Savaş ve inşaat!

»Bütün kamu kurumlarını, hastaneleri, şunu bunu filan zarar ettirelim. Sonra “Zarar ediyor yeaa” diye özelleştiririz. Nasıl fikir ama? –Aaa yapılmışı varmış.

»Doğmadan boğacağım… Ama neyi? Bir nevi kürtaj ama ölümlüsü. Risk budur.

»Benzine zam yok. Zam değil zaten, maliyet çoğalmış. Zam değil güncelleme. Kendi kendini güncelleyen benzin fiyatı yapıyoruz daha ne istiyorsunuz? Zama bile zamanla zam geliyor, işte ilerlemişlik. tesla hala otonom araba yaptım diye böbürlensin. Biz otonom zam yaptık. Her seferinde 50 liralık çıldırın.

»696 numerolu KHK içeriği kadar açık ve net günler dilerim. Yani bugün ve sonrasını kapsıyor dileğim. Şimdi “sonrası ne zamana denk geliyor” diye de sormayın. Tabii ki bugün ve yarın. Zaten bugünlerin yarınları var. Gidiyorum ben, sen hoşçakel.

»Turunçoğlu Trump Bey birkaç gün önce sevmediği bir takım ülkeler için “Shithole / b*k çukuru” terimini kullandı. Bundan birkaç gün sonra ise bizden “Afedersin, kıçı kirli bazıları Suriye’de kalkıp bize tehdit sallıyor” açıklaması geldi… İşte bu global düşünmektir. İşte bu dünyada söz sahibi olmaktır. İşte bu bize, hepimize gereken tavırdır. Bir şeyler öğrenelim artık. Her şeyi yöneticilerimizden beklemeyelim. Hatta biz çok daha kibarız. Başına “Afedersin” koyduk mu, halkımızı bizi affetsin. Hatta affetsin. Trump’da bu vizyon yok “Sori, şithol” diyemiyor. Bizim farkımız, kalitemiz.

»Çaykovski de dinlemiyoruz umarım. Adam gibi adam adam gibi müzik dinler. Kültür Bakanı olup kültürsüzce yaşamak istiyorum. Kamyon arkası yazısı gibi konuşacağım sürekli. Bence adam gibi adamın da sadece adam dinlemesi lazım. Kadınlar yasaklansın. Patates gibi yumrulaşarak üreriz. Nasıl olsa adam gibi adamız.

• • •

Artık oksijensiz kalmış bir balık gibi yüzmeye devam eden, teslimiyetin ve fikirsel tutarsızlığın ete kemiğe ve 40’a bulanmış hali,yerli ve ful artı ful milli siyasetçimizden nefis bir haber geliyor. Haberi okurken gözlerim kanadı. (Parantez içlerini habere ben ekliyorum, şaşırmayın)

Bahçeli, Osmaniye’deki bir açılış törenine katıldı. 40 Yapar, açılışın ardından şarkıcı Hadise’yle birlikte sahneye çıkan Murat Boz’u telefonla aradı. (Telefonda da sanırım Murat Boz’a Ezhel’den “Alo” parçasını dinletmiş)

Konsere kalamadığı için üzüntülerini (“Ayem sori, ne sori?” parçasıyla) ileten Bahçeli, katkısından dolayı Boz ve Hadise’ye (Alanis Moriset’ten “Tenkyu İndiya” parçasını dinleterek) teşekkür etti. Boz’a, “Hadise Hanım’a da hürmetlerimi söyleyiniz” diyen Bahçeli, “MHP iddia edilenin çok üstünde oy alırsa ne diyeceksiniz?” sorusuna da Sibel Can’ın “Hançer” şarkısıyla yanıt verdi… (Nasıl bir ortam bu ya?)

Bahçeli, “Vallahi karşılaştığım yerde acıyarak yüzlerine bakarım. Sibel Can’ın bir şarkısı var. Kader eşitsizsin” dedi. Daha sonra molada telefondan bir süre Can’ın Hançer şarkısı dinlendi… (Sessizliğin ardından büyük ihtimalle Murat Boz telefona hayretler içinde bakıp “Yanlış numara herhalde” deyip, numarayı telefonuna “Açma Bahçeli” olarak kaydetmiş olabilir.)…

• • •

»Bir de şimdi ayrıldıktan sonra çiftlerin birbirlerine Instagram’dan, oradan buradan özlü sözlerle laf sokması başladı. Sonuçta birlikte olduğun insana nasıl İnternet üzerinden iltifat edebiliyorsan, yine aynı şekilde hakaret edebiliyorsun demek ki. Laf sokayım ama isim vermeyeyim de hem kime dediğim anlaşılsın, hem de kimse bana laf edemesin. Bravo, denyoluk testinde en akıllı denyo çıktınız. Sizinle ilgilenmek üzere belediye ekipleri yola çıktı.

»Ya şu mega proje yapılsın, Kanal İstanbul sayesinde oksijenimiz bitsin de kendimize gelelim. Adam gibi adam oksijen solumaz.