Seçim gecesi ne yapıyorsun?

»Uzun süredir getirisi olan bir işte çalışmıyorum, zaten havalar da cacık. Ama bir şekilde para biriktirmeyi başarmışım. Cimrilikle her şey mümkün. Bakın büyükşehir belediyesi ne diyor: Suyunu akıtma ki sonra su akmadığında aksın… Ya da ona benzer bi şey. Ama tasarruf iyidir, siz kendinizin sesini dinleyin. Yazın içine girdik az sonra zaten musluklar tıslayacak.

»Bir sabah aniden bir telefonla uyanıp, evin içindeki para dolu odayı boşaltmamı isteyen akrabalarım var. Ben mi ne yaptım? Kardeşimi çağırdım, o işini bilir. Ben de işimi biliyorum, yattım uyudum.

»Demin konuşuyorduk, belki bugün olmayacak ama bir gün gelecek herkes her şeyin hesabını verecek. Dostla, düşmanı, yalanı dolanı sıfırla sıfırla nereye kadar? Hesap verirken de rüşvet vericem inşallah.

»Kan şekerinin Türk Lirası gibi yerlere düştüğü şu aylarda, gün batımına yakın kendinize dikkat edin. Bilimsel gerçek, kan şekeri düşerse vücut da sıkıntı yaşar. Gereksiz asabiyete dikkat. Şalgam suyu içip tansiyonunuzu fırlatabilirsiniz. Ayrıca kendinize güveniyorsanız ya da macera peşindeyseniz sabah boş mideye yarım şişe acılı soğuk şalgam suyunu bir gömün. Sonra da beni bir görün.

»İnsanların yolculuk hızları, yani bir yerden bir yere gitme hızları arttıkça, sanki çevrelerindekilere de tahammülleri azalıyor. Bisiklette giden bile yayaya sinirlenebiliyor (yaya da zaten “bisiklet yolu” diye bir kavramdan habersiz bir vahşi hayvan gibi takılıyor ama), arabalılar bisikletlilere ve motorlara artistlik yapıyor, uçaktakiler herkesi aşağılıyor gibi bir hisse kapıldım. Oysa ki artık bizim uçuşlarımızda da uçakta dürülmüş halı ya da 5 mukavva yumurta görmek mümkün.
»Bir şeyi ne kadar çok yaparsan o kadar bağımlı, bir yandan da o kadar dayanıklı oluyorsun. Bir bira içebilen adamdan her gece 5 bira içen adama giden yol iki haftalık düzenli tüketim.


»İşsizlikte bile yapacak bir iş bulmak şart. Yoksa akıl hastalığı anında loading. Haber filan da takip etme, kafayı yersin. Otur bi alet çal, top sektir dizinde, tükmükle heykel yap, ne bileyim ayol bi uğraşı olsun insanın. Uğraşı olmayanlar başkalarıyla uğraşıyor sonra. O en fena.

»Maaş olmayınca “Nereye harcayacağım” derdi de olmuyor. Demin lüks bir arkadaşıma gittim. “Ayın biri çocukların bakıcısı, Bağkur, çocuğun okul masrafı, o bu derken üçer beşer ayın ilk günü param bitiyor” dedi. Para olmayınca bitmiyor en azından. Kafam rahat.

»Sokak köpekleri az önce kendi tasmasını taşıyan bir köpeğe karşı aşırı sinirlenip hep birlikte havla şov yaptılar. Büyük ihtimalle “Gerçek köğeklik bu değil” diyorlar. Düşünsene sokak köpeğisin, özgürsün ama yanından kendi tasmasını ağızında taşıyan bir türdaşın geçiyor. O senden daha lüks yaşıyor sokakoğlu!

»Camımın önünde artık kuşlar partilemenin ötesine geçtiler. Cama gaga atıp benden yiyecek, altın ve döviz istemeye başladılar. Bi tanesi para uzattı “Bana karı bulabilir misin?” dedi. Kuru ekmekten dişi kuş yapıp geçiştirdim gerizekalıları. Ama acayip ses yapıyorlar. Burada bir tane boş saksı var, sanırım onun içinde günah geceleri ve gündüzleri yaşıyorlar. Fuhuş var ama bu belgesel gibi. Ekmeğini kapan bi tanesi fuhuş yurdunun içine girdi. İçeriden iki tane daha güvercin çıktı. Şaibeli mekan tuvaleti gibi ortam…

»Tıslayan musluktan yılan çıktı, ben ona bakmaya gidiyorum.

Hepinize iyi seçimler. sandıktan güzel bir şey çıksın bari.