İki yıl kadar önce, Tayfun Talipoğlu’nun TRT’deki “Nasılsınız?” adlı tartışma programında…

İki yıl kadar önce, Tayfun Talipoğlu’nun TRT’deki “Nasılsınız?” adlı tartışma programında…

Masada Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı… Sosyal Sigortalar, Genel Sağlık Sigortası, Primsiz Ödemeler Genel Müdürleri ve diğer bürokratlar oturuyordu.

Bizler de tribüne dizilmiştik.

İlk sözü SGK Başkanı Fatih Acar’a aldı... Uzun uzun “Reform”un getirdiklerini, Kurumu’nun başarılı çalışmalarını anlattı.

Sonra sıra Genel Müdür’lere geldi.

Araya gece haberleri de girince saat yarımı buluverdi... Biz hâlâ bekliyoruz.

Bir ara konuşmacılardan birinin sağlıktan bahsetmesini fırsat bilip sözü aldım.

***

Sağlıkla ilgili söyleyeceklerime geçmeden önce…

SGK’nın sözde özerk bir kurum olarak tanımlandığını…

Oysa, Fatih Bey’in dördüncü SGK Başkanı olduğunu…

Üstelik, Başkan olarak atanmayıp görevi vekaleten yürüttüğünü söyleyince…

Biraz bozuldular, doğal olarak.

***

AKP’nin en önemli sosyal politika icraatıydı Sosyal Güvenlik “Reformu”.

İki bin üç yılı ortalarında başlayan çalışmalarda hazırlanan Kanun Tasarıları Meclis’te epey bir süre bekleyip IMF iyiden iyiye huzursuzlanınca…

İki bin altı Mayıs’ında…

Önce 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, sonra 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yasalaştı.

(Yoksullara yapılacak sosyal yardımları iane olmaktan çıkarıp yasal bir düzene kavuşturacağı söylenen Primsiz Ödemeler Kanunu Tasarısı’nın akibeti hâlâ bilinmiyor.)

***

Hatırlarsınız…

Sosyal Güvenlik “Reformu”nun en önemli argümanları…

“Norm ve standart birliği”yle “tek çatı” iddialarıydı.

Geçmişte Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK olarak parçalı bir yapısı olan sosyal güvenlik kurumları SGK çatısı altında toplanmıştı.

“Reform” savunucularına göre, geçmişteki gibi siyasi partilerin güdümünde değil, özerk olacaktı SGK.

Nitekim, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun birinci maddesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “bağlı” değil, “ilgili” kuruluşu…

Dahası…

“İdarî ve malî açıdan özerk” olarak tanımlanmıştı, SGK.

***

SGK’nın ilk Başkanı Tuncay Teksöz oldu.

Baştan itibaren “Reform” çalışmalarını yürüten Teksöz, ne var ki ancak dört ay kalabildi görevde.

İkinci Başkan Birol Aydemir daha şanslı çıktı… Görev süresi, vekalet de dahil, on dört ay sürdü.

Sonra, iki ay sekiz gün, Tahsin Güney vekalet etti SGK Başkanlığı’na.

Peşinden, Fatih Acar’ın on dört aylık bahsettiğim (vekaleten) Başkanlık dönemi geldi.

En şanslı Başkan Emin Zararsız oldu… İki yılı on sekiz gün geçti koltuktaki süresi.

Ve geçen hafta görevden alınıp, tekrar Fatih Acar atandı SGK Başkanlığı’na.

***

Böylece…

Hem sosyal sigortalar hem de genel sağlık sigortasının yürütülmesinden sorumlu…

Genel bütçeden sonraki en büyük bütçeyi yöneten (yeni parayla yüz milyar, eski parayla yüz katrilyonun üzerinde) SGK’nın Başkanı...

Altı yılda altıncı defa değişmiş oldu.

(Bu arada…

Emeklilik yaşını altmış beşe, prim gün sayısını yedi bine çıkaran, sağlıkta bir dizi “katılım payı”, “ilave ücret” getiren “Reform”un başındaki siyasetçi…

Dönemin Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ne oldu derseniz…

AKP’den istifa edip MHP’ye geçti.

Son seçimlerde AKP’nin ne kadar kötü olduğunu anlatıyordu İstanbul’lu seçmenlerine.)

Alın size Sosyal Güvenlik “Reformu”…

Alın size ”özerk” Sosyal Güvenlik Kurumu!..