Viva Cuba!

Çağımızın vebası olarak da anılan AIDS, HIV olarak adlandırılan virüsün oluşturduğu bir hastalık.

Hastalığın temel mekanizması insanın bağışıklık sistemini yok etmesi ve böylece bütün diğer enfeksiyonlara açık hale getirmesi.

Bilim insanları yıllardır AIDS’e karşı ilaç, aşı geliştirmek için çalışıyor, epey de mesafe alıyor olsalar da, hâlâ en etkili mücadele hastalığın bulaşmasının önlenmesi.

İnsandan insana üç yolla bulaşıyor AIDS.

Cinsel ilişkiyle, kan yoluyla ve anneden bebeğe.

Dünyada her yıl bir milyon dört yüz bin AIDS’li kadının hamile kaldığı tahmin ediliyor.

Hamile bir kadının, herhangi bir tedavi görmezse, hastalığı bebeğine geçirme ihtimali yüzde on beş ila kırk beş arasında.

Anne ve bebeğin tedavi görmesi durumunda bulaşma ihtimali yüzde bire kadar düşüyor.

Nitekim, 2009 yılında dört yüz bin bebek annelerinden AIDS hastalığı bulaşmış olarak dünyaya gelmişken bu sayı 2013’te iki yüz kırk bine düşmüş.

Ancak, bu da çok yüksek.

AIDS’in anneden bebeğe bulaşmasını önlemek bütün dünya için hâlâ önemli bir sorun.

•••

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Margaret Chan önceki hafta açıkladı.

Küba, anneden bebeğe HIV (ve frengi) geçişini durduran ilk ülke oldu.

Haberi okuyunca, muhtemelen, ilaç teknolojisi konusunda da hayli ileri olan Küba’nın yeni bir ilaç ya da aşı keşfettiğini düşünmüşsünüzdür.

Öyle olmamış.

Peki nasıl olmuş?..

Küba anneden bebeğe HIV (ve frengi) geçişini nasıl durdurmuş?..

DSÖ’nün açıklamasından okuyalım.

Hamile kadınların erkenden tespiti ve takibi…

Hamilelere ve eşlerine HIV testi yaptırılması…

Testi pozitif çıkan kadınların ve bebeklerinin tedaviye alınması…

Doğumun sezaryenle yaptırılması ve emzirmenin (yapay beslenmeyle) ikamesi.

Bu kadar basit!..

•••

Aslında istense bütün ülkelerin rahatça uygulayabileceği tedbirler.

Peki neden diğerleri değil de Küba uygulayabiliyor?..

Çünkü Küba’nın sağlık sistemi sosyalist.

Yani?..

Yanisi;

Küba yüksek yüksek tepelere hastane kurmuyor…

Her mahallede, her vatandaşın rahatlıkla ulaşabileceği dispanserler açıyor.

Küba’da reklam panolarından üzerinize özel hastane reklamları boca edilmiyor.

Bütün sağlık hizmetleri devlet tarafından veriliyor.

Küba’da zengine ayrı, fakire ayrı sağlık hizmeti verilmiyor.

Bütün toplum eşit ve parasız sağlık hizmeti alıyor.

Küba geçen yıl şu kadar hasta bakmıştım; bu yıl daha da arttırdım, bu kadar hasta baktım diye övünmüyor.

Hastalığı tedavi etmeyi değil, hastalık ortaya çıkmadan önleyici tedbirleri almayı önceliyor.

Küba “İstediğim hastaneye gidiyorum, istediğim doktora muayene oluyorum” diye propaganda yapmıyor.

Vatandaşın hastalanıp hastaneye gelmesini beklemek yerine toplumun içinde sağlık hizmeti veriyor.

Küba’da vatandaşlar karpuz seçer gibi aile hekimi seçmiyor.

Aile hekimleri bölge ve nüfus temelli olarak hizmet veriyor.

Velhasıl…

Türkiye sağlıkta ne yapıyorsa Küba tersini yapıyor.

Daha doğrusu…

Küba sağlıkta ne yapıyorsa Türkiye tersini yapıyor.

•••

Siz hâlâ AKP’nin sağlıkta büyük reform yaptığını…

Üstelik, zaten, sosyalizmin çoktan çöktüğünü, öldüğünü, bittiğini mi düşünüyorsunuz?..

Size geçmiş olsun, çok çok geçmiş olsun.

Allah tez şifalar versin!..

Bize de…

Viva Cuba!..