Şimdilerde Batı ittifak ve kurumlarının bir numaralı konusu Ukrayna ve NATO zirvesinde de Ukrayna’ya desteğin “sonuna kadar” sürdürüleceği vurgulandı.

Peki, savaş nasıl bitecek ve o son ne?

Rusya karşıtı ittifakın çok net bir yanıtı yok ama “Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü”den taviz verilmeyeceği şeklinde şeyler söyleniyor.

NATO üyelerinin bu “resmi görüş”ten farklı “samimi görüş”lerini Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu gayet net açıklamıştı: Savaşın bitmesini istemeyenler var. Dertleri Ukrayna değil, Rusya’yı zayıflatmak!

Savaş başladığından beri çoluk çocuk 13 milyon Ukraynalı yerlerinden oldu; evleri, hastaneleri, şehirleri yakıldı yıkıldı; binlerce asker ve sivil yaşamını yitirdi. Hiçbir reel-politik analiz bu korkunç gerçeği örtemez!

Ancak, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in de söylediği gibi eninde sonunda bu savaşın noktası da bir masada konacak. Ama nasıl?

Tam da NATO zirvesi sürerken, Prof. Rajan Menon, 1865’ten beri yayınlanan ve ilerici çizgisiyle ABD’nin en eski haftalık dergisi olan The Nation’a yazdığı makalede savaşın nasıl sonlanabileceğine dair üç senaryodan söz etti.

Prof. Menon, üç senaryoyu sıralarken ilk sıraya Ukrayna’nın “fiilen bölünmesi”ni koymuş.

Putin, Donbas’ı ve Ukrayna’nın Karadeniz kıyısını kontrol altına aldıktan sonra “özel askeri operasyon”unun bittiğini ilan eder. Kontrol altına alınan bölgelerde savunmayı güçlendirir ve buralara yönelecek saldırılara hava silahlarıyla, füzelerle karşılık vermeye yönelir. Aylık 5 milyar dolar bütçe açığı olan ve bu yıl GSYİH’sında yüzde 45 düşüş beklenen Ukrayna için savaş taşınamaz hale gelir.

Ukrayna’ya sözler verip duran Batılı destekçileri de “savaş yorgunluğu” yaşamaya başlarlar. Rusya’ya zarar vermek için uyguladıkları yaptırımların kendilerine enerji ve gıda fiyatlarında artış şeklinde geri dönüşü oldu. ABD geçen ay yüzde 8,6’yla son 40 yılın en yüksek enflasyonunu gördü ve Biden’ın desteği gittikçe azalıyor. Avrupa da benzer sıkıntılar içinde. Avro Bölgesi’nde enflasyon Mayıs’ta yüzde 8,1 ile 1997’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Enerji fiyatları patladı, ekonomileri daralıyor.

Bu durum, Rus askeri başarılarıyla birleşince Batı koalisyonunu sürdürmek zorlaşacak. Ukrayna’nın Batı desteğine güveni sarsılacak, müzakereler başlayacak. Bu da fiili bölünmenin zemini demek.

İkinci senaryo, Prof. Menon’un “Tatlandırıcılarla Tarafsızlık” dediği, karşılıklı kısmi tavizlerle başlangıçtaki noktaya dönmek. Rusya’nın Kırım’ı ve aralarında oluşturduğu kara koridorunu tutarak Donbas’ı ilhaka gitmemesi, belki orada işgal ettiği toprakların bir kısmından çekilmesi… Ukrayna’nın ise, herhangi bir ülkeden silah ve askeri eğitim alsa bile, topraklarında yabancı birlik ve üsler bulundurmaması şeklinde bir çözüm. Bir anlamda, Rus askerleri Ukrayna’ya girmeden bir ay kadar önce Zelensky’nin “tarafsızlığı konuşabiliriz” dediği noktaya dönmek.

Üçüncü senaryo ise, Batı’da hayali kurulan Putin’in bir şekilde iktidardan uzaklaştırılıp yerine Batı’yla uyumlu birinin gelmesi. “Rusya’nın uzun süreli halk gösterileri ardından beklenmedik bir şekilde demokrasiye dönüşmesi.

Bu arada, Ukrayna’da Afganistan benzeri bir bataklıktan sakınarak ilerleyen Rusya’nın asıl hedef olan Donbas’da Ukrayna’nın en iyi birliklerini kuşatıp yenerek adım adım kontrolünü pekiştirdiğini de belirtelim!

Prof. Menon senaryolarını 1’den 3’e gerçekleşme olasılıklarına göre mi sıraladı bilmiyorum. NATO bu senaryolardan hangisi üzerine bahse girerdi onu da bilmiyorum. Ancak, Çavuşoğlu’na katılıyorum: Dertleri Ukrayna değil!