Hükümetimizin medar-ı iftiharı…

 

 

Bülent Arınç’ın bile “Bizi on yıldır iktidarda tutuyor.” diye övündüğü (Gerisi glu glu dansı, fasa fiso demek ki…)

 

 

Yandaşlarının her katresinde boncuk bulduğu…

 

 

Muhaliflerinin dahi karşısında nutkunun tutulduğu sağlık bu sene de liderliğini sürdürmüş.

 

 

Bileğinin hakkıyla ipi göğüsleyip gene birinci olmuş.

 

 

Fenerbahçelilerle Galatasaraylılar aralarında kavga ededursunlar…

 

 

Gerçek şampiyon Sağlıkspor olmuş.

 

 

***

 

 

Yazıya böyle girdim diye…

 

 

Tamam işte, bu muhalif-münafık yazarımız da sonunda hidayete erdi…

 

 

Sağlık “Reformu”nun kıymetini anladı, hakkını teslim edip teslim bayrağını çekti diye yanlış anlamayın, sakın.

 

 

Bu şampiyonluk, başka şampiyonluk.

 

 

Tıp bilimine katkı değil…

 

 

Halk sağlığı değil…

 

 

Koruyucu hekimlik değil…

 

 

Altyapı değil, üstyapı değil…

 

 

Eşitlik, ulaşılabilirlik, hakkaniyet, nitelik hiç değil.

 

 

Devletin soyum soyum soyulduğu…

 

 

Fakirin fukaranın, garibin gurebanın hakkını yemek için kıran kırana mücadele edildiği yolsuzluk liginde şampiyon olmuş sağlık…

 

 

Yolsuzluk liginde.

 

 

***

 

 

“Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2011 Raporu”na göre…

 

Yıllardır yolsuzlukta ilk sıraya yerleşen sağlık sektörü bu sene de yerini kimseye kaptırmamış.

 

Sağlığı yerel yönetimler, yerel yönetimleri de adliyeler izlemiş.

 

 

Zaten sıra üç yıldır değişmiyor, sağlık hep şampiyon oluyormuş.

 

 

Mali polisin 2009 yılında düzenlediği 154 planlı yolsuzluk operasyonundan 61’i…

 

2010 yılındaki 155 operasyondan 54’ü  sağlık hizmetlerini hedef almış. 

 

Geçen sene düzenlenen operasyon sayısı 207’ye yükselirken…

 

Bir önceki yıl biraz düşme eğilimi gösteren sağlık sektörü yeni bir hamleyle işi toparlamış, 62 operasyonla liderliğini sürdürmüş.

Sağlıktaki yolsuzluk operasyonlarında 34’ü kamu görevlisi olmak üzere 152 kişi…

 

Yerel yönetimlerde 63’ü kamu görevlisi 186 kişi…

 

Adliyelerde de 33’ü kamu görevlisi 82 kişi tutuklanmış.

 

***

 

 

Bütün bunları ben söylesem kıymet-i harbiyesi yok…

 

 

TTB söylese kolay.

 

 

Sağlıkspor’un Teknik Direktörü Recep Akdağ, “Zaten bu ideolojik örgüttür. Yakında yeni TTB’ler kurudracağız, ağızlarından bal damlayacak.” der…

 

 

Ye(t)mezse bir de “münferit” ekler geçer nasılsa.

 

 

Ve fakat bakalım şimdi ne diyecek?..

 

 

Çünkü…

 

 

Bunu söyleyen, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün…

 

 

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı…

 

 

KOM yani.

 

 

***

 

 

Gerçi…

 

 

Raporun girişinde İdris Naim Şahin’in vesikalık bir fotoğrafı ve imzası olsa da…

 

 

“Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele”nin, benim bildiğim “KOSM” diye kısaltılması gerekirken…

 

 

Neden “KOM” tercih edilmiş…

 

 

İşin içinde bir ErgeneKOM parmağı olmasın diyerekten şüphelenmedim değil ama…

 

 

İşin o tarafını Şamil Tayyar’la Ekrem Dumanlı’ya bırakayım.

 

 

Öyle bir durum varsa saniyen ve salisen icabına bakıversinler, artık.

 

 

Benim demem…

 

Kamu-özel ortaklığıydı, hizmet satın almaydı, taşeronlaştırmaydı, özelleştirmeydi filan…

 

Bu sağlık politikaları böyle devam ederse biz daha çok şampiyonluklar görürüz.

 

İcabında UEFA kupasını bile alır…

Kırk gün kırk gece de bayram yaparız, üstüne!..