira da, en ucuz eşdeğeri on liraysa aradaki fark da cepten…
Tek kişilik odada gecelik doksan, iki kişilik odada gecelik kırk beş lira.
Yetmedi mi?..
Hastaneye yatınca, ameliyat olunca da para…
Genel Sağlık Sigortası yetmez, size bir de Tamamlayıcı Sigorta yapalım…
Onlar da yakında geliyor.
Ne oluyoruz?..
Sağlıkta “Reform” yapıyoruz.
Çare?..
Sağlıkta Temel Taktiği, STT.

***

Temel İstanbul’a gelmiş, gezmeye.
Beyoğlu, Taksim, Sultanahmet, Eminönü…
Bir de adaları göreyim diyerekten atlamış vapura.
İskelede paytonlar…
Ada turu yapılır, yazıyor.
Öndekine yaklaşıp sormuş, nedir fiyatı?..
Elli lira.
“Ben” demiş, “Beş yüz veririm. Yalnız inerken döverim.”
Paytoncu düşünmüş…
Teklifte bi gariplik var; adam sadist midir, nedir?..
Ama para da iyi para… Biraz dayak yemeye değer.
Başlamışlar gitmeye…
Kumsal, Plaj, Nizam Evler, Lunapark derken…
Ayanikola Gazinosu’nun oraya geldiklerinde atları durdurup dönmüş paytoncu…
“Sen” demiş, “İnerken döverim dedin de… Ben sormayı unuttum...
Söyle bakalım, ne kadar döversin?..”
Temel hiç istifini bozmadan cevap vermiş…
Verdiğim parayı geri alana kadar döverim!
Ne alâka?..
Az sonra.

***

Hani AKP, 2007 seçimlerinde yüzde kırk yedi oy aldı da…
Bütün yorumcular bu başarının, aslında AKP’nin başarısı değil, askerlerin başarısızlığı olduğunu söyledi…
O zaman da ortaya şöyle bir garabet çıktı…
AKP, beş yıllık iktidarında hiçbir faideli iş yapmamış da, 27 Nisan sayesinde oyları cukkalamış!
Eh, bu kadar da olmazdı yani.
Öyleyse AKP’nin başarılı olduğu bir alan bulmak gerekiyordu.
İşsizlik, yoksulluk, eğitim, adalet, kalkınma, hal ve gidiş filan sıfır olunca…
Geriye kala kala sağlık kaldı.
Böylece bir şehir efsanesi doğdu.

***

Bu arada…
Efsane, öyle hızla büyüyüp yayıldı ki, muhalefet cephesini bile esir aldı.
Ağalar, beyler; yapmayın, etmeyin…
Sağlıkta işler iyi gitmiyor…
Misal mi?..
(Daha dün gazetelerde vardı… On bin lira veremediği için özel hastanenin yoğun bakımına alınmayan kameraman Vedat Yayla yolda hayatını kaybetmiş.)
Acil servisler kan ağlıyor, özelin eline düşen “Yandım anam!” bağırıyor, her gün yeni bir katılım payı geliyor diye itiraz edenlere…
Bizim cenahta dahi, meczup gözüyle bakılır oldu.

***

İster efsane, ister balon, ister gerçek…
(Tarihin en kritik anında son sözü hep meczuplar söyler, diyesi gelse de insanın…)
Hemen herkesin üzerinde anlaştığı…
AKP’nin aldığı oyların yüzde onu sağlıktan geliyormuş!
Velev ki öyle olsun…
İşte şimdi o oyları geri almanın zamanı geldi.
Nasıl mı?..
Sağlıkta Temel Taktiği’yle!

***

Bu Pazar Ankara’da, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda başlıyoruz.
Durmadan, dinlenmeden, bıkmadan, yorulmadan…
Taktik Temel’den…
Strateji; Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi’nden!